Türk Haber Ajansları Medya Zirvesi'nde "Türk Dünyasının Gelecek Vizyonu" paneli
AA Akademi ve Yayın Koordinatörü Yahya Bostan:- "Karabağ'da iki Türk devletinin omuz omuza mücadelesiyle bu birliktelik savunma alanına da yansımaya başladı. Ortak alfabe konusunun da gündeme gelmesiyle beraber, bugün dünden çok daha ilerideyiz ve muhtemelen yarın bugünden çok çok daha ileride olacağız"- Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi Prof. Dr. Aygün Attar:- "Türk devletlerinin tümü tarafından kuvvetlendirilmiş olan çok sayıda haberin derecesi çok daha yüksek olacaktır"
Anadolu Ajansının düzenlediği "Türk Haber Ajansları Medya Zirvesi: Medyada Birlik ve Gelecek Vizyonu" programında "Türk Dünyasının Gelecek Vizyonu: Yeni İş Birliği Alanları" paneli yapıldı.
Bakırköy'deki bir otelde düzenlenen panelde, AA Akademi ve Yayın Koordinatörü Yahya Bostan'ın moderatörlüğünü yaptığı oturuma Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi Prof. Dr. Aygün Attar, TÜRKSOY Sibirya Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Timur Davletov ve Hacı Bayram Veli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Şuay Nilhan Açıkalın konuşmacı olarak katıldı.
Bostan, kuruluşuna şahitlik ettikleri Türk Haber Ajansları Birliğinin (ATNA) önemini vurgulayarak, kurumsallaşma için böyle adımlar atılması gerektiğini söyledi.
Birliğin gelecekte önemli sonuçları olacağına inandığını dile getiren Bostan, modern çağın iki yüzü bulunduğunu, bir yüzünün yükselen bir teknoloji ve çok güçlü bir iletişim ağı olduğunu kaydetti.
Madalyonun öteki yüzünde ise soğuk savaş sonrasında yıkılan bir sistemin olduğunu, Amerika'nın kurmaya çalıştığı tek kutuplu nizamın bulunduğunu vurgulayan Bostan, uluslararası hukukun ortadan kalktığı, güçlünün haklı olduğu, haklının eğer güçlü değilse tarumar edildiği, uluslararası kurumların içinin tamamen boşaltıldığı bir sistemin yer aldığını anlattı.
Bu nedenlerden dolayı ülkelerin kendi aralarında birlikler oluşturmaya başladığını belirten Bostan, Türk dünyasının da bu konjonktür altında bir araya geldiğini bildirdi.
Bostan, Türk dünyasının kendi içerisinde ekonomiden ticarete, enerjiden ulaştırmaya kadar çok yönlü bir işbirliğinin var olduğuna işaret etti.
Türk devletlerinin liderleri tarafından düzenlenen son Astana Zirvesi'nde ortak alfabeden söz edilmeye başlandığına dikkati çeken Bostan, "Karabağ'da iki Türk devletinin omuz omuza mücadelesiyle bu birliktelik savunma alanına da yansımaya başladı. Ortak alfabe konusunun da gündeme gelmesiyle beraber, bugün dünden çok daha ilerideyiz ve muhtemelen yarın bugünden çok çok daha ileride olacağız." diye konuştu.
- "Türk devletlerinin tümü tarafından kuvvetlendirilmiş olan çok sayıda haberin derecesi çok daha yüksek olacaktır"
Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi Prof. Dr. Attar, "Türk Haber Ajansları Medya Zirvesi: Medyada Birlik ve Gelecek Vizyonu" programında atılan imzalarla kurulan Türk Haber Ajansları Birliğinin, Türk tarihinin göğsüne atılmış bir mühür olduğunu belirtti.
