AK Parti TBMM Grup Toplantısı

AK Parti TBMM Grup Toplantısı

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan: (2)- "(CHP'li Özkoç'un AK Parti'li Zengin'e yönelik sözleri) Önce bu şizofrenik vakaları parlamentodan temizlemek lazım. Bunun adımlarını atmak lazım. Bu şizofrenik vakalardan parlamentomuzu te

TBMM (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç'un AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin'e yönelik sözleriyle ilgili, "Önce bu şizofrenik vakaları parlamentodan temizlemek lazım. Bunun adımlarını atmak lazım. Bu şizofrenik vakalardan parlamentomuzu temizleyemezsek, Türkiye Cumhuriyeti'nin bu parlamentosuna yazık olur." dedi.

Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin gelecek yarım asrını, bir asrını belirleyecek önemde harekatlar yürüttüklerini söyledi.

Türkiye'nin, bölgesindeki gelişmeler karşısında kararlı ve onurlu bir duruş sergilediğini ifade eden Erdoğan, "Dünyadaki mazlumların, mağdurların, mahzunların sesi olarak itirazlarımızı her platformda en yüksek sesle dile getiriyoruz. Bütün bunları yaptığımız bir dönemde bu tür bedeller ödememiz kaçınılmazdır. Şayet, eski Türkiye'de olduğu gibi kendi kabuğumuza çekilip iç çekişmelerimizle, küçük hesaplarla uğraşıyor, tarihimize ve kültürümüze sırt çeviriyor olsaydık bunların hiçbirini konuşuyor olmazdık." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, milletin de bu fotoğrafı gördüğü için girilen her mücadelede yanlarında yer aldığını belirterek, AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak kendilerine düşen görevin milletin teveccühüne, güvenine, desteğine layık olacak işler yapmak olduğunu vurguladı.

Bunun için büyük kongre sürecine büyük önem verdiğini dile getiren Erdoğan, 81 vilayetin tamamında gönül bağı güçlü, hizmet etme kabiliyeti, kapasitesi ve kararlılığı yüksek, dava bilincine sahip bir teşkilat yapısıyla yola devam edeceklerini kaydetti. Erdoğan, şöyle konuştu:

"Kuruluşundan bu güne AK Parti kademelerinde görev yapmış her bir arkadaşımızın başımızın üzerinde yeri vardır. Partimizde sadece görev değişikliği olur. Şahsım başta olmak üzere her AK Parti'li, davamızın ve hedeflerimizin tabii neferidir. Bundan daha büyük bir unvan yoktur. Gerisi gayret işidir, takdir işidir, nasip işidir, kader işidir. Görüldüğü gibi bizim işimiz ülkemiz ve milletimize nasıl hizmet edebileceğimizdir. Partimizi de bu amaca uygun şekilde donatmaya ve yönetmeye çalışıyoruz."

- Özkoç'un, Özlem Zengin'e yönelik sözleri

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın dört bir yanında ülkenin menfaatlerini savunduklarını, ülkeye yeni eserler kazandırmanın arayışı içinde bulunduklarını ifade ederek, buna karşılık alınan oy oranı ve sahip olduğu sandalye sayısı bakımından Türkiye'nin ikinci büyük partisinin gündemine bakıldığında bambaşka bir manzara görüldüğünü dile getirdi. Erdoğan, şunları söyledi:

"Önce bir grup başkanvekili Meclis Genel Kurulunda AK Parti'yi temsil eden bir grup başkanvekilimize, 'Bu hanıma haddini bildiriniz' diyerek imalı bir sataşmada bulunuyor. Bir de orada 'ulan' ifadesini kullanıyor. Dün Katar'dan dönerken basın mensupları şöyle bir soru sordu: 'Şizofrenik vakalarla caddeler dolu. Bu durum ne olacak Sayın Başkan?' dediler. Ben de kendilerine dedim ki, 'Şizofrenik vakalar sadece caddelerde değil, parlamentonun içinde de var'. Önce bu şizofrenik vakaları parlamentodan temizlemek lazım. Bu şizofrenik vakalardan parlamentomuzu temizleyemezsek Türkiye Cumhuriyeti'nin bu parlamentosuna yazık olur. Bu temizliği yapmamız lazım."

