CHP TBMM Grup Toplantısı
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu: (3) - "Türk-İş'in araştırması 'asgari ücret 2 bin 578 lira olsun.' diyor. Aslında normali bunun 2 bin 600 civarında olması gerektiğidir"- "(Kombassan'a yönelik düzenleme) Anayasa Mahkemesine götüreceğiz" - "(Adil Öksüz'ün
TBMM (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2020 yılında uygulanacak asgari ücrete ilişkin, "Türk-İş'in araştırması 'asgari ücret 2 bin 578 lira olsun.' diyor. Aslında normali bunun 2 bin 600 civarında olması gerektiğidir." dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın termik santrallere yönelik düzenlemeyi veto ederken, "Kombassanzedelere" yönelik yasal düzenlemeyi veto etmediğini söyledi.
"Söz konusu kanun maddesiyle, gurbetçilerin alın terini Türkiye'ye getirip hortumlayan şirkete yönelik açılan davaların önüne geçildiğini" belirten Kılıçdaroğlu, Almanya'daki Türk vatandaşlarına "İslami sermaye denilen, aslında hortumcu olan bu gruba destek verenlere oy vermeyin. Bunlar sizin alın terinizi çaldılar. Erdoğan veto etmeseydi termik santrallere ilişkin düzenlemeyi de Anayasa Mahkemesine götürecektik. Bunu da götüreceğiz Anayasa Mahkemesine. Almanya'daki işçilerin hakkını ve hukukunu koruyacağız." diye konuştu.
Asgari ücretin emeği koruyan bir düzenleme olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, üç işçi sendikası konfederasyonunun 39 yıl sonra asgari ücret konusunda ortak politika belirlemek için bir araya gelmesinin işçi sınıfının hareketi açısından önemini vurguladı.
Kılıçdaroğlu, üç konfederasyonun 6,5 milyon asgari ücretlinin hakkını savunacağını belirterek, asgari ücretin şu anda açlık sınırının altında bulunduğunu kaydetti.
Enflasyon rakamlarına değinen Kılıçdaroğlu, "Son bir yılda gıdaya gelen zam yüzde 54, elektriğe gelen zam yüzde 71, doğalgaza gelen zam yüzde 58. Devletin enflasyonu da yüzde 22,58. Türk-İş'in araştırması 'asgari ücret 2 bin 578 lira olsun.' diyor. Aslında normali bunun 2 bin 600 civarında olması gerektiğidir. Zaten yüzde 22,58 enflasyon var. Artı üstüne kalkınmadan, büyümeden pay vereceksin, hedef de yüzde 5. O da 2 bin 600 lira civarında ediyor. Sendikalara 'İstiyorsunuz, haklısınız ama para yok. Olsa size vereceğiz.' diyecekler. Bizim sendika başkanları da umarım bu palavraya inanmaz. Ne demek para yok? İşçiye gelince mi para yok? Beşli çeteye gelince dünyanın parası var, her türlü parayı veriyorsunuz. İşçiye gelince niye yok?" ifadesini kullandı.
- "Bu rezilliğe son vereceğiz"
Kemal Kılıçdaroğlu, Osmangazi Köprüsü için "Deli Dumrul Köprüsü" ifadesini kullanarak, köprü geçiş ücretinin, sözleşme imzalanan şirkete garanti edilen tutarın üçte birine indirildiğini belirtti.
Köprü geçiş ücretinin 44,5 dolar olması gerekirken, 15 dolar artı KDV olarak tahsil edildiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Farkı bütçeden alıyorsunuz. 82 milyondan, hepimizden alıyorsunuz. Neymiş? Köprü yapmışlar. Al o köprüyü başına çal. Kime, kimin için yaptın sen bu köprüyü? Kime veriyorsun bu parayı? AK Parti'li kardeşlerimin vicdanlarına seslenmek istiyorum: CHP olarak yönetime geldiğimizde bu rezilliğe son vereceğiz. O firmaların hepsini tek tek çağıracağız, maliyetlerine tek tek bakacağız." dedi.
Bu firmaların imzaladıkları sözleşmelerde, herhangi bir ihtilaf halinde Londra mahkemelerine başvurulmasına ilişkin madde yer aldığını anlatan Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu ülkenin mahkemeleri yok mu? Onların büyük bir kısmı Erdoğan'ın elinde değil mi? Ona rağmen bu beşli çete, Erdoğan'a güvenip de 'Sen zaten talimat veriyorsun, istediğin kararı çıkarıyorsun.' deyip bizim mahkemelere güvenmediler de Londra'dakilere güvendiler. Çünkü onlar da biliyor ki Abbas yolcu. 'Gelenle bizim ihtilafımız çıkacak, o zaman da çareyi yurt dışında arayacağız.' İster Londra, ister Washington ister Tokyo de bu milletin cebinden haksız para alanların burnundan fitil fitil getireceğiz."
- "FETÖ ile kol kola birlikte gezmiyorlar mıydı?"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, kanun hükmünde kararnamelerle 125 bin kamu görevlisinin işten çıkarıldığını, OHAL Komisyonu'nun sadece 8 bin 450 kişinin işlerine dönüşünü kabul ettiğini belirterek, Anayasa Mahkemesinin "Barış Bildirisi"ne imza atan akademisyenlere yönelik kararına rağmen 406 akademisyenin görevlerine başlatılmadıklarını söyledi.
KHK ile işten atılan Bülent Uçar'ın OHAL Komisyonu kararıyla görevine iade edilmesine karar verildiğini ancak Uçar'ın kalp krizi sonucu hayatını kaybettiğini anlatan Kılıçdaroğlu, iktidara yönelik "Bunlarda vicdan, ahlak, fakir fukaranın hakkını korumak var mı?" dedi.
Kılıçdaroğlu, Birgün gazetesine yönelik FETÖ soruşturması ve mahkeme sürecine ilişkin de "Bakıyorlar, suç yok ama talimat gelmiş, ceza vermeleri gerekiyor. Böyle adalet olur mu? Vicdan, insanlık denilen bir şey yok mu? FETÖ ile daha düne kadar kol kola birlikte gezmiyorlar mıydı? Yalvarmıyor muydu, yakarmıyor muydu? 'Ne olur Türkiye'ye gel' diyordu. Ne oldu?" ifadesini kullandı.
- "Demirtaş, haksız ve hukuksuz yere hapiste"
Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a "Seni başkan yaptırmayacağız." dediği için haksız ve hukuksuz yere hapiste olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, "Demokrasiyi, insan haklarını, adaleti hepimiz için savunduk. Adalet sadece benim için değil, benim gibi düşünmeyenler için de geçerli olmak zorunda. Benim rakibim olan siyasi partilere haksızlık yapıldığında benim karşı çıkmam, insanlık görevim." diye konuştu.
Demirtaş'ın beraat etmesine rağmen başka bir davadan alelacele yargılanıp tekrar mahkum edildiğini, böylece hapiste kalmasının sağlandığını savunan Kılıçdaroğlu, "Türkiye Cumhuriyeti Devletinde yargı bağımsız.' diyeceksiniz. Onu benim külahıma anlatacaksınız. Kimse de inanmaz. Selahattin Demirtaş, rahatsızlanmış ve gecikilerek hastaneye kaldırılmış. Tedavi görüyor, kendisine geçmiş olsun dileklerimizi buradan iletiyoruz." dedi.
- "Korkularından o raporu yayınlamıyorlar"
Kemal Kılıçdaroğlu, hükümetten yapılan FETÖ firarisi Adil Öksüz'ün yerine ilişkin açıklamaları anımsatarak, şöyle devam etti:
"Bunların hepsini biliyoruz. Yeni bir şey bulmuşlar gibi, 'Adil Öksüz'ün yerini biliyorum.'... Git, yakala, getir. Niye getirmiyorsun? Biz kontrollü darbe diyorduk. Kontrollü darbe olduğunu araştırma komisyonunda bütün belge ve bulgularla ispat ettik. Rapora muhalefet şerhi olarak koyduk. Şimdi korkularından, millet öğrenmesin diye o raporu yayınlamıyorlar. Belki de Meclis tarihinde bir ilktir. Araştırma Komisyonu kurulmuş, 15 Temmuz darbesinin bütün hikayesini inceliyoruz, araştırıyoruz; belgeler, dokümanlar, konuşmalar, her şey var; Adil Öksüz gerçeği de var orada. Ama raporu yayınlamıyorlar. Adil Öksüz'ü yakalayıp getirsen ne olacak?"
İktidarın "15 Temmuz FETÖ'nün hain darbe girişimini, Allah'ın bir lütfu olarak gördüğünü" ileri süren Kılıçdaroğlu, iktidarın bu durumu 20 Temmuz'da sivil darbe girişimiyle farklı bir noktaya taşıdığını da iddia etti.
Anayasa Mahkemesinin haksız ve hukuksuz birçok düzenlemeyi iptal ettiğini, haksızlığa uğramış birçok kişinin berat ettiğini ve görevlerine dönme hakkını elde ettiğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Ama hiç kimse endişe etmesin, umutsuzluğa kapılmasın. Nerede olursa olsun, nerede çalışırsa çalışsın, 82 milyon vatandaşıma sesleniyorum, hep birlikte güzel bir Türkiye inşa edeceğiz. Her eve huzur ve bereketi getireceğiz." dedi.
- "Milli gelirimiz 162,4 milyar dolar azaldı"
Bu arada, Engelliler Konfederasyonu Başkanı Turhan İçli, Kılıçdaroğlu'na engellilerin sorunları ve çözüm önerilerine ilişkin dosya sundu.
Toplantıda, CHP tarafından hazırlanan "Tek Adam Rejiminden Sonra Ne Oldu?" başlıklı broşür dağıtıldı.
Broşürde, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sonrasında "enflasyon, faizler, işsizlik, esnaf ve tüccardan alınan gecikme faizi, devletin iç ve dış borçları, iç ve dış borçlara ödenen faiz, vatandaşın bankalara borcu, icra dairelerindeki dosya sayısı, batık krediler, kredi faizleri, açlık sınırı, yoksulluk, büyüme oranı, milli gelir, kişi başına gelir, enflasyon karşısında asgari ücret, Türk lirasının dolar karşısındaki değeri, TBMM'nin çalışma kapasitesi ve Türkiye'nin dünyadaki itibarı"na ilişkin olumsuz gelişmeler yaşandığı iddia edildi.
Broşürde, Kemal Kılıçdaroğlu'nun şu değerlendirmelerine de yer verildi:
"Tek adam rejimine geçtikten sonra büyüme hızı binde üçe düştü. Dünyada böyle başka ülke var mı? Neden binde üçe düştük? Hani önümüzde hiçbir engel kalmamıştı. Bir yıl önce 884,6 milyar olan milli gelirimiz, 162,4 milyar dolar azalarak, 722,2 milyar dolara düştü.
Şu gerçeği bütün vatandaşlarımın bilmesini isterim: Bir yılın tek adam rejimi maliyeti milli gelir açısından 162,4 milyar dolar. Bizim bunu topluma anlatmamız lazım. Eskiden kişi başı gelir 10 bin 866 dolardı, tek adam rejiminde 2 bin 114 dolar azalarak, 8 bin 752 dolara düştü. Boşuna mutfakta yangın var demiyoruz. Yarım kilo et alırken, artık 100 gram alabiliyoruz."
(BİTTİ)
Kaynak:
Bu haber toplam 128 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.