AECSD & AMEDA İstanbul Zirvesi

Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Osman Çelik, bu yılın ilk yarısında büyümenin yüzde 3,8 olarak gerçekleştiğini belirterek, "Özellikle büyümenin kompozisyonuna baktığımız zaman çok geniş tabanlı bir büyüme görülüyor. 2024 yılında da program dönemimizde yine beklenen hedefi yakalayarak 2027 yılında tekrar yüzde 5'lik büyümeye ulaşacağız." dedi.

Anadolu Ajansının Global İletişim Ortağı olduğu Avrasya Merkezi Saklama Kuruluşları Birliği (AECSD) & Afrika ve Ortadoğu Saklama Kuruluşları Birliği (AMEDA) İstanbul Zirvesi 2024, Merkezi Kayıt Kuruluşunun (MKK) ev sahipliğinde İstanbul Finans Merkezi'nde başladı.

MKK'nin organizasyonunda yapılan zirvenin resmi açılış töreni, İstanbul Finans Merkezi'nde Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Osman Çelik, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı İbrahim Ömer Gönül ve Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan'ın katılımıyla gerçekleştirildi.

"Kıtaları ve Piyasaları Buluşturan Zirve" olarak dikkati çeken etkinlikte, Avrasya, Afrika ve Orta Doğu'dan 40'ı aşkın ülkenin Merkezi Saklama Kuruluşları, MKK'nin öncülüğünde İstanbul Finans Merkezi'nde ilk kez bir araya geldi.

Bakan Yardımcısı Çelik, zirvenin açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin, bölgeleri birbirine yaklaştıran bir konumda bulunduğunu ifade ederek, zirvede yeni gelişen teknolojiler, sermaye piyasalarındaki geleceğe dair fırsatlar, bilgi güvenliği ve risk yönetimi gibi konuların ele alınacağını söyledi.

Türkiye'nin yürüttüğü ekonomik programa değinen Çelik, programın amacının, enflasyonu azaltmak, büyümeyi yeniden dengelemek, mali disiplini sağlamak ve mikrofinans istikrarı tesis etmek olduğuna işaret etti. Çelik, bu amaca ilişkin olarak para politikaları, mali politikalar ve gelir politikalarını koordineli bir şekilde uygulamakta olduklarını vurgulayarak, "Para politikaları açısından tedrici bir sıkılaştırma süreci devam etmekte. Özellikle kantitatif bir sıkılaştırma çalışması devam etmektedir. Bunun yanında kamu gelirlerini artırıcı yeni tedbirler ve kamu harcamalarının makul hale getirilmesi ve özellikle depremle ilgili harcamaların depremle ilgili yapılacak yatırımların finansmanını sağlamak bizim programımızın çekirdeğini oluşturmaktadır." diye konuştu.

Çelik, ekonomik programın olumlu sonuçlarının özellikle ülkenin risk primindeki düşüşten gözlemlenebileceğine işaret ederek, "Kredi kuruluşları tarafından kredi skoru bu dönemde yükseltilen tek ülke olmanın da gururunu yaşıyoruz." dedi.

- "Merkez Bankası, rezervleri artırmaya devam ediyor"

Merkez Bankası'nın rezervleri artırmaya devam ettiğini ve enflasyon artış hızının geçen aylar içerisinde yavaşladığını dile getiren Çelik, amaçlarının enflasyonu bu yılın sonunda yüzde 41 seviyesine çekebilmek olduğunu ifade etti.

Daha yeşil ve dijital ekonomiye geçişi yapabilmenin, insani sermayeyi geliştirmenin ve daha aktif bir iş gücü piyasası oluşturarak iş dünyasını daha da geliştirmenin, amaçları arasında olduğunu vurgulayan Çelik, "Bu yılın ilk yarısında büyüme yüzde 3,8 olarak gerçekleşti. Özellikle büyümenin kompozisyonuna baktığımız zaman çok geniş tabanlı bir büyüme görülüyor. 2024 yılında da program dönemimizde yine beklenen hedefi yakalayarak, 2027 yılında tekrar yüzde 5'lik büyümeye ulaşacağız." değerlendirmesinde bulundu.