Sokaklarda başörtülülere, kendi anlayışlarına göre had bildirmeye kalkanların gözaltına alınıp tutuklanabildiğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bunlar ise dokunulmazlık zırhına sarılarak bu ifadeleri kullanıyor. Hadi bakalım, dokunulmazlık zırhı olmasa acaba bu şizofrenik vakalar bu adımları atabilir mi? Gidecekleri yer bellidir. O da akıl hastaneleridir. Hukuk devleti sınırları içinde bunların hepsinin hesabı sorulmuştur. Ama şimdi de kişisel hakkını, hukukunu korumak suretiyle grup başkanvekilimiz de bunun arayışı içinde muhakkak olacaktır. Özürmüş mözürmüş filan bunlar geçiştirme. Yüreği varsa, 'Benim dokunulmazlık hakkımı kaldırın, hukukta bu mücadeleyi verelim' desin. Çünkü bunların eskiden gelme alışkanlıkları var. Ama bu alışkanlıkların artık bu parlamentoda yerinin olmaması gerekir. 'Kadına şiddet' diyeceksin, karşı çıkacaksın. 'Kadını doğrayanlar' deyip karşı çıkacaksın, 'Tokat atanlar' diyeceksin, karşı çıkacaksın ve her tarafta bas bas bağırıp bunun istismarını yapacaksın. En önemli yeri olması gereken Türkiye Cumhuriyeti Parlamentosuna gelince, 'Benim dokunulmazlığım var.'... 'Ulan' da diyeceksin, 'haddini bildirin' de diyeceksin. Bunu geçmişte gördük, biliyoruz. Ama artık bunları görmek istemiyoruz, bunlar geride kaldı, eski Türkiye'de kaldı. CHP yöneticilerinin bu tavrı bu partinin 28 Şubat zihniyetinden bir milim öteye geçmediğinin işaretidir."

Erdoğan, Türkiye'nin, demokrasiye, milli iradenin üstünlüğüne sıkı sıkıya sahip çıkıp 28 Şubat zihniyetini gömdüğünü belirterek, hala bunun kalıntılarının var olduğunu, Meclis'te yaşanan tartışma dolayısıyla gördüklerini kaydetti.

"Milletimizin ilk fırsatta bu kafaya hak ettiği dersi vereceğine inanıyoruz." diyen Erdoğan, bunun tartışması bitmemişken Türkiye'nin kendini CHP merkezli bir başka kavganın içinde bulduğunu söyledi.

- "Külliye şahsi malım değildir"

Erdoğan, bir CHP'linin casus filmlerine taş çıkartacak bir senaryoyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne gelip gizlice kendileriyle görüştüğünün iddia edildiğini anımsatarak, şunları söyledi:

"Cumhurbaşkanlığı Külliyesi milletin evidir. Herkes gibi CHP'lilerin de buraya gelme hakkı vardır. Nitekim çeşitli vesilelerle CHP'lilerden de külliyeye gelenler olmuştur. Mesela 15 Temmuz'un ardından bay Kemal'de gelmiştir. Sayın Bahçeli gelmişti. Mesela Cumhurbaşkanlığı adaylığı döneminde Muharrem İnce bizimle görüşmek için Külliye'ye değil ama partimize gelmişti ve genel merkezimizde Sayın İnce ile de bir görüşme yaptık. Mesela İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın İmamoğlu da geldi. Onu da kabul ettik. Seçim sonrası tüm büyükşehir belediye başkanlarını yine külliyede kabul ettik. Onlarla da görüşmeler yaptık. Başka vesilelerle gelenler arasında da mutlaka CHP üyesi olanlar mevcuttur. Külliye benim şahsi malım değildir. Külliye, bu milletin varlığıdır."

(Sürecek)


Kaynak:Haber Kaynağı

Bu haber toplam 159 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler