TÜREB'in "Değişim Rüzgarları: Yeşil Enerji ile Paydaşların Güçlendirilmesi" programı tanıtıldı
Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Genel Sekreteri İskender Kökey, Türkiye'nin rüzgar enerjisi kurulu gücünün 2035'e kadar 29 bin 600 megavata çıkarılmasının hedeflendiğini belirterek, "Türkiye rüzgar sektörü, yıllık 2,2 milyar...
Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Genel Sekreteri İskender Kökey, Türkiye'nin rüzgar enerjisi kurulu gücünün 2035'e kadar 29 bin 600 megavata çıkarılmasının hedeflendiğini belirterek, "Türkiye rüzgar sektörü, yıllık 2,2 milyar avroluk değer üretimi, 20 bin kişiyi aşan doğrudan istihdamıyla sadece ülkemiz için değil büyük kısmı Avrupa'ya ihracat olmak üzere yarattığı artı değerle bölgesinin de en önemli ve en stratejik rüzgar sanayisi üretim üssüdür." dedi.
Kökey, TÜREB ile Avrupa Birliği (AB) işbirliğinde hayata geçirilen "Değişim Rüzgarları: Yeşil Enerji ile Paydaşların Güçlendirilmesi" programının tanıtım toplantısında, rüzgar sektörünün bugün itibarıyla 19 gigavata ulaşan enerji depolamalı yeni kapasite tahsisleriyle Türkiye'nin enerji arz güvenliğine ve karbonsuzlaşma mücadelesine katkı sunmaya devam edeceğini söyledi.
Türkiye'nin Avrupa'nın en büyük ilk 5 rüzgar sanayicisi ülkesi arasında yer aldığına işaret eden Kökey, bu yılın "Rüzgarda Seferberlik Yılı" ilan edildiğini anımsattı.
Kökey, Türkiye'nin rüzgar enerjisi hedeflerine ulaşmak için gereken altyapıya sahip olduğunu ancak çok ciddi bir ivmeye de ihtiyacı olduğunu ifade ederek şöyle konuştu:
"Rüzgar, Türkiye'nin enerji arz güvenliğine ve karbonsuzlaşma mücadelesine önümüzdeki yıllarda işletmeye alınacak yeni kapasitelerle katkı sunmaya devam edecek. Bu sayede bir taraftan rüzgardan üretilecek her 1 megavatsaat enerji karşılığında 0,63 ton eş değeri karbon emisyon salımının önüne geçmeye devam edeceğiz diğer taraftan bölgemizdeki rüzgar enerjisine dayalı kurulu güç yarışında ülkemizi yukarıya taşıyacağız. Türkiye rüzgar sektörü, yıllık 2,2 milyar avroluk değer üretimi, 20 bin kişiyi aşan doğrudan istihdamıyla sadece ülkemiz için değil büyük kısmı Avrupa'ya ihracat olmak üzere yarattığı artı değerle bölgesinin de en önemli ve en stratejik rüzgar sanayisi üretim üssüdür."
AB Türkiye Delegasyonu Program Yöneticisi Christian Ballaro da enerji sektörünün ekonomik gelişme ve yaşam standartlarının yükselmesi için kritik bir sektör olduğunu söyledi.
Türkiye ve AB'nin iklim hedeflerini yakalamasında yenilenebilir enerjinin önemli bir yeri olduğuna dikkati çeken Ballaro, "AB ve Türkiye'de yenilenebilir enerji potansiyelinin halihazırda kullanımda olması iyi bir haber. Elektrik üretiminde rüzgarın payı da giderek artıyor. Bu arada, AB ve Türkiye arasında finansal işbirliği seçenekleri de gelişiyor. Bugün gerçekleştirilen 'Değişim Rüzgarları' çok önemli bir inisiyatif. Bu programın uygulanma süreçlerini yakinen takip edeceğiz." dedi.
Kaynak:
Bu haber toplam 80 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.