"Türkiye'de yılda 4 bin 700 çocuğa kanser tanısı konuluyor"

ANTALYA (AA) - Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği (TROD) Başkanı Prof. Dr. Yavuz Anacak, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre Türkiye'de yılda 4 bin 700 çocuğa kanser tanısı konulduğunu belirterek, "Bunlardan bin 300-bin 400'ünü kaybediyoruz." dedi.

Anacak, Türk Pediatrik Onkoloji Grubu Derneği (TPOG), Türk Tıbbi Onkoloji Derneği (TTOD) ve TROD iş birliğiyle Antalya Belek turizm merkezinde gerçekleştirilen "23. Ulusal Kanser Kongresi" kapsamında basın toplantısı düzenledi.

Buradaki konuşmasında dünyada her yıl 200 bin çocuğun kansere yakalandığını dile getiren Anacak, "Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre Türkiye'de yılda 4 bin 700 çocuğa kanser tanısı konuluyor. Bunlardan bin 300-bin 400'ünü kaybediyoruz." ifadesini kullandı.

Anacak, bu hastalıkların tedavisi için Türkiye'de proton tedavi merkezi olmadığına dikkati çekti.

Tedavi için her yıl yüzlerce çocuğun ya ailesi ya da Sağlık Bakanlığı tarafından yurt dışına gönderildiğini anlatan Anacak, şunları söyledi:

"Bunların tedavi maliyetleri Avrupa'da 80-90 bin avro, Amerika'da da tek bir hasta için 100-150 bin doları buluyor. Bizim görevimiz Türkiye'de bir ya da birkaç tane bu merkezlerden oluşturulması. Bu konuda Sağlık Bakanlığının da çabaları var. Konuyla ilgili tüm paydaşlarımızı önlem almaya davet ediyoruz. Çünkü giderek daha sık kullanılmaya başlanan bir yöntem."

- "En sık görülen kanser lösemi"

TTOD Başkanı Prof. Dr. Serdar Turhal da nadir kanserlerin tüm kanserlerin yaklaşık yüzde 20'sini oluşturduğunu, gelişen teknoloji sayesinde nadir hastalıkların da tedavilerinde başarılı olunduğunu ifade etti.

Kongre Başkanı Prof. Dr. Emel Ünal, programı, aileleri kanserden korunma yöntemlerine ilişkin bilgilendirmek için düzenlediklerini belirtti.

Çocuklarda en sık kemik iliği yani lösemi, lenf kanseri ve merkezi sinir sistemi hastalıklarının görüldüğünü, erken tanının önemli olduğunu anlatan Ünal, erken tanıyla Türkiye'de her 10 çocuktan 6-7'sini iyileştirme şansları bulunduğunu söyledi.

Ünal, kanserin bulaşıcı bir hastalık olmadığına dikkati çekti, genetik boyutu dolayısıyla ailelerin taranmasının önemli olduğunu dile getirdi.

Kongre Eş Başkanı Prof. Dr. Mahmut Gümüş de kanseri diyabet, hipertansiyon gibi kronik bir hastalık haline getirmeye çalıştıklarını bildirdi.

Diğer Kongre Eş Başkanı Prof. Dr. Esra Kaytan Sağlam da kanser tedavisinde imkanların geliştiğini ifade etti.

Kongre yarın sona erecek.