Üsküdar Üniversitesi'nden "İletişim eğitimi" değerlendirmesi
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman İrvan:- "Gazetecilik gibi meslekler giderek dijitalleşiyor ve kendilerine yeni mecralar buluyor. Her mesleğin dijitalleştiği bir süreçte en çok da dijital içerik üretimine odaklanan iletişim meslekleri ön plana çıkıyor, daha popüler hale geliyor"
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman İrvan, Türkiye'deki iletişim eğitiminin iddialı bir noktaya geldiğini belirterek, "Çağın gerekliği olarak yeni iletişim meslekleri ortaya çıkıyor, birçok insan bu mesleklerden hayatını kazanmaya başladı. Örneğin Türkçe'de etkileyici, deneyimleyici gibi karşılıkları bulunan influencerlık ve youtuberlik oldukça popüler meslekler." ifadelerini kullandı.
Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, Türkiye'de iletişim eğitimi ilk olarak gazetecilik eğitimiyle başladı. 1982'de farklı isimlerle gazetecilik, halkla ilişkiler ve radyo-televizyon alanlarında eğitim veren yüksekokullar, basın yayın yüksek okulu haline getirildi.
Başlangıçta sadece devlet üniversitelerinde bulunan iletişim fakülteleri, 1990'lı yıllarda kurulmaya başlayan vakıf üniversitelerinde de açılmaya başladı. Bugün Türkiye’de 40'ı devlet üniversitelerinde, 21'i vakıf üniversitelerinde olmak üzere 61 iletişim fakültesi var. Ayrıca, ÖSYM üzerinden öğrenci kabul eden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) üniversitelerinde beş, Makedonya'da 1 ve Kırgızistan'da 1 olmak üzere yedi iletişim fakültesiyle birlikte toplam sayı 68'e ulaşmış durumda.
Bu sayının iletişim eğitiminin giderek yaygınlaştığını gösterdiğini ifade eden Prof. Dr. Süleyman İrvan, meslek alanı hakkında bilgi verdi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Süleyman İrvan, iletişim mesleklerinin yeni meslekler olduğunu, gazetecilik gibi bazılarının ise en az 400 yıllık bir tarihe sahip olduğunu belirtti.
İrvan, "Yine de bu mesleklerin hiçbirinin ömrünü tamamladığı söylenemez. Gazetecilik gibi meslekler giderek dijitalleşiyor ve kendilerine yeni mecralar buluyor. Her mesleğin dijitalleştiği bir süreçte en çok da dijital içerik üretimine odaklanan iletişim meslekleri ön plana çıkıyor, daha popüler hale geliyor.
Dahası, daha önce hiç düşünmediğimiz yeni iletişim meslekleri ortaya çıkıyor, birçok insan bu mesleklerden hayatını kazanıyor. Örneğin Türkçede etkileyici, deneyimleyici gibi karşılıkları bulunan influencerlık oldukça popüler bir meslek. Youtuberlık da öyle. Hatta bazı sosyal medya uzmanları kendilerini dijital içerik üreticisi olarak tanımlıyor. Demek ki artık böyle bir yeni iletişim mesleğimiz var." değerlendirmelerinde bulundu.
Dijitalleşme sürecine en hızlı ve kolay uyum sağlayan meslekler aslında iletişim meslekleri olduğunu aktaran İrvan, iletişim alanında dijitalleşmenin olmazsa olmaz olarak kabul edildiğine dikkati çekti.
İrvan, bunun olumlu yansımalarını gördüklerini aktararak şunları kaydetti:
"Örneğin artık haberleri dijital ortamlarda yazıyor, paylaşıyor ve tüketiyoruz. Dijitalleşme televizyon, sinema, reklamcılık ve hatta halkla ilişkiler sektörünü de değiştirdi. Nasıl ki bilgisayarlarımızı, cep telefonlarımızı sürekli güncelliyor ve yeni aplikasyonları, uygulamaları öğreniyorsak, kendimizi de aynı şekilde sürekli güncellememiz gerekiyor. Yapay zekâ ile ancak bu şekilde rekabet edebilir, beklentilere uygun içerikler üretmeye devam edebiliriz."
- "Gazetecilik, araştırıcı, sorgulayıcı, şüpheci kişilik özelliklerine sahip olmayı gerektirir"
Her mesleğe özgü kişilik özellikleri olduğunu vurgulayan İrvan, örnek olarak gazetecilik mesleğinin araştırıcı, sorgulayıcı, şüpheci kişilik özelliklerine sahip olmayı gerektirdiğini kaydetti.
İrvan, meraklı olmayan, sorgulamayan kişilik özelliğinin gazetecilik için uygun olmadığını ifade etti. Sanatsal yönü kuvvetli, sanatçı kişiliğe sahip gençlerin çizgi film ve animasyona, görsel iletişim tasarımına ve hatta reklamcılığa uygun kişiler olduğunu belirten İrvan, "İnsanlarla iletişim kurmayı, onları ikna etmeyi seven kişiler halkla ilişkiler, reklamcılık ve yeni medya alanları için daha uygundur. Konuşmayı seven kişiler radyocu, televizyoncu olabilir. İyi hikâye anlatmayı sevenler sinemacı olabilir. Gençler hangi mesleğin kendi kişilik özelliklerine daha uygun olduğunu görmek için oldukça kapsamlı, tam 90 soruluk kariyer testini doldurabilirler." açıklamalarında bulundu.
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesinde 7 bölümde iletişim eğitim verdiklerini ifade eden İrvan, bu bölümlerin, Çizgi Film ve Animasyon, Gazetecilik, Görsel İletişim Tasarımı, Halkla İlişkiler ve Tanıtım, Radyo-Televizyon ve Sinema, Reklamcılık ile Yeni Medya ve İletişim olarak sıraladı. İrvan, hali hazırda Gazetecilik, Görsel İletişim Tasarımı ve Reklamcılık bölümlerinin İLAD tarafından akredite edilmiş durumda olduğunu aktardı.
- "Teorik dersleri binanın kolonları olarak görüyoruz"
İrvan, fakültede teori ile pratik ayrılmaz bir bütün olduğuna dikkati çekerek şu değerlendirmelerde bulundu:
"Öğrencilerimize yetkin akademisyenlerimiz aracılığıyla iyi bir teorik eğitim vermeye çalışıyoruz. Çünkü teorik eğitimin iletişim mesleklerinin temeli olduğunun farkındayız. Teorik dersleri binanın kolonları olarak görüyoruz. Sağlam bir bina nasıl sağlam kolonlar üstünde yükselirse sağlam bir iletişim eğitimi de iyi tasarlanmış teorik derslerle mümkündür. Aynı zamanda kaliteli bir pratik eğitim de verdiğimizi iddia ediyoruz. Uygulama derslerimizin önemli bir kısmı sektör profesyonelleri tarafından veriliyor. Böylece öğrencilerimiz sektörü daha yakından tanıma fırsatına sahip oluyor. Diğer taraftan öğrencilerimiz Üsküdar Üniversitesi Radyo ve TV stüdyolarında, Haber Ajanlarımız ile uygulama gazetemizde görevler alarak öğrendiklerini uygulama fırsatı buluyor, etkinliklerde bir fiil görev alarak deneyimliyor."
- "İyi bir iletişimci olmanın yolları, çok okumaktan, çok yazmaktan, günceli takip etmekten geçer"
İrvan, İletişim Fakültesi mezunlarının haber sitelerinde, gazetelerde, televizyonlarda, halkla ilişkiler birimlerinde, reklam ajanslarında, görsel iletişim tasarımı gerektiren alanlarda iş bulabildiklerini belirtti.
Gençlere tavsiye olarak özellikle içerik üretmede kendilerine yardımcı olacak programların dilini ve mantığını kavramaları gerektiğini kaydeden İrvan, "Örneğin bisiklete binmeyi bilen kişi kolaylıkla scootere de motosiklete de binebilir. Indesign programını bilen tasarımcı farklı tasarım programlarını da kolaylıkla kavrayabilir. Tabii elbette iyi bir iletişimci olmanın yolları, çok okumaktan, çok yazmaktan, günceli takip etmekten geçer." ifadelerini kullandı.
Kaynak:
Bu haber toplam 55 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.