Tunceli Valisi Tekbıyıkoğlu, deprem konutu hak sahipliğiyle ilgili çalışmaları anlattı
Tunceli Valisi ve Belediye Başkan Vekili Bülent Tekbıyıkoğlu, "Ağır hasarlı binaların hepsini her halükarda ortadan kaldıracağız ama bunların hepsine hak sahipliği verilmesi hem kanunen hem vicdanen doğru bir şey değil." dedi.Tekbıyıkoğlu,...
Tunceli Valisi ve Belediye Başkan Vekili Bülent Tekbıyıkoğlu, "Ağır hasarlı binaların hepsini her halükarda ortadan kaldıracağız ama bunların hepsine hak sahipliği verilmesi hem kanunen hem vicdanen doğru bir şey değil." dedi.
Tekbıyıkoğlu, Valilik makamında düzenlediği basın toplantısında, deprem bölgelerinde çok fazla çalıştığından bahsetti.
Depremin bazı zamanlarda fırsat olarak görüldüğüne işaret eden Tekbıyıkoğlu, şöyle konuştu:
"Depremde insanların evi etkilenmemiş olsa bile depremin bir zenginleşme aracı olarak görüldüğüne maalesef müşahede ediyorum. Aslında 6 Şubat depreminden sonra da böyle bir durum söz konusu. Tunceli'de toplam 1385 ağır hasarlı yapı tespit edilmiş. Ağır hasar, bir şekilde yıkılması gereken, tehlikeli konut veya tehlikeli bina manasına geliyor fakat bu binaları ve yapıları tespit edip tekrar incelemeye aldığımızda bir defa 185'inde hiç elektrik yok. Yani burada yaşanmıyor ama deprem mevzuatı 'Hak sahibi olmak için insanların burada yaşaması gerekiyor.' diyor. Bunlara baktığımız zaman birçoğu aslında hak sahibi olmaması gereken kimseler."
- "İnsanlar, ahırlarını gösterip kendilerine konut talep etmişler"
Tekbıyıkoğlu, kentte ekonomik ömrünü tamamlayan yapıların olduğuna dikkati çekerek, "Bunlar 60-70 yıl önce yapılmış, 20-30 yıldan beri hiç yaşanmayan, kendi kendine yıkılmış binalar. Konut vasfı taşımayan binalar var. İnsanlar, ahırlarını gösterip kendilerine konut talep etmişler." ifadesini kullandı.
Deprem konutu hak sahipliğine 40 kiracının başvuru yaptığını da anlatan Tekbıyıkoğlu, şunları kaydetti:
"Bunların hiçbiri işin açıkçası hak etmiyorlar. Ağır hasarlı binaların hepsini her halükarda ortadan kaldıracağız ama bunların hepsine hak sahipliği verilmesi hem kanunen hem vicdanen doğru bir şey değil. Arkadaşlarımız titizlikle çalışma yürütüyor. Bunların belli kısmını iptal ettik ama idare bir idari karar verebilir. Bu idari kararı tekrar geri alabilir, değiştirebilir, iptal edebilir. Vatandaşımız ama 'Siz benim hakkımda yanlış karar verdiniz.' diyorsa, itiraz yolları var ve başvurabilir, tekrar değerlendirmeye alırız. Kanıtlayıcı belgeleri beraber getirir, tekrar alanda çalışma yapılır, kesin hüküm verilir."
Kaynak:
Bu haber toplam 28 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.