Türkiye'nin Karabağ Savaşı'nda oynadığı rolün çok önemli olduğunu anlatan Attar, bu rolüyle Azerbaycan Türklerinin haklı davasının dünyaya eksiksiz iletildiğini vurguladı. Attar, şöyle devam etti:
"Gazze'yle de ilgili aynı hakikati görüyoruz. Profesyonel bir erk tarafından hazırlanmış olan bir senaryonun habere dönüş sürecini dünya yaşamaktadır ve gözlerimiz önünde masum insanlar katlediliyor. Bebekler katlediliyor. Gözümüzün önünde bir soykırım yaşanıyor. Ve soykırıma ne nedenle olursa olsun 'ama, lakin, fakat şu şunu yaptı, o onu attı' diyemezsiniz. Gazze'de insanlık suçunun işlenmesinin üzerinden bir ay geçiyor bugün. Bir aydan sonra Türk dünyasının, haber ajanslarının bir araya gelerek böyle dürüst, ilkeli, milli kimlik ve kamuoyu oluşturulmasında, doğru araçlarla hareket etme anlamında iletişim, en önemli diplomasidir zaten. Onun için de haber olmadan kaynak olmaz. Türk devletlerinin tümü tarafından kuvvetlendirilmiş olan çok sayıda haberin derecesi çok daha yüksek olacaktır."
- "Büyük ve güçlü Türkiye varsa, büyük ve güçlü Türk dünyası vardır"
TÜRKSOY Sibirya Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Davletov da Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci asra doğru emin adımlarla ilerlediğini belirtti.
Güçlü Türk dünyasının habercilik açısından birlik olduğunda nesnel bilginin dünyaya akışının garanti altında olacağını ifade eden Davletov, "Habercilik alanında güçlü bir işbirliğinin neticelerinden biri de Azerbaycan tarafından kazanılan 44 günlük Karabağ Savaşı esnasında Türk dünyası haber ajanslarının bölgedeki olaylarla ilgili objektif bilgiyi hem dünya kamuoyuna hem de kendi toplumlarına hızlı biçimde ulaştırılmaları olmuştur. Bu yönde giden yola doğru haberin üretim ve iletiminin, özellikle enformasyon savaşlarının algı yönetimi ve kamuoyu yönlendirme sahasındaki tekniklerin, ayrıca dezenformasyonun yayılmasının zirveye ulaştığı bu devirde önemi daha da artmaktadır." dedi.
Haberin kadim dünyada çok önemli olduğunun altını çizen Davletov, Türk Haber Ajansları Birliğinin kurulmasının çok gerekli bir adım ve önemli bir tarihsel olay olduğunu sözlerine ekledi.
- "Bu adımın da hem bölgesel hem de küresel bir sonucu olacak"
Hacı Bayram Veli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Açıkalın da Türk devletlerinin bir araya gelmesi noktasında Türk dış politikasının son dönemde attığı adımların çok önemli olduğunu kaydetti.
Bugün atılan imzalarla hem bölgesel hem küresel siyaset için bir dönemin başlatıldığını dile getiren Açıkalın, "Bu adımın da hem bölgesel hem de küresel bir sonucu olacak. Bölgesel olarak biz zaten çok uzun yıllardır şahitlik ediyoruz. 21. yüzyılda savaşlar, hibrit tehditler artık var. Medya 21. yüzyıldaki savaşlar algısının içerisinde çok kritik bir rol oynuyor. Bunun hiç şüphesiz tüm alanlara yansıması var. Çünkü medyanın yaptığı kavramsallaştırma akademiye yansıyor. Akademinin içi aslında bir bilgi birikimi oluşturuyor." diye konuştu.
Doç. Dr. Açıkalın, kısa vadede ortak medya dili oluşturma ve dezenformasyona karşı mücadele etmenin hedeflendiğini belirtti.
Orta vadede Türk Devletleri Teşkilatının içerisinde medya alanında bir adımın atılmasıyla bölgesel işbirlikleri ve uluslararası ilişkiler alanında yeni bir alan açıldığının altını çizen Açıkalın, "Özellikle Birleşmiş Milletlerin işlevsizleştiği, dünyanın kurumlarının şu anda dünyanın karşılaştığı sorunlara cevap veremediği bir dönemde Türk Devletleri Teşkilatı ve bunun altında medyadan birçok sektöre ortak yürütülen tüm bu çalışmalar, bana sorarsanız yepyeni bir umut ışığı." değerlendirmesini yaptı.
Kaynak:
Bu haber toplam 93 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.