Kalp hastası 74 yaşındaki kadının kemik tümörü başarıyla alındı
Trabzon'da kemik kanseri ameliyatı için beklerken kalp krizi geçiren Mübeccel Barutçu, tıkanıklık tespit edilen 2 damarına stent takıldıktan 6 ay sonra gerçekleştirilen operasyonla kötü huylu tümörden kurtuldu- Kan sulandırıcı ilaç kullandığı için ameliyatı riskli olan hasta, başarılı ameliyatın ardından taburcu edildi
MELTEM YILMAZ KARAKURUM - Trabzon'da yaşayan 74 yaşındaki Mübeccel Barutçu, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi'ndeki başarılı operasyonla kötü huylu kemik tümöründen kurtuldu.
Sol kalçasındaki şiddetli ağrı nedeniyle Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi Bölümü'ne başvuran Barutçu, yapılan tetkiklerin ardından kıkırdak tümörü şüphesiyle ortopedik onkoloji ameliyatlarının yapıldığı KTÜ Farabi Hastanesi'ne yönlendirildi.
İleri tetkik ve tedavi için KTÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muhammet Salih Ayas'a müracaat eden Barutçu'ya tanı için biyopsi yapıldı.
Biyopsi sonucuna göre, oldukça nadir görülen bir kemik kanseri türü olan pelvik kondrosarkomlar (kötü huylu kıkırdak tümörü) tanısı konulan kadının, kısa sürede ameliyatına karar verildi.
Ameliyatını beklerken evinde kalp krizi geçiren Barutçu, yakınları tarafından Ahi Evren Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı.
Birinde yüzde 99, diğerinde yüzde 70 tıkanıklık tespit edilen 2 kalp damarına stent takılan Barutçu, tedavisinin ardından taburcu edildi.
Ameliyatı 6 ay ertelenen Barutçu, bu süreçte kendisini takip eden Doç. Dr. Ayas ve ekibinin gerçekleştirdiği başarılı operasyonla tümöründen kurtuldu.
- "Hastaneye hep sedye ile geliyordum, çok şükür şimdi ayaktayım"
Yaklaşık 1,5 ay hastanede yatan ve şu an tedavisinin 6. ayında olan Mübeccel Barutçu, AA muhabirine, kalça ağrısıyla gittiği hastanede çekilen MR ve BT (bilgisayarlı tomografi) sonucunda leğen kemiğinde tümör saptandığını söyledi.
Barutçu, ortopedi doktorunun kendisini onkolojiye yönlendirdiğini belirterek, "Doktor, 'Bizim burada yapacak bir şeyimiz yok, onkolojiye gideceksin.' dediği zaman benim dünyam karardı. 'Nasıl olacak?' diye düşündüm. Biraz karamsarlık yaptım önce fakat sonra atlattım. 'Allah'ın verdiği bir şey ne yapabilirim ki?' dedim." ifadesini kullandı.
Doç. Dr. Muhammet Salih Ayas'la tanışması ve tümör ameliyatı günü belirlendikten sonra yaşadığı kalp krizi sürecini anlatan Barutçu, şöyle devam etti:
"Kalp damarlarıma stent takıldı. 6 ay olmadan beni ameliyat edemediler. O zaman zarfında tümörümde ciddi bir büyüme olmamıştı ve taramalarımda vücudumun başka bir yerine tümör sıçramamıştı. Leğen kemiğimin 4'te 3'ünü aldılar. 8 saat ameliyatta kaldım, yaşım 74. Çok şükür bünyem kuvvetli, kemik yapım güzel olduğu için atlattım."
Barutçu, doktor ve hasta diyaloğunun tedavi sürecindeki önemine dikkati çekerek, "Doktorumdan hemşirelerime kadar hepsi çok iyiydi. Beni 'Prenses.' diye sevdiler. Allah'ıma çok şükür, çok mutluyum. Bugünüme kadar geldim. Hastaneye hep sedye ile geliyordum, çok şükür şimdi ayaktayım." diye konuştu.
- "Hastamız sağlıklı şekilde hayatına devam ediyor"
Doç. Dr. Muhammet Salih Ayas da hastanın kendilerine bir yıl önce kıkırdak kökenli tümör şüphesiyle başvurduğunu söyledi.
Biyopsi işleminde kıkırdak tümörünün kötü huylu olduğunun teyit edilmesi üzerine ameliyatına karar verdiklerini ifade eden Ayas, "Kalça ve leğen kemiği ile beraber tüm tümörlü dokuyu geniş cerrahi rezeksiyon dediğimiz teknikle çıkartarak, onun yerine dondurma külahı 'Lumic' isminde bir protezle orayı onardık." dedi.
Ayas, bu tümörlerin tedavisinin diğer ortopedik onkolojik tümörler gibi olmadığını, uzun sürdüğünü aktararak, "3 ay kadar bir yara bakımı tedavisi gördü. Üçüncü aydan sonra ayağa kaldırdık. Hastamız şimdi 6. ayında ve gayet iyi. Son yapılan taramalarında cerrahi alanda ve diğer dokularında metastaz yok. Sağlıklı şekilde hayatına devam ediyor." diye konuştu.
Oldukça nadir görülen pelvik kondrosarkomların ameliyatının Türkiye'de sadece 7-8 büyük merkezde yapıldığına işaret eden Ayas, Farabi Hastanesi olarak ilk kez gerçekleştirdiklerini söyledi.
Ayas, Mübeccel Barutçu'nun kan sulandırıcı kullandığı için operasyon sırasında kanama riski olduğunu, bu nedenle titiz bir hazırlık süreci ve kardiyoloji doktoru önerileri ile ameliyata alındığını belirterek, tümörü, hayati damarların yanından girip sorunsuz şekilde çıkarmayı başardıklarını kaydetti.
Hastaların tedavi sonrası takiplerinde genellikle 3 ay aralıklarla 2 yıl boyunca akciğer tomografisi, yılda bir sefer de vücut taraması yaptıklarını kaydeden Ayas, tüm ortopedik onkolojik tümörlerin tanı ve tedavisinin uluslararası standartlarda KTÜ Farabi Hastanesi'nde gerçekleştirildiğini sözlerine ekledi.
Kaynak:
Bu haber toplam 150 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.