2020 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulunda
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay: (3) - "Doğrudan ya da dolaylı olarak terör örgütüne yapılan kaynak aktarımının, ihale mevzuatına, imar mevzuatına, personel mevzuatına aykırı uygulamalarla kendini gösterdiği gerçeği karşısında, PKK'ya para aktarılması
TBMM (AA) - Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Doğrudan ya da dolaylı olarak terör örgütüne yapılan kaynak aktarımını, ihale mevzuatına, imar mevzuatına, personel mevzuatına aykırı uygulamalarla kendini gösterdiği gerçeği karşısında, PKK'ya para aktarılmasının belgesinin olmadığını iddia etmek, bunu öne sürenlerin ne kadar profesyonelce iş gördüklerinin doğal bir kanıtıdır." dedi.
Oktay, TBMM Genel Kurulunda, 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesinhesap Kanun Teklifi'nin tümü üzerinde hükümet adına yaptığı konuşmada, Yargı Reformu Stratejisi kapsamında yürütülen çalışmaların hak ve özgürlüklerin daha iyi korunup geliştirilmesi alanındaki iradeyi ortaya koyduğunu vurguladı.
Sosyal yardım harcamalarının GSYH'ye oranının yaklaşık 3 katına çıkarıldığını belirten Oktay, "2020 yılı bütçemizde sosyal harcamalar için ayırdığımız kaynak miktarını 69,5 milyar liraya çıkardık. Bu tutar 2020 yılı bütçesinin yüzde 6,3'üne denk gelmektedir." diye konuştu.
- "Kentsel dönüşüme 13 milyar lira kaynak"
Türkiye'de insan odaklı, doğal hayata ve tarihi mirasa saygılı, temel kentsel hizmetlerin adil ve erişilebilir şekilde sağlandığı, yaşam kalitesi yüksek ve dayanıklı yerleşimler oluşturulmasına yönelik çalışmaların devam edeceğini dile getiren Oktay, kentsel dönüşüm projeleri için 2012 yılından bugüne kadar yaklaşık 13 milyar lira kaynak kullanıldığını açıkladı.
Türkiye Uzay Ajansının faaliyete geçirildiğine işaret eden Oktay, "Ajansın yapılanması sürdürülürken, bir yandan da teknik projeler planlanmaya başlanmıştır. Milli Uzay Programı, 2020 yılında ilan edilecek olup, konuya ilişkin pek çok ülkeden işbirliğine yönelik teklifler alınmaktadır." bilgisini verdi.
Türkiye'nin dünyada uluslararası müteahhitlik gelirlerinden en fazla gelir elde eden yedinci ülke konumunda olduğunun altını çizen Oktay, "2020 yılında yıllık proje büyüklüğünün 20 milyar doları aşması hedeflenmektedir. Türk Eximbank, 2019 yılı Ekim ayı itibarıyla bankacılık sektörü tarafından verilen ihracat kredilerinin yüzde 53’ünü tek başına sağlamış; 2019 Ocak–Kasım dönemi itibarıyla toplam 40 milyar dolarlık destek sunmuştur." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin kalkınmasında ulaştırma ve altyapı yatırımlarıyla sürdürülebilir ulaşım ve iletişim yapısının oluşturulmasının önemli rol oynadığına dikkati çeken Oktay, bunun yanı sıra uluslararası ulaşım bağlantılarının güçlendirilmesi, Türkiye'nin siber güvenliğinin sağlanması, fiber iletişim altyapısı ve geniş bant iletişimin yurt genelinde yaygınlaştırılmasının amaçlandığını belirtti.
Gençlerin karar alma ve uygulama süreçleri ile sosyal hayatın her alanına etkin katılımları sağlandığını ve bu doğrultuda faaliyetler, projeler yürütüldüğünü dile getiren Oktay, bu kapsamda gençlik merkezlerinin milli, ahlaki, insani ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren, ailesini, vatanını, milletini seven, topluma karşı sorumluluk duyan güçlü bir gençliğin yetiştirilmesi hedefiyle faaliyet gösterdiğini belirtti.
Milletvekillerinin soru ve eleştirilerini de yanıtlayan Oktay, "2020 yılında faiz ödemeleri 22 kat değil, sadece yüzde 18 artmıştır." diye konuştu.
- Belediyelere kayyum tartışmaları
Fuat Oktay, HDP'li belediye başkanlarının görevden alınması konusunda yapılan "belge yok" eleştirilerini, "Doğrudan ya da dolaylı olarak terör örgütüne yapılan kaynak aktarımını, ihale mevzuatına, imar mevzuatına, personel mevzuatına aykırı uygulamalarla kendini gösterdiği gerçeği karşısında, PKK'ya para aktarılmasının belgesinin olmadığını iddia etmek, bunu öne sürenlerin ne kadar profesyonelce iş gördüklerinin doğal bir kanıtıdır." diye yanıtladı.
Hukuk devleti olmanın, suçu ve suçluyu görmezden gelmek anlamına gelemeyeceğinin altını çizen Oktay, "Hukuk devleti olmak, terör ve teröristi görmezden gelmek anlamına gelmez. Tam tersine suçla, suçluyla, terörle, teröristle kararlılıkla mücadele anlamına gelir." vurgusu yaptı.
Oktay, Tank Palet Fabrikasının yatırımlarla daha etkin ve verimli bir şekilde çalışacağını belirterek, Türkiye'ye ek bir yük getirmeden fabrikanın çağın gereklerine uygun şekilde modernize edileceğini, firma tarafından 25 yıl boyunca bütün yenileme yatırımlarının gerçekleştirileceğini söyledi.
Kapasite geliştirmeye dönük alanlarda ilk aşamada en az 50 milyon dolar tutarında ilave yatırım yapılacağını kaydeden Oktay, tank üretimi alanında fark oluşturacaklarını dile getirdi.
- "Onların kuruşuna dokunmayız, dokundurtmayız"
Oktay, 15 Temmuz bağışlarıyla ilgili eleştiriler üzerine, "Yardım toplama döneminde intikal eden bağış miktarı Ziraat Bankasında nemalandırılmak suretiyle toplam 338 milyon 971 bin 731 lira 97 kuruş olarak 02 Ocak 2019 tarihi itibariyle Tek Hazine Kurumları hesabına aktarılmıştır. Tek Hazine Kurumları hesabı uygulaması kapsamında Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı adına sermaye taahhüdü olarak Ziraat Bankası Ankara Kamu Kurumsal Bankacılık Şubesi nezdinde açılan hesaba 10 milyon Türk lirası vakıf kuruluş mal varlığı olarak bloke edilmiştir." açıklamasını yaptı.
Toplanan paranın nasıl değerlendirileceğinin Vakfın mütevelli heyeti kararıyla belirleneceğini anlatan Oktay, "Biz, şehitlerimizin de gazilerimizin de sonuna kadar yanında olduğumuzu gazilerimiz de şehit yakınlarımız da bilirler. Onların kuruşuna dokunmayız, dokundurtmayız." değerlendirmesinde bulundu.
- Şehir Üniversitesi ile ilgili gelişmeler
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Şehir Üniversitesine ilişkin gelişmeler hakkında ise şöyle konuştu:
"Özelleştirme Yüksek Kurulunun 29 Mayıs 2015 tarihli 2015/32 sayılı kararıyla tekel işletmeleri genel müdürlüğünün mülkiyetinde bulunan İstanbul Kartal Dragos mevkiindeki taşınmazlar, Ahmet Davutoğlu'nun başbakanlığı döneminde İstanbul Şehir Üniversitesine devredilmiştir. Şehir Üniversitesi, söz konusu araziler üzerinde ipotek tesis ettirerek, Kartal Dragos'ta kampüs inşası için Halkbank'tan kredi kullanmıştır. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği tarafından Özelleştirme Yüksek Kurulu kararının 237 numaralı parsele yönelik kısmının iptali talebiyle açılan davada Danıştay 13. Dairesi, 4 Temmuz 2019 tarihli kararıyla taşınmazın mülkiyetinin İstanbul Şehir Üniversitesine bedelsiz olarak devredilmesine ilişkin kısmının iptaline karar vermiştir."
