Türk Kızılay, deprem bölgelerinde yemek hizmetine devam ediyor

OSMANİYE (AA) - Türk Kızılay Genel Müdürü İbrahim Altan, deprem bölgelerinde 3 öğün yemek çıkarma çalışmalarının devam ettiğini söyledi.

Altan, AA muhabirine, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerden etkilenen bölgelerde Türk Kızılayın çalışmalarının hız kesmeden sürdüğünü söyledi.

Türkiye Afet Müdahale Planındaki ana görevlerinin beslenme hizmeti olduğunu belirten Altan, şöyle devam etti:

"İlk andan itibaren ikramlık malzemelerle başlayan, peşinden sıcak çorba ikramları, peşinden de 3 öğün yemek çıkarmayla çalışmalarımız devam ediyor. Büyük bir beslenme platformunu koordine ediyoruz. Bu afette 1000'den fazla yapı görev aldı. Şu anda 400 küsur yapı bu görevini sürdürüyor. Ramazan dolayısıyla hem normal, rutin yemeklerimiz veriliyor hem de vatandaşlarımıza sahurluk dağıtılıyor. Burada da hemen hemen 2 milyon kişi beslenme hizmeti almaya devam ediyor."

Deprem bölgesinde 3 bini aşkın köy ve mahalleye ulaştıklarını anlatan Altan, buralarda da ekiplerinin gıda yardımı yaptığını söyledi.

- "Ramazan boyunca 19 milyon kişiye ulaşmayı düşünüyoruz"

Bölgedeki affet illerinin 7'sinde gıda kartları dağıttıklarını belirten Altan, "Aynı zamanda Türkiye'nin diğer illerine gelen vatandaşlarımıza da gıda kartı dağıttık. 3 ilimizde de Kızılay Kart Esen diye ürettiğimiz normal maaş kartı gibi kart dağıtacağız, vatandaşlarımız kendi alışverişlerini rahatlıkla yapacaklar. Ramazan boyunca Türkiye genelinde ve dünyada 19 milyon kişiye ulaşmayı düşünüyoruz." diye konuştu.

Altan, ramazan ayı boyunca yardım çalışmalarının hız kesmeden devam edeceğini dile getirdi.

Hayırseverler tarafından yapılacak yardımlarda deprem bölgelerinin unutulmaması gerektiğine dikkati çeken Altan, şunları kaydetti:

"Bütün bunları hem muhtaç vatandaşlarımız hem de afetzede vatandaşlarımızın yalnız olmadıklarını milletinin, devletinin onların yanlarında olduğunu, geleceğe ümitle, umutla bakmalarını temin etmek için yapıyoruz. Bu gayretleri göstermemizde de bizim cömert bağışçılarımızın katkılarıyla bunu yapıyoruz. Uluslararası kaynaklardan elde ettiğimiz fonlarla bunları gerçekleştiriyoruz. Bağışçılarımız ya da Türkiye'deki her vatandaşımız önümüzdeki bir yıl boyunca bir alışveriş yaparken 'benim deprem bölgesinde bir hanem, yakınım, akrabam, dostum var' diyerek onun payını bir kenara ayırmalı."