Çelik, Türkiye'yi yüksek teknoloji yatırım merkezi yapma yönündeki çalışmaların da doğrudan yabancı yatırım akışını güçlendireceğine dikkati çekerek, "Mali disiplinden asla taviz vermeyeceğiz. 2023 yılında depreme ilişkin harcamalara rağmen bütçe açığı yüzde 5,3 olarak gerçekleşti." diye konuştu.

Kayıt dışılıkla mücadele ile ilgili çalışmalarının kamu gelirlerinin artırılmasına da katkıda bulunacağını belirten Çelik, şöyle devam etti:

"Sermaye piyasaları bizim açımızdan çok önemli gelişim alanlarının olduğu bir sektördür. Uluslararası normlarla uygun düzenlemelerle sağlam kurumsal altyapı ve kalifiye iş gücüyle ve ileri teknolojinin kullanılmasıyla sermaye piyasalarımızın çok büyük bir ilerleme gerçekleştireceğine inanıyoruz."

- "Finansal okuryazarlığı artırmak için kamuoyu bilgilendirme çalışmalarımızı artırdık"

Osman Çelik, sağlıklı ve güçlü bir ilişki finans piyasaları ve reel sektörün iyi bir işbirliğinin sürdürülebilir ekonomik büyümenin sağlanması açısından önemine değinerek, sermayenin geliştirilmesi ve finans sektörünün daha sağlam zemin üzerine oturtulması için çalışmaları artırdıklarını söyledi.

Halka arz edilen şirketlerin sayısı arttığı gibi yatırımcı sayısının da arttığını aktaran Çelik, "Türkiye sermaye piyasaları yabancı piyasalarla entegrasyon ve finans ürünlerinin çeşitlendirilmesiyle gelişimini artırmaktadır. Sermaye tabanının genişletilmesi amacımıza finansal kapsayıcılık açısından ulaşma yolunda ilerliyoruz." dedi.

Çelik, gözetim kapasitesinin artırılması ve piyasa verimliliğinin güçlendirilmesinin, ileri teknoloji kullanımıyla desteklenmeye devam edileceğini vurgulayarak, "Yatırımcı bilgi ve okuryazarlığının geliştirilmesi için ekosistemin uygun hale getirilmesi ancak bütün paydaşların, finans kuruluşlarının birlikte hareketini gerektirmektedir. Biz bu açıdan finansal okuryazarlığı artırmak için toplumumuzda da kamuoyu bilgilendirme çalışmalarımızı artırmış bulunmaktayız. Yeterli sayıda kalifiye yatırımcı oluşabilmesi ve özellikle sermaye piyasalarımızın güvenli ve istikrarlı büyümesini devam ettirmek için çalışmalarımızı artırarak gerçekleştiriyoruz. Özellikle MKK gibi kuruluşlar, yatırımcılarımızın finans araçları daha iyi anlamasına hizmet ediyorlar." ifadelerini kullandı.

MKK'lerin gelişmesinin uluslararası standartlara uyum ve kamu ilgisinin teşviki, finansal istikrar ve piyasa gelişiminin desteklenmesini mümkün kıldığını kaydeden Çelik, şunları aktardı:

"MKK ekosistemi finans teknolojilerinin hızlandırılması ve altyapının geliştirilmesine büyük hizmetler sunuyor. Teknoloji dönüşümü, mevzuat değişiklikleri ve daha geliştirilmiş piyasa entegrasyonu ihtiyaçlarımız arasındadır. Birlikte çalışarak daha birleştirilmiş, daha birlikte hareket eden bir yapıyı oluşturarak daha güçlü, daha dirençli bir finansal piyasa altyapısı oluşturabiliriz. Bölgesel ortaklıklar, bilgi alışverişi ve kapasite geliştirme açısından paha biçilemez fırsatlar sunmaktadır."