TCMB Başkanı Murat Uysal soruları yanıtladı: (3)
"2020 yılındaki adımlarımızın zamanı ve boyutu, gelen verilere ve enflasyon görünümündeki gelişmelere göre belirlenecektir. Kararlarımızı verilere ve enflasyondaki gelişmelere göre alıyoruz"- "Rezervler ve likidite yönetimi konusunda diğer merkez bankalar
ANKARA (AA) - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Uysal, bankanın 2020 yılı adımlarının zamanının ve boyutunun gelen verilere ve enflasyon görünümündeki gelişmelere göre belirleneceğini belirterek, "Kararlarımızı verilere ve enflasyondaki gelişmelere göre alıyoruz." dedi.
Uysal, Enflasyon Raporu 2020-I Bilgilendirme Toplantısı'nda ekonomistlerin ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Döviz kurundaki istikrarlı seyrin 2020 yılı içinde de devam etmesini beklediklerini ifade eden Uysal, enflasyon tahminlerinde büyük ölçüde bunun da etkisinin olduğunu söyledi.
Uysal, beklenmedik koşullarda, olası dış şoklarda Merkez Bankası olarak kurdaki istikrarı sağlayıcı tedbirleri alma imkanlarının olduğunu bildirdi.
Para ve kur politikası çerçevesinde yapılan değişiklikle toplam tahvil portföylerini analitik bilançonun yüzde 5'i oranında belirleyeceklerini daha önce açıkladıklarını hatırlaran Uysal, şöyle konuştu:
"Geçmiş yıllarda bu tarz uygulamalar vardı. Merkez Bankasının para politikasındaki operasyonel çerçevede esnekliğini artırabilmek için belli bir tahvil portföyüne ihtiyacı var. Önümüzdeki dönemde de piyasa likiditesinin değişme durumuna karşı elimizde belli miktarda tahvil bulundurmak durumundayız. Halihazırda portföyümüzde tahvil var. İtfa olanların yerine yeni portföylerimizi koymamız gerekiyor. İtfa takvimimize göre alımlarımızı piyasayla iletişim içinde devam ettiriyoruz. Toplamda yıl sonunda 32-33 milyar liralık bir rakama denk geliyor."
- "Rezervlerimizi artırma stratejimiz devam ediyor"
Murat Uysal, avro tahvillerde yabancı yatırımcının payının düşük olmasına ilişkin soru üzerine, "Bu bizde bir kırılganlık yaratmadı. Tam tersi, portföy girişlerine bir alanımız olduğuna işaret ediyor. Son dönemde risk primindeki iyileşmeyi görüyoruz. Avro tahvillerin getirilerinde ciddi bir aşağı geliş gördük. Aslında bu Türkiye'de risk priminin aşağıya geldiğini gösteriyor." ifadelerini kullandı.
Merkez Bankası rezervlerinin durumunun sorulması üzerine de Uysal, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Merkez Bankası olarak rezervlerimizi piyasa koşulları el verdiği ölçüde artırma stratejimiz devam ediyor. Mevcut duruma baktığımızda rezervlerimiz 104-105 milyar dolar seviyesinde seyrediyor. Şu an rahat hissettiğimiz bir konumdayız ama bu bizim için yeterli değil. Rezervlerimizi artırma adımlarımız devam edecek. Kamu bankalarının işlemlerine baktığımızda, diğer bankalarda olduğu gibi BDDK'nin belirlediği pozisyon limitleri çerçevesinde işlemlerini yapıyor. Bunu bir döviz pozisyon yönetimi kapsamında yapıyorlar. Zaman zaman kamu bankalarının pozisyon almalarında ciddi değişimler görüyoruz. Sadece kamu bankalarında değil, özel bankalarda da görüyoruz. Kamu bankaları bazı dönemlerde daha aktif gözüküyorlar. Bu durum 2020 yılı içinde de devam edebilir. Tamamen kendi döviz pozisyon yönetimi kapsamındadır. Döviz kuru istikrarı, iktisadi temellerden belirgin bir sapma olmaması, aşırı oynaklık yaşanmaması ve aşırı oynaklığa izin verilmemesi bizim için önemlidir. Aksi takdirde bunun enflasyon üzerinde kalıcı etkileri olabilir. Diğer taraftan finansal istikrarı tehdit edebilir. Biz bunları gözetiyoruz. Gerektiğinde Merkez Bankası elindeki araçları kullanabilir. Rezervler ve likidite yönetimi konusunda diğer merkez bankalarının uygulamalarını dikkate aldığımızda yeterince şeffaf ve bilgilendirici olduğumuzu söyleyebilirim."
- "Yıl sonu enflasyon hedefimize odaklanmış durumdayız"
Merkez Bankasının bağımsızlığı ve faiz kararlarının alınması süreçlerine ilişkin soru üzerine Uysal, geçen yılın temmuz ayından bu yana yaptıkları iletişimde, para politikası duruşunu, enflasyondaki görünümü ve veri odaklı bir yaklaşımı esas alarak hareket ettiklerini bildirdi.
2019 yılı içindeki uygulamalarının da bunu gösterdiğini vurgulayan Uysal, "2020 yılındaki adımlarımızın zamanı ve boyutu da aynı şekilde gelen verilere ve enflasyon görünümündeki gelişmelere göre belirlenecektir. Kararlarımızı verilere ve enflasyondaki gelişmelere göre alıyoruz. Yıl sonu enflasyon hedefimize odaklanmış durumdayız. Bunu gerçekleştirmek için elimizdeki tüm araçları kullanacağız." diye konuştu.
- Vergi ayarlamaları
Son dönemde yapılan vergi ayarlamalarına yönelik soru üzerine Uysal, şöyle konuştu:
"Alkol ve tütün ürünlerindeki otomatik vergi ayarlanmasının ertelenmesi, mobilya ürünlerinde bir miktar KDV düşüşü ve akaryakıt ürünlerindeki eşel mobil uygulaması enflasyon görünümünü olumlu yönde etkiledi. Yeni Ekonomik Program ile uyumlu biçimde bunlar gerçekleşti. 2020 tahminlerimiz mali ve para politikası koordinasyonunun güçlü şekilde devam etmesidir. Önceki yıllarla kıyaslanınca enflasyon üzerinde 2019'da bir miktar daha yüksek etki vardı ama 2020 için enflasyon tahminlerimizin sıralı da olsa bir miktar daha aşağıya yönlü gerçekleşmesini bekliyoruz."
Uysal, enflasyon görünümündeki iyileşme, döviz kurundaki istikrarlı seyir, ithalat ve işlenmemiş gıda fiyatlarının 2019 yılında manevra alanı oluşturduğuna işaret ederek, "Şu an finansal koşullar kredileri ve iktisadi faaliyetleri destekleyici konumda. Politika duruşumuz da hedeflenen dezenflasyon politikasıyla uyumlu. Bundan sonraki adımlarımız tabii ki verilere ve enflasyon görünümündeki gelişmelere dayalı olacak. Temkinli duruşumuzu koruyoruz. Yıl sonu enflasyon görünümüne odaklı bir şekilde bundan sonraki adımlar ve para politikası duruşu belirlenecek." değerlendirmesinde bulundu.
- "Merkez Bankasının kar hedefi yok"
Swap işlemleri kanalıyla farklı becerilere sahip olduklarına dikkati çeken Uysal, şunları söyledi:
"Döviz-Türk lirası, altın-Türk lirası, döviz-altın swap işlemleri ve döviz altın ihalelerimiz var. Bunlar günlük veri yayınlama kanalıyla piyasaya açık şekilde ilan ediliyor. Borsa İstanbul üzerinden gerçekleştirdiğimiz swaplar var, ortalama vadesi 2 hafta. Buradaki yaptığımız işlemlerin vade, maliyet ve getirilerinin para politikaları seviyemizde uyumlu bir şekilde gerçekleştiğini söylemiştik. Son durum itibarıyla uluslararası rezervler ve dövize baktığımızda, diğer merkez bankalarıyla yaptığımız swap işlemlerini hariç tutarsak o tabloda görünen ihale yoluyla yaptığımız swap işlemleri ve Borsa İstanbul üzerinden yaptığımız işlemler görünüyor."
Murat Uysal, değerleme hesabının işleyişine ilişkin de "Merkez Bankasının aktifindeki hatta pasifindeki döviz cinsi varlıklar veya efektifler ya da altın cinsi farklıkların değerlemesinden piyasadaki fiyat değişiminden kaynaklanan değişimler gerçekleşiyor. Bu hesap içinde aslında biz döviz rezervi tutuyoruz, bunun kompozisyonu farklı döviz cinslerinden veya değerli metal altın cinslerinden. Buradaki fiyat değişimleri değerleme hesabında dinamik şekilde değişimlere neden oluyor." dedi.
Merkez Bankasının herhangi bir kar hedefinin bulunmadığını belirten Uysal, şunları kaydetti:
"Değerleme hesabından yapılan piyasa işlemleri rezerv yönetimine yönelik işlemler. Bizim normal piyasalarda yaptığımız swap işlemleri ve diğer işlemler ile bunlardan oluşan gerçekleşmelerden bir sonuç ortaya çıkıyor. Yoksa hