Yatalak kadın bakım desteği için götürüldüğü merkezden 1,5 ay sonra yürüyerek çıktı
Antalya'da geçirdiği trafik kazası nedeniyle yatağa bağımlı hale gelen kadın, bakım desteği amacıyla götürüldüğü palyatif merkezinde sağlığına kavuştu- Sedyeyle solunum cihazına bağlı geldiği merkezden yürüyerek ayrılan Gülay Polat:- "Evlatlarıma olan sevgim ve buradaki doktorlarla hemşireler beni ayakta tuttu. Benimle yakından ilgilendiler. Lavaboya bile gidemiyordum, sadece yatıyordum. İlk ayağa kalktığım gün çok mutlu oldum"
ZEHRA TEKECİ - Antalya'da geçirdiği trafik kazası sonucu yatağa bağımlı hale gelen ve ailesi tarafından bakım desteği için palyatif merkezine götürülen kadın, 1,5 ayda sağlığına kavuşarak evine yürüyerek gitti.
Kemer ilçesinde esnaflık yapan 2 çocuk annesi 43 yaşındaki Gülay Polat, 3 Ağustos'ta işten eve dönerken bir servis minibüsünün çarpması sonucu ağır yaralandı.
Kemer Devlet Hastanesine kaldırılan Polat, daha sonra nakledildiği Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 28 gün yoğun bakım servisinde kaldı.
Beyin kanamasına bağlı vücudunda ağır hasar oluşan, sürekli takılı kalması gereken solunum ve beslenme cihazları nedeniyle yatağa bağımlı hale gelen Polat, hastanedeki tedavisinin ardından taburcu edildi.
Polat daha sonra mevcut hastalıkları nedeniyle tam olarak iyileşemeyen veya yaşam sonunda desteğe ihtiyacı olan hastalara yardım amacıyla hizmet veren Atatürk Devlet Hastanesi Tev Kamile Cephanecioğlu Palyatif Bakım Merkezine sevk edildi.
Polat, acı çekmesinin giderilmesi, yaşam kalitesinin artırılması ve ailesinin evde hasta bakımını öğrenebilmesi için götürüldüğü merkezde uygulanan tedaviye olumlu yanıt vermeye başladı.
İlaçların yanı sıra psikolojik ve fizik tedavi desteği alan Polat, doktorlarının da özverisiyle 1,5 aylık sürecin ardından makinelerden bağımsız nefes alabilmeye, yemek yiyebilmeye ve yürüyebilmeye başladı.
Tedavisi sonrası sağlığına kavuşan Polat, bakım merkezinden taburcu edildi.
- "1,5 ay gibi bir sürede çok güzel sonuçlar verdi"
Palyatif Bakım Merkezi Sorumlu Hekimi Uzman Doktor Utkan Uğur, AA muhabirine, palyatif kliniklerinde ağır hastalıkların belirtilerini hafifletmeye ya da ortadan kaldırmaya yönelik hizmet verildiğini söyledi.
Rahatsızlığının tedavisi mümkün olmayan hastaların, bakım eğitimi verilen yakınlarıyla merkeze kabul edildiğini ifade eden Uğur, "Buraya gelen hastaların yüzde 80'i iyileşme göstermeden, evde bakım hastası olarak taburcu ediliyor. Ailelere hastaya doğru bakımı öğretip, evdeki çaresizliklerini gideriyoruz. Gülay Polat'ta ise bu durum diğer hastalardan farklı oldu. Bakım merkezinde iyileşmesinin gözlemlenmesi onun için bir fırsat oldu. Eğer direkt eve gitmiş olsaydı belki bu iyileşme hali olmayacaktı." diye konuştu.
Polat'ın kliniğe geldiği ilk süreçte durumunun ağır olduğunu anlatan Uğur, hasta kadının olumlu gelişim gösterdiğinin fark edilmesi üzerine kendisine daha uygun olan bir tedavi planladıklarını kaydetti.
Merkezlerinde psikolojik destekten, fizyoterapiye kadar birçok hizmet verdiklerini vurgulayan Uğur, şöyle devam etti:
"Medikal tedavi en önemli unsurlardan biri. Diğer yandan Gülay hanımın ailesi tarafından uygulanan iyi ve doğru bakım ile hastamızın yaşama sevinci tedavide etkili oldu. Hastamızın zamanla kendi kendine nefes aldığını gözlemledik. Ufak tefek hareketlerini, yutmaya başladığını fark ettik. İlaç tedavisinin yanı sıra psikolojik ve fizik tedavi desteği verdik. Yutması, solunumu ve yürüyebilmesi için fizyoterapi aldı. Ardından tedavimiz sonuç verdi. Hastamızı solunum makinesinden, midesindeki tüpten ve yatağa bağımlı olmasına sebebiyet verecek tüm cihazlardan kurtardık. Hastamız 1,5 ay gibi bir sürede çok güzel sonuçlar verdi. Şu anda yürüyerek kendi öz bakımını yapabilecek halde evine taburcu edildi."
- "Yüzde bir yaşama ihtimalinden bu günlere geldik"
Gülay Polat da 2,5 ay önce geçirdiği trafik kazasını hatırlamadığını, gözünü açtığında hastanede olduğunu söyledi.
Oldukça zorlu günler geçirdiğini dile getiren Polat, "İyi ki buraya gelmişim. Burada bana çok iyi baktılar. Bu süreç benim için çok zor geçti. Buraya geldiğimde onların bana yaklaşımı yüreğime dokundu. Evlatlarıma olan sevgim ve buradaki doktorlarla hemşireler beni ayakta tuttu. Benimle yakından ilgilendiler. Lavaboya bile gidemiyordum, sadece yatıyordum. İlk ayağa kalktığım gün çok mutlu oldum. Çocuklarımı aradım 'yürüyebiliyorum' dedim. Onlar da ağladılar. İki kızım da çok sevindi." ifadelerini kullandı.
Polat'ın eşi Muttahar Polat da eşinin tedavisine yönelik umutlarının olmadığını, kendisini böyle görmenin herkesi çok mutlu ettiğini anlattı.
Eşini yeniden ayağa kaldıran doktorlara teşekkür eden Polat, "Eşim günlerce hiçbir tepki vermeden yoğun bakımda yattı. Yoğun bakıma ilk girdiğindeki yüzde bir yaşama ihtimalinden bu günlere geldik. Çok mutluyuz. Çocuklarımız evde heyecanla bizi bekliyor." dedi.
Kaynak:
Bu haber toplam 93 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.