Karar sonrası hukuki olarak söz konusu parselin mülkiyetinin maliye hazinesine intikal ettirildiğini belirten Oktay, "Şehir Üniversitesinin kredi başvurusundaki öngörüleri yıllar içinde gerçekleşmemiş ve üniversite, kredi, ana para ve faiz geri ödemelerini ödeyecek geliri elde edememiş ve bankaya borçlarını ödeyememiştir. Bu borçlar, 417 milyona ulaşmıştır. Özellikle hukuka aykırı bir mülkiyet devri kararı üzerine inşa edilmiş bir üniversite ve üniversitenin bu araziyi teminat göstererek aldığı, ödeyemediği kredi borcu söz konusudur. Durum iddia edildiği gibi siyasi bir mesele değil, hukuki bir süreç ve sonuçtur. Bu konunun siyasi alana çekilmesi, akademisyenlerin, öğrencilerimizin mağdur olarak gösterilmesi son derece yanlıştır. Böyle bir durum bulunmamaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde Cumhuriyet tarihinin en büyük yüksek öğrenim atılımının gerçekleştirildiğine işaret eden Oktay, bütün üniversiteleri en güçlü şekilde desteklediklerini söyledi.
Şehir Üniversitesinde görev yapan akademisyenler ve öğrencilerin akademik ve eğitim faaliyetlerinin kesintiye uğramadan devam etmesi için gerekenlerin yapılacağını bildiren Oktay, "Tamamen hukuki bir süreç devam ederken, Cumhurbaşkanımızla hiçbir ilgisi yokken, Şehir Üniversitesi konusunun kimler tarafından ve nasıl siyasallaştırıldığını kamuoyunun takdirine bırakıyorum." dedi.
- "Yürütme Kürt halkına karşı düşman"
Sataşmadan söz alan HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, "Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay'ın, belediyelere kayyum görevlendirmeleriyle ilgili söylediklerinin mesnetsiz, hayal ürünü ve hukuksuz olduğunu" savundu.
"HDP'li hiçbir belediye başkanı hakkında usulsüz harcama, yolsuzluk, ihaleye fesat karıştırma gibi konularda açılan bir dava bulunmadığını" söyleyen Oluç, "YSK'nin kabul ettiği adaylardır, hiçbiri hakkında hüküm yoktur. Yalan söylüyorsunuz." ifadesini kullandı.
Belediyelere musallat olan darbeci bir zihniyetin olduğunu, halkın iradesini, seçim ve sandık hukukunu gasbeden bir anlayışın bulunduğunu öne süren Oluç, "Yürütmenin darbeci anlayışı esas olarak budur. 'Sözde eş başkanlık' diyorsunuz. Nasıl sözde eş başkanlık oluyor? Her biri seçilmiş insanlardır, içlerinde bir tane atanmış yoktur. Hedefiniz bellidir; Kürt halkının iradesini çiğnemek, yok saymak, gasbetmek, seçim hukukunu ortadan kaldırmak, atanmışlar rejimi yaratmak. Kürt halkına karşı yürütmenin düşman olduğunu söylüyoruz." diye konuştu.
- "Gecekonduda yaşamak sarayda yaşamaya benzemiyor"
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç da yerinden söz alarak, "Sayın Oktay, sizinle bizim aramızdaki fark şudur; siz saraya hesap verirsiniz, biz millete hesap veririz." dedi.
Oktay'ın, "1.000 liranın altında aylık alan emeklilerin aylıklarının yükseltilerek en düşük emekli aylığının 1.000 liraya çıkarıldığına" ilişkin sözlerini hatırlatan Özkoç, şunları söyledi:
"Sayın Oktay, 1.000 lirayı nasıl aldıklarını abarta abarta anlatıyorsunuz. '2 bin lira alıyorlar.' falan diyorsunuz. Hani diyorsunuz bu 'nominal', 'reel' falan diye. Ben şimdi size soruyorum; nominal olarak siz kaç para alıyorsunuz, reel olarak kaç para alıyorsunuz? Siz hiç halkın 1.000 liraya, 2.000 lirayla nasıl geçindiğini biliyor musunuz? Gecekonduda yaşamak sarayda yaşamaya benzemiyor. Yoksuldan fukaradan bahsederken saraydan bakıp konuşmayın, milletin yanına gidip konuşun."
