Eskişehir'in "Ahi Bacı"sı 35 yıldır iğneyle ipliği elinden bırakmıyor
Yorgancılığı, gazetelerde dikiş teknikleri hakkındaki çizim ve bilgilere yer verilen bölümlerden öğrenerek kendisini geliştiren Ayşe Saracık, 1989'da kırsal mahallede başladığı mesleğini 22 yıldır kent merkezindeki atölyesinde sürdürüyor- 62 yaşındaki Saracık:- "Dediler ki bana, 'Çekirdek çitlersin, yün yorgan mı kaldı'. O seneden beri bir gün boş kalmadım"
ZEHRA ONGAN - Eskişehirli 62 yaşındaki Ayşe Saracık, yorgancılık mesleğinin yaşatılmasına katkılarından dolayı kentte "Yılın Ahi Bacısı" seçildi.
Saracık, yorgancılığa 1989 yılında Günyüzü ilçesi kırsal Kavuncu Mahallesi'nde eşi Mustafa Saracık'ın kahvehaneden getirdiği gazetelerde dikiş teknikleri hakkındaki çizim ve bilgilere yer verilen bölümler sayesinde başladı.
Gazete köşelerindeki eğitim amaçlı yazıları okuyan, çizimlerden yararlanan Saracık, severek yaptığı meslekte kendisini geliştirerek yün yorgan üretimini sürdürdü.
Saracık, çocuklarının eğitimi için 2002'de ailesiyle Eskişehir'e taşındı. Evinin alt katında atölye açan 3 çocuk annesi Saracık, ilmek ilmek işlediği rengarenk yorganlarla ailesinin geçimine destek oldu.
Eşini bir süre önce kaybeden Saracık, iğneyle ipliği elinden bırakmadı.
"Ahilik Haftası" etkinlikleri kapsamında Eskişehir Valiliği ile Eskişehir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği tarafından "Yılın Ahi Bacısı" seçilen 35 yıllık yorgancı Saracık, Antalya, Bursa, İzmir, Bilecik başta olmak üzere Türkiye'nin dört bir yanından müşterilerine el emeği ürünlerini ulaştırıyor.
- Makinenin bakımını da yapıyor
Ayşe Saracık, AA muhabirine, dikişe olan merakının gençlik yıllarına dayandığını söyledi.
Annesinden gömlek, pijama ve şalvar dikmeyi öğrendiğin belirten Saracık, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dikişe her zaman ilgim vardı ama evlendikten sonra eşimle bir dönem hayvancılık yaptık. İneklerin doğumundan iğnelerine kadar bütün bakımlarını yapıyordum. Bazen de iş karşılığı gömlek dikiyordum. Gazete okumayı çok severim. Yorgancılık mesleğini de gazetenin (okurlar için dikiş eğitimi amaçlı hazırlanan) köşesinde gördüm. Eşime 'Ben bunu yaparım' dedim, o da bana destek oldu, kumaş getirdi. Kimseden kurs almadım, gazeteden öğrenerek başladım. Dediler ki bana, 'Çekirdek çitlersin, yün yorgan mı kaldı'. O seneden beri bir gün boş kalmadım."
Saracık, yorgancılığın zor bir meslek olduğunu, özellikle yün tararken toza maruz kalındığını dile getirdi.
Eskiden günde 4 yorgan dikebildiğini anlatan Saracık, "Şimdi 2 yorgan dikebiliyorum. Eşim vefat edene kadar hiç yün taramamıştım ama şimdi makineyi söküyor, temizliyor, yağlıyor ve yünü kendim tarıyorum. Her işi yapmayı öğrendim. Saatte 20 kilo yün tarayabiliyorum." dedi.
Saracık, yün yorganların elyafa göre daha sağlıklı olduğunu vurguladı.
Genellikle yün yorgan diktiğini aktaran Saracık, "Elyaf yorgan isteyen müşterilerim de oluyor ama en çok talep yün yorgandan geliyor. Elyaf yastık ve yorganlar yazın terletir, rutubet yapar. En sağlıklısı yündür. Yün taramayı, çizimli yorgan dikmeyi daha çok seviyorum." diye konuştu.
Yorgan dikim kursu vermek istediğini kaydeden Saracık, "Yılın Ahi Bacısı" seçilmekten büyük mutluluk duyduğunu, ailesi ve müşterilerinden tebrikler aldığını sözlerine ekledi.
Kaynak:
Bu haber toplam 47 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.