KİT Komisyonu raporları TBMM Genel Kurulunda

TBMM (AA) - AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile beraber Meclisimizin denetim vazifesini çok da hassasiyetle yerine getirmesi bizim için önemlidir." dedi.

TBMM Genel Kurulunda, KİT Komisyonunun, Kamu İktisadi Teşebbüslerinin 2011-2014 ve 2015-2016 yılları denetimine ilişkin raporlarındaki DHMİ'nin 2011-2016, ÇAYKUR'un 2011-2016, AOÇ'nin 2011-2016, TRT'nin 2015-2016, TOKİ'nin 2011-2016 ve TCDD'nin 2011-2016 yıllarına ait bölümleri ile bu bölümlere ilişkin itirazların görüşmeleri devam ediyor.

CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, 2004'den bugüne kadar KİT Komisyonu çalışmalarının TBMM Genel Kurulunda tartışılmadığını belirterek, kendilerinin komisyonda, KİT'lerdeki hesapları, bilançoları, işleyişi incelediklerini ve Sayıştay raporlarına bakarak eksikleri, aksaklıkları bularak denetlemeye çalıştıklarını söyledi.

KİT'lerde yönetim kurulu üyeliklerinin liyakat temelinde olmadığını savunan Sertel, "Hiç olayla ilgisi olmayan kişiler ve eski AK Parti'liler, eski bakanların, eski milletvekillerin o komisyonlarda maaşa bağlandığı gerçeğini de burada ifade etmek isterim." dedi.

Sertel, yasalara uymayan, kanunları çiğneyen, usulsüzlük yapanların korunmaması gerektiğini dile getirerek, "Eğer bunu yaparsak Türkiye'de gerçekten tüyü bitmemiş yetimin hakkını savunan insanlar oluruz." diye konuştu.

Daha sonra grup başkanvekilleri KİT komisyonu raporu üzerinde söz aldı.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, KİT Komisyonundaki görüşmelerde itiraz edilen konuların ne kadar hayati olursa olsun muhalefetten geldiği için kabul görmediğini söyledi.

ÇAYKUR'un Türkiye Varlık Fonuna devredilmeden önce devamlı kar eden bir kuruluş olduğunu, fona devredilmesinin ardından zarar etmeye başladığını ifade eden Türkkan, "ÇAYKUR zarar ettirilerek, değeri düşürülerek yine bir yandaşa peşkeş çekilmek üzere kılıf hazırlanıyor, şu anda siz de ona alet oluyorsunuz." dedi.

İstanbul Havalimanı'nın önemli bir proje olduğunu vurgulayan Türkkan, havalimanının yerinin yanlış seçildiğini savundu.

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, KİT raporlarının Genel Kurulda görüşülmesini ve tartışılmasını olumlu bulduklarını söyledi.

HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, KİT'lere ilişkin yaşanan süreçleri anlatarak, "AKP'nin ekonomi yönetiminin tarihine KİT'ler açısından baktığımızda, bunların tasfiyesinin tarihi olarak da değerlendirmek mümkün. Yandaşın zenginleştirildiği, taşeronlarda çalışan işçilerin her geçen gün daha güvencesiz ve kırılgan bir pozisyonda çalıştığı bir dönemden söz ediyoruz." ifadesini kullandı.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, bugün son altı yılın KİT raporlarının kesinleşmesinin önündeki bir engeli kaldırdıklarını belirterek, "Aslında Sayıştayın bunu beklememesi lazım. Bir usulsüzlük gördüğünde doğrudan ihbarda bulunmak görevi ama içinde bulunduğumuz düzende bu cesareti kolay kolay gösteremiyor. O yüzden KİT Komisyonu raporlarının kesinleşmesi lazım." diye konuştu.

AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle beraber Meclisimizin denetim vazifesini çok da hassasiyetle yerine getirmesi bizim için önemlidir. Açıkçası, bugüne kadar KİT raporlarının ve ombudsmanlık raporlarını bugün görüşüyor olmamız Meclisimizin denetim faaliyeti açısından değerlidir." dedi.

- "Verimlilik 16 kat artmıştır"

KİT'lerin etkin, verimli şekilde çalışması, karlılığı hedeflemesi ve özellikle kamu maliyesine yük getirmemesi açısından denetimlerin çok önemli olduğuna işaret eden Özkan, "Bu bağlamda, bugüne kadar özellikle 17 yıllık süre zarfında KİT'lerde verimliliğin artırılması, etkin ve yeterli karlılığın sağlanması ve kamu maliyesine yük getirmemesi açısından olumlu neticeler almış bulunuyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

KİT'lerin son 17 yılda ortaya koyduğu performans ve başarıların milletin takdirini topladığını vurgulayan Özkan, "2002 yılından itibaren KİT'lerde yaşanan karlılık sayesinde 2002-2018 yılları arasında verimlilik 16 kat artmıştır. Brüt satışlar 2002'de 23 milyar TL iken bugün 130 milyar TL'nin üzerine çıkmıştır. Yine 2019 yılında bu rakam yüzde 23 oranında artmıştır. KİT'lerin yatırım harcaması 2018 yılı itibarıyla 19 milyar TL iken 2019 yılı itibarıyla 21,8 milyar TL'ye ulaşmıştır." ifadesini kullandı.

Daha sonra raporlara ilişkin İYİ Parti Grubu adına milletvekilleri söz aldı.

İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar, muhalefet adına yaptıkları itirazların Genel Kurulda da görüşülmesinin, tartışılmasının kamu adına büyük katkıları olacağını söyledi.

"Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne, binbir emekle yoğurulan kurum ve kuruluşlarımız bugün maalesef hiç olmadığı kadar kötü durumdadır" diyen Yaşar, kamu kurumlarından bankaların dışında kar edenlerin sayısının bir elin parmaklarını geçmediğini söyledi.

ÇAYKUR'un 2011, 2012, 2013 ve 2014 yıllarında zarar ettiğini diye getiren Yaşar, "2018 yılında şirketin yönetim kurulları bir araya gelmiş ve demişler ki: 'Artık bu kötü gidişe bir son vereceğiz, bütün hesapları düzelteceğiz.' Bu düşünceyle 2018 yılı projeksiyonu olarak demişler ki: 'Biz ÇAYKUR olarak bu sene 42 milyon lira kar edeceğiz.' Peki, bu hedefin gerçekleşip gerçekleşmediğine şöyle bir baktığımız zaman, aynı yıl içerisinde kurum 657 milyon TL zarar ediyor. 42 milyon lira kar hedefliyorsunuz, 657 milyon zarar ediyorsunuz." dedi.

İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk ise TRT'nin kuruluş sürecini anlatarak, "TRT, bugün özerkliği ve tarafsızlığı Anayasa'da hükme bağlanan kamu hizmeti yayıncısı olarak hizmet vermektedir. Anayasal olarak düzenleme 'tarafsız, özerk ve kamu hizmeti yayıncısı' olarak tanımlansa da Türkiye Radyo Televizyon Kurumunun son dönem yayıncılık anlayışı, 'iktidara destek ol, muhalefeti görme, göreceksen de şaşı gör' üzerine kurulmuştur." diye konuştu.

TRT'nin seçim dönemlerinde partilere ve genel başkanlarına eşit süre ayırmadığını savunan Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü:

"TRT, 24 Haziran seçimlerinde AK Parti adayı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a 105 dakika, Cumhuriyet Halk Partisi adayına 37 dakika, İYİ Parti'nin Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Meral Akşener'e 14 dakika yer vermiştir. Aynı sözde tarafsızlık ilkesi yerel seçimlerde de uygulanmış, AK Parti ile ilgili yaklaşık 50 saat aleyhte tek bir kelime olmadan yayın yapılırken Cumhuriyet Halk Partisi için yaklaşık 12 saatlik yayının 6 saati aleyhte, İYİ Parti için yapılan 2 saatlik haberin 1 saat 12 dakikası aleyhte yayınlara ayrılmıştır.

İstanbul seçimleri öncesinde kırmızı bültenle aranan bir teröristi ekranlara çıkararak iktidarın bir etnik köken üzerindeki oylarını yönlendirmeye çalışmış, çok büyük bir ayıba ve çok büyük bir rezalete imza atmıştır. TRT'nin, bırakın ekranlarına çıkartmayı, kapısının bile önünden geçirilmeyecek olanlar TRT ekranlarına çıkarılmıştır. Muhalefet liderlerine kapatılan ekranlar PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın kardeşi Osman'a sonuna kadar açılmış, İmralı'dan servis edilen mektup ve terörist başı Abdullah Öcalan'ın İstanbul seçimiyle ilgili görüşleri TRT ekranlarından vatandaşlarımıza aktarılmaya çalışılmıştır."