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay'ın, şehit paralarıyla ilgili "Bu paralar Hazine'de duruyor." dediğini anımsatan Özkoç, "Övüne övüne 309 milyon liranın 338 milyon lira olduğunu söylüyorsunuz. Şehit aileleriyle ilgili toplanan yardım neden 3,5 yıl bekletilmiştir? Şehit ailelerinin yardım parasının üstüne oturdunuz mu, oturmadınız mı? Milletin şehit parasını Hazine'de tutarak onları mağdur bıraktınız mı, bırakmadınız mı? Buna niye cevap vermiyorsunuz?" diye sordu.
- "Saray dediğiniz yer milletin evi"
AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı ise "Arkadaşlar 'saray, saray' diyorlar, saray dediğiniz yer milletin evi. Orada oturan kişi, kendisi gidip de oraya oturmuş değil, onu oraya oturtan millet. Orada oturan insan milletin iradesini temsil ediyor." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da milletvekillerinin de millete hesap vermekten gurur duyacaklarını söyleyen Bostancı, "17 yıldır bu hesabı alnımızın akıyla verdiğimiz için oradayız." diye konuştu.
- "Kürtlerin dostunu arıyorsanız buraya bakabilirsiniz"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Kürt halkına düşmanlık" diye bir durumun asla söz konusu olmadığının altını çizdi.
Oktay, "Kürtlerin dostunu arıyorsanız buraya bakabilirsiniz. Kürtlerin düşmanı kimdir diye bakmak istiyorsanız onları dağlara süren, dağlara gönderen, onları perişan eden, çoluklarını çocuklarını, ailelerini darmadağın eden gidin Diyarbakır'daki annelere sorun." dedi.
Oktay, kendilerine yönelik "Kürt halkına karşı düşmanlık besleyen" şeklindeki ifadeyi tamamen reddettiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay'ın sözleri, AK Parti milletvekilleri tarafından alkışlandı.
"Bugün Mecliste millete hesap verdiklerini" belirten Oktay, "Allah'ın her günü, her bir ilimizde milletle beraberiz. Telefonlarımız 7 gün 24 saat açıktır. Hesap verdiğimiz Cumhurbaşkanı da milletin seçtiği ve milletin iradesiyle gelen biridir." dedi.
Oktay, "Şehit yakınlarımız da gazilerimiz de kendilerine ne yaptığımızı, kendilerine nasıl değer verdiğimizi ve her türlü ihtiyaçlarında nasıl yanlarında olduğumuzu iyi bilirler. Bizi onlara sorabilirsiniz." ifadelerini kullandı.
- "Türklerin de Kürtlerin de düşmanı terördür"
HDP Grup Başkanvekili Oluç'un, "Kullanılan ifadeler, yapılan uygulamalar Kürt düşmanlığıdır. Kürt halkına düşmanlık yapıyorsunuz." demesi üzerine HDP ve AK Parti milletvekilleri arasında karşılıklı laf atmalar yaşandı.
AK Parti Grup Başkanı Bostancı, "Kürt düşmanısınız" sözünü reddettiklerini belirterek, "Saruhan Bey, bu tarafa doğru bakarsa bir hayli Kürt mebusun burada da olduğunu göreceklerdir, diğer tarafa da bakarsa orada da göreceklerdir." dedi.
"Halkların Demokratik Partisi ile Kürtleri ajitatif şekilde özdeşleştirici siyasi dilin uygun olmadığını" ifade eden Bostancı, "Bunun Kürtlere de hiçbir faydası yok. Kürtlerin kaderi Türklerle ortak. Kürtlerin ayağına taş değerse Türklerin de değer. Bu coğrafyada Türklerin de Kürtlerin de Arapların da Acemlerin de düşmanı terördür. Terör, Orta Doğu coğrafyasında halkları birbirleri aleyhine kışkırtan en önemli unsurdur. Bunu da döktüğü kanla yapar. Lütfen gözünüzü açın ve bunu görün." değerlendirmelerinde bulundu.
(Bitti)
Kaynak:
Bu haber toplam 146 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.