"Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu" araştırması (3)
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan:- "2019 yılında 500 Büyük'ün finansman giderleri yüzde 33,4 düşüşle 63,8 milyar TL'ye inerken, finansman giderlerinin faaliyet karı içindeki payı yüzde 88,9'dan yüzde 69,3'e gerilemiştir"- "Bu rakamlara bakarak 20
İSTANBUL (AA) - İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, "2019 yılında 500 Büyük'ün finansman giderleri yüzde 33,4 düşüşle 63,8 milyar TL'ye inerken, finansman giderlerinin faaliyet karı içindeki payı yüzde 88,9'dan yüzde 69,3'e gerilemiştir. Bu rakamlara bakarak 2019 yılında finansman giderlerinin faaliyet karı üzerindeki baskısının azaldığını söyleyebilsek dahi bu giderler yine de yüksek." ifadelerini kullandı.
Bahçıvan, İSO tarafından hazırlanan "Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu" 2019 araştırmasının sonuçlarını gazetecilerle paylaştı.
Konuşmasının başında, iki gün sonra anılacak 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü'nü anımsatan Bahçıvan, dört yıl önce yaşananların asla unutulmayacağını, acılarla dolu bir gece yaşandığını hatırlattı.
"Demokrasiye ve Milli İrade'ye saygı yolunda o gece millet olarak nasıl kenetlendiysek bugün ve yarın da öyle olacağımızı buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum." diyen Bahçıvan, yaklaşan Kurban Bayramı'nı da kutladı.
Dünyanın, insanlığın çok zor günlerden geçtiğini belirten Bahçıvan, Dünya Sağlık Örgütü'nün Kovid-19 için "pandemi" açıklaması yapmasından bu yana, hayattaki hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığına işaret ederek, sürecin sonuna ilişkin de herhangi bir öngörünün olmadığını hatırlattı.
Bahçıvan konuşmasında, araştırmanın kapsadığı 2019 yılının dünya ve Türkiye ekonomik konjonktürü hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Geçtiğimiz yılın, küresel ekonomide sıra dışı gelişmelerin yaşandığı bir yıl olduğuna dikkati çeken Bahçıvan, şunları kaydetti:
"Ticarette korumacılık yıl genelinde artarken, bu anlamda ticari faaliyetler üzerinde en olumsuz etkiyi ABD-Çin ticaret savaşları gösterdi. Brexit, bütün yıl boyunca Avrupa ekonomisinin üzerinde adeta kara bir bulut gibi döndü durdu. Bu düğüm yılın son ayında çözülmüş olsa da süreç, Avro Bölgesi ekonomik faaliyetlerine ağır bir damga vurdu. Bunun yanında siyasi kutuplaşmalar, başta ABD-İran gerginliği olmak üzere ülkeler arası karşılıklı yaptırımlar ve jeopolitik gelişmeler, içinde bulunduğumuz bölge dahil olmak üzere birçok coğrafyada iktisadi faaliyetleri olumsuz etkiledi.
Bütün bu negatif faktörlerin sonucu olarak 2019 yılında gelişmiş ülkelerde büyümenin yüzde 1,7 ile son yılların en düşük seviyesine indiğini gördük. ABD yüzde 2,3, Avro Bölgesi ise yüzde 1,3 büyürken, dünya ekonomisindeki büyüme yüzde 2,9 ile son 10 yılın en düşük seviyesinde gerçekleşti."
Erdal Bahçıvan, Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırma sonuçlarına bu çerçeveden bakıldığında, sonuçların dış faktörlerin de etkisiyle yaşanan finansal türbülansın ve ardından gelen dengelenme sürecinin etkilerini yansıttığını aktardı.
- "2019 yılında ilk kez orta-yüksek ve yüksek teknolojinin yaratılan katma değerdeki payı yüzde 30'u geçmiştir"
Açıklanan 500 büyük sanayi kuruluşunun, 2019 yılında önceki dönemlerden devrolan finansal kırılganlıkların yarattığı zorluklara karşı çetin mücadele verdiğini, büyüme patikasına geri dönüş çabasının sancılarını bir arada yaşadığını dile getirdi.
İSO 500 araştırmasının temel verilerine değinen Bahçıvan, şu bilgileri verdi:
"İSO 500 Büyük sonuçlarına göre, son 3 yıldan beri istikrarlı bir şekilde gerek orta-yüksek gerekse yüksek teknoloji yoğunluklu sanayilerin yaratılan katma değer içindeki payı artış gösteriyor. 2017'de yüzde 20,2 olan orta-yüksek teknoloji payı, 2018'de yüzde 22,2'ye, 2019'da ise yüzde 23,5'e yükselmiştir. Yine 2017'de yüzde 3,6 olan yüksek teknoloji payı da 2018'de yüzde 5,3'e, 2019'da da yüzde 6,9'a çıkmıştır. 2019 yılında ilk kez orta-yüksek ve yüksek teknolojinin yaratılan katma değerdeki payı yüzde 30'u geçmiştir.
Bunlar hiç kuşkusuz gelecek adına umut verici iyileşmelerdir. Sanayimizin teknoloji yoğunluklu katma değer üretmesinin önünü açacak faktörlerden biri de şüphesiz, şirketlerin Ar-Ge'ye yaptıkları, yapacakları harcamalardır. 2019 500 Büyük anket verileri bu konuda da iyimser olmamızı sağlayacak sonuçlar sunuyor. "
- "AR-GE harcamaları 9,7 milyar TL olarak gerçekleşti"
Bahçıvan, 2019 yılında AR-GE harcamalarının 9,7 milyar TL olarak gerçekleştiğini belirterek, bunun bir önceki yıla göre yüzde 152 artışı ifade ettiğini, aynı dönemde Ar-Ge harcamalarının üretimden satışlara oranının da yaklaşık binde 5'ten yüzde 1'e yükseldiğini aktardı.
Finansal göstergelerle ilgili, bu yıl da bir iyileşmenin olduğunu söylemekte zorlandıklarına dikkati çeken Bahçıvan, şunları kaydetti:
"2019 yılında yaşanan tüm olumsuzluklara karşın sanayi kuruluşlarımızın esas faaliyetlerinden elde ettikleri başarılarının, yine finansman maliyetlerinin gölgesinde kaldığını görmekteyiz. 2019 yılında 500 Büyük'ün finansman giderleri yüzde 33,4 düşüşle 63,8 milyar TL'ye inerken, finansman giderlerinin faaliyet karı içindeki payı yüzde 88,9'dan yüzde 69,3'e gerilemiştir. Bu rakamlara bakarak 2019 yılında finansman giderlerinin faaliyet karı üzerindeki baskısının azaldığını söyleyebilsek dahi bu giderler yine de yüksektir.
Finansal göstergeler içinde öncelikle dikkatinizi çekmek istediğim bir başka konu da İSO 500'ün kaynak yapısındaki toplam borçların payıdır. İSO 500'ün bu göstergesinde de son beş yıldır dikkat çeken bozulmanın 2019'da devam ettiğini görmekteyiz."
- "Yüksek faizle mücadeleyi hiç hafife almamalıyız"
2015 yılı ile birlikte ilk kez yüzde 60'ların üstüne çıkan toplam borçların payının, 1,4 puan daha artarak yüzde 68,4'e yükseldiğini dile getiren Bahçıvan, "Özkaynakların payı ise yüzde 31,6'ya gerilemiştir. 2019 itibarı ile İSO 500'ün kaynak yapısındaki çarpıklığın en yüksek seviyelere ulaştığını hatırlatmakta ve bu oranların dünya ortalamalarının üstünde olduğunu vurgulamakta yarar görüyorum."
Bahçıvan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu borç ve finansal yük altında sanayicinin bugün en büyük avantajı, faizlerin düşük seviyede seyretmesidir. İSO 500'ün temel göstergeleri de göstermektedir ki sanayici kazandıklarıyla borç kapatamıyor. Borçla yaşamak zorunda. Bu borcu çevirebilmek adına düşük faizlere ihtiyaç duyuyor. Bu nedenle yüksek faizle mücadeleyi hiç hafife almamalıyız. İSO 500'ün yıllara göre üretimden satışlar performansına baktığımızda, 2012-2016 döneminde görülen zayıf büyümenin, 2017 ve 2018 yıllarında yerini yüzde 19 ve yüzde 11,8 ile güçlü reel büyümelere bıraktığı görülmektedir. 2019 yılında da reel büyüme eğiliminin sürdüğünü görüyoruz.
2019 yılında görülen bu yavaşlamada birçok unsur etkili olmuştur. İlk olarak ekonomide uygulanan dengeleme politikaları sonucu, iç talep ve dolayısıyla iç satışlar yavaşlamıştır. Diğer yandan enflasyondaki gerileme, nominal olarak hesaplanan satış büyüklüğünü sınırlamıştır. Ayrıca başta Avro Bölgesi olmak üzere dünya ticaretindeki daralmanın etkisiyle yaşanan ihracattaki durağanlık da satışlardaki artışın yavaşlamasında etkili olmuştur. Son olarak emtia fiyatlarındaki düşüş eğilimini de bu nedenler arasında gösterebiliriz."
- "Finansman giderleri, İSO 500'ün karlılığında belirleyici olmayı 2019 yılında da sürdürmüştür"
Erdal Bahçıvan, 2019 yılında İSO 500'ün faaliyet karı oranının 2,8 puan gerilediğini ve yüzde 10,9'dan yüzde 8,1'e indiğini, toplam faaliyet karı büyüklüğünün ise 2018 yılında 108 milyar lira iken, 2019 yılında yüzde 14,6 azalarak 92 milyar liraya düştüğünü söyledi.
2019 yılında iç talebin daralması ve dış talep koşullarının zorlaşması nedeniyle sanayi kuruluşlarının, maliyet artışlarını satış fiyatlarına yeterince yansıtamadığını, hatta fiyatlarda indirime gittiğini bildiren Bahçıvan, bu nedenle faaliyet karında da önemli bir gerilemenin ortaya çıktığına işaret etti.
Bahçıvan, araştırma sonuçlarına ilişkin şu bilgileri verdi:
"İSO 500'ün 2019'da diğer faaliyetlerden olağan gelir ve karları 154 milyar lira iken, gider ve zararları 117 milyar lira olarak gerçekleşmiştir. Bu iki arasındaki fark alındığında, İSO 500'ün 37 milyar liralık üretim faaliyeti dışı net gelir elde ettiği görülmektedir. Finansman giderleri, İSO 500’ün karlılığında belirleyici olmayı 2019 yılında da sürdürmüştür. 2019 yılında finansal dalgalanmaların azalması, Türk lirasındaki değer kaybının yavaşlaması, enflasyondaki düşüş ve faiz oranlarındaki gerilemelerin sonucu olarak bir önceki yıla göre finansman maliyetleri önemli ölçüde azalmıştır.
2019'un özellikle ikinci yarısında, faiz oranlarındaki düşüşler ile TL'deki göreli istikrar, İSO 500 için 2018'e göre daha olumlu mali koşullar yaratmıştır. 2019 yılında finansman giderleri yüzde 33,4 düşüşle 96 milyar liradan 64 milyar liraya inerken, finansman giderlerinin faaliyet karı içindeki payı da yüzde 88,9'dan yüzde 69,3'e gerilemiştir."
Bahçıvan, sanayi kuruluşlarının 2018 yılında elde ettikleri karın neredeyse tamamını finansman giderlerine ayırdığını, 2019 yılında finansman giderlerinin faaliyet karı üzerindeki baskısının daha azaldığını aktardı.
- "İSO 500'ün mali borçları yüzde 23,7 artış göstererek 329 milyar liradan 406 milyar liraya yükselmiştir"
Erdal Bahçıvan, İSO 500'de 2015 yılı ile birlikte ilk kez yüzde 60'ların üstüne çıkan toplam borçların payının, takip eden yıllarda da artış eğilimini sürdürdüğüne dikkati çekerek, 2019'da bir önceki yıla göre 1,4 puan daha artarak yüzde 68,4'e çıktığını bildirdi.
İSO 500’ün mali borçlarının yüzde 23,7 artış göstererek 329 milyar liradan 406 milyar liraya yükseldiğini dile getiren Bahçıvan, "Mali borçlardaki artış hızı, geçen yıla göre yavaşlasa da reel olarak büyüme eğilimini sürdürmüştür. Ancak mali borçlardaki sevindirici bir gelişme, vade yapısındaki iyileşmedir. 2017'de yüzde 41,9, 2018'de yüzde 45,3 olan kısa vadeli mali borçların toplam mali borçlar içindeki payı, 2019'da yüzde 41,4'e inmiştir. Uzun vadeli mali borçların payı da yüzde 58,6'ya çıkmıştır. Bu durum, geçen yıl gerçekleştirilen borç yapılandırmaları ile birçok kısa vadeli mali borcun uzun vadeli hale getirildiğini göstermektedir." değerlendirmesinde bulundu.
- "İSO 500'de kar eden kuruluş sayısı 381'den 411'e yükselmiştir"
Bahçıvan, "İSO 500'de duran varlıkların toplam aktifler içindeki payı 2015 yılında yüzde 46,3'e yükseldikten sonra gerilemeye başlamış ve 2018 yılında yüzde 38,8'e kadar inmiştir. 2019'da ise duran varlıkların payı küçük bir oranda artarak yüzde 39,1'e yükselmiştir." dedi.
İSO 500'de kar eden kuruluş sayısının 381'den 411'e yükseldiğini bildiren Bahçıvan, faiz, amortisman ve vergi öncesi kar elde eden kuruluş sayısının 2019 yılında beş adet azalarak 483 olarak gerçekleştiğini söyledi.
Erdal Bahçıvan, İSO 500'de teknoloji yoğunluklarına göre yaratılan katma değer dağılımına bakıldığında, 2019 yılında yaratılan katma değer itibarıyla en yüksek payı yüzde 40 ile düşük teknoloji yoğunluklu sanayilerin aldığına dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:
"Orta-düşük teknoloji yoğunluklu sanayilerin payı ise 2019 yılında 5,4 puan azalmış ve yüzde 29,6 olmuştur. Orta-yüksek teknoloji yoğunluklu sanayiler grubunun payı 2018 yılında yüzde 22,2 iken 2019'da yüzde 23,5'e yükselmiştir. Yüksek teknoloji yoğunluklu sanayiler grubunun payı ise 2018 yılında yüzde 5,3 iken 2019’da yüzde 6,9 olmuştur. Türkiye'de sanayinin yüksek katma değerli ve yüksek teknoloji yoğunluklu sektörlere dönüşüm ihtiyacı sürmektedir.
İSO 500 sonuçları, ölçüm yapılan son yedi yıllık dönem boyunca ilk kez 2018 ve 2019 yıllarında yüksek teknoloji yoğunluklu sektörlerin payında hissedilir bir artışa işaret etmiştir. İSO 500 içinde orta-yüksek ve yüksek teknoloji yoğunluklu sektörlerin yaratılan katma değer içindeki payı ilk kez 2019 yılında yüzde 30'u geçmiş ve yüzde 30,4 olarak gerçekleşmiştir. Bu artışın özellikle son yıllarda büyük bir atılım gösteren savunma ve havacılık sanayi sektörlerinden kaynaklandığı düşünülmektedir."
- "İhracat yapan firma sayısı 2019'da 463 olmuştur"
Bahçıvan, İSO 500 içinde yabancı sermaye paylı kuruluşların sayısının, 2019'da bir önceki yıla göre değişmeyerek 117 olarak gerçekleştiğini ifade etti.
İSO 500 kapsamındaki sevindirici gelişmelerden birinin de ihracat yapan firma sayısında yaşandığını belirten Bahçıvan, şöyle devam etti:
"İhracat yapan firma sayısı 2019'da 463 olmuştur. Bu da bizlere İSO 500'de yer almak için ihracat yapmanın adeta bir ön koşul olduğunu bir kez daha göstermektedir. Görüyoruz ki ekonomimiz için çok zorlu başlayan 2019 yılında sanayi sektörümüz, tüm olumsuzlukları belli ölçüde aşarak ekonomimize olan katkısını güçlü bir şekilde sürdürmüştür.
Özellikle yılın sonlarına doğru üçüncü çeyrekte ortaya koyduğu yüzde 6 civarındaki güçlü büyüme performansı ile, ekonomimizin pozitif büyüme patikasında kalmasında önemli bir rol oynamıştır. Sanayimizdeki büyüme, bu önemli katkısıyla zor süreçlerin teminatı ve sigortası olduğunu bir kez daha ispatlamıştır."
- "Türkiye sanayisi bu süreçte bütün zorluklara rağmen toplumsal sorumluluğunu yerine getiriyor"
Pandemi sürecinin sanayiye etkileri hakkında değerlendirmelerde bulunan Bahçıvan, salgının 2020'nin hemen başında başlamasından dolayı etkilerinin ancak gelecek yıl görülebileceğini dile getirdi.
Bahçıvan, "Türkiye sanayisi bu süreçte bütün zorluklara rağmen toplumsal sorumluluğunu yerine getiriyor ve üretimin ne kadar önemli ve hayati olduğunu bu dönem bir kere daha ortaya koyuyor. Ülkemizin sorunları olmakla birlikte krizlere rağmen güçlü bir üretim yapısı ve üretmek arzusuna sahip sanayicileri olduğunu buradan bir kez daha gururla söyleyebiliriz. Son beş aydan beri hayat belirli ölçüde donmuş olsa dahi sağlıktan temel ihtiyaç malzemelerine, fedakar çalışanlarımız ile birlikte üretimde bir başarı hikayesi yazılıyor. İhracatımız her şeye rağmen devam ediyor." ifadelerini kullandı.
(Bitti)
Kaynak:
Bu haber toplam 402 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.