İYİ Parti'li Feridun Bahşi'nin fotoğraf tutkusu
İlkokuldayken babasının verdiği harçlıkla aldığı makine ile fotoğraf çekmeye başlayan Bahşi, hakimlik ve avukatlık yıllarındaki fotoğraf tutkusunu parlamentoda da sürdürüyor - Antalya Milletvekili Bahşi: - "Öğretmen okulunda okurken çektiğim bir fotoğrafı
TBMM (AA) - ADEM BALTA - Fotoğraf çekme sevdası ilkokul yıllarında başlayan İYİ Parti Antalya Milletvekili Feridun Bahşi, bu tutkusunu parlamentoda da devam ettiriyor.
Fotoğraf makinesini yanından ayırmayan Bahşi, fotoğrafa olan ilgisinin hiçbir zaman bitmediğini söyledi.
Feridun Bahşi, fotoğraf merakının 1960'lı yıllarda ilkokul sıralarındayken başladığını belirterek, köy çocuğuyken yokluk yıllarında babasının verdiği harçlıklarla manuel bir makine aldığını ve fotoğraf çekmeye başladığını belirtti.
Öğretmen okulunu yatılı okuduğu için 24 saatinin okulda geçtiğini anlatan Bahşi, "Öğretmen okulunda fotoğrafçılığa ciddi ilgim oldu ve Fotoğrafçılık Kolu Başkanı oldum. Fotoğraf çekmek isteyenlere bildiklerimi aktarıyordum. Bulutlu, güneşli havada veya akşam vakti fotoğrafların nasıl çekildiğini anlatıyordum." diye konuştu.
Öğretmen okulunda okurken çektiği bir fotoğrafı kartpostal şirketine gönderdiğini ve o fotoğrafın bütün kartpostal satış vitrinlerinde satıldığını aktaran Bahşi, "O fotoğrafım Türkiye'nin her tarafına yayıldı. Eskiden bayram kartı atılıyordu ve o fotoğrafım çok satılıyordu. Köy çocuğu birisi için bu durum çok keyif vericiydi. Kartpostal vitrinlerinde fotoğrafımı görünce çok mutlu oluyordum." dedi.
Bahşi, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesindeki yıllarında öğrenci olayları nedeniyle çok fazla fotoğraf çekemediğini dile getirdi.
Hakim olduktan sonra da her gittiği yerde fotoğraf makinesini yanında bulundurduğunu kaydeden Bahşi, "Ağır ceza mahkemesi hakimi olduktan sonra da fotoğraf çekmeye devam ediyordum ama tabii hakim olduğunuz için insan biraz çekiniyor. Rahmetli Rauf Denktaş, Cumhurbaşkanı iken bile fotoğraf makinesini yanından eksik etmezdi. Ben de 'onu bile kınamadıklarına göre beni hiç kınamazlar' dedim ve fotoğraf çekmeye devam ettim." ifadesini kullandı.
- "Ayakkabı bağcığını çekerken bile keyif alıyorum"
Bahşi, avukatlık yaptığı dönemde daha rahat davrandığını, fotoğraf çekmenin kendisini rehabilite etmeye ve zihnini boşaltmaya vesile olduğunu kaydetti.
"Ayakkabı bağcığını çekerken bile keyif alıyorum" diyen Bahşi, fotoğraf çekmeye parlamentoya girdikten sonra da devam ettiğini, sabah yürüyüşlerinde dahi fotoğraf makinesini yanında bulundurmaya dikkat ettiğini belirtti.
Fotoğraf makinesinin yanında olmadığı zaman telefonuyla çekimler yaptığını kaydeden Bahşi, "Atatürk Orman Çiftliği'ndeki şimdi Saray'ın yapıldığı yerde eskiden yürüyüş parkı ve korunan endemik bitkiler vardı. Atatürk Orman Çiftliği'ndeki kuşları, çiçekleri, özellikle endemik bitkileri çektim. Şimdi oraya saray yapıldı." diye konuştu.
Cep telefonundan ziyade fotoğraf makinesiyle fotoğraf çekerken daha çok keyif aldığını dile getiren Bahşi, "Son zamanlarda hava fotoğrafçılığı yapıyorum. Uçaklarda cam kenarında oturduğumda fotoğraf çekmeyi sürdürüyorum. Daha önce Antalya'da, Türk Hava Yollarının sponsorluğunda hava fotoğraflarımı sergiledim. 'Havadan Karadan Anadolu' diye bir sergi açmayı da düşündük ama açamadık. İleride Meclis'te de bir sergi açmayı düşünüyorum." dedi.
Bahşi, doğadaki çiçeklerin yanı sıra Anadolu köylerini de fotoğraflamayı çok sevdiğini belirtti.
Fotoğraf çekerken odaklanmanın insanı rahatlattığına işaret eden Bahşi, "Bazı insanlar av yapıyor, bazıları balık tutuyor ama ben avı çok tasvip etmiyorum. Fotoğraf çekmek kimseye zarar vermeyen ve aynı zamanda keyif veren bir uğraş. Sayısı milyonları bulan fotoğraf çektim. Bu yüzden herkesin fotoğrafçılıkla uğraşmasını tavsiye ediyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak:
Bu haber toplam 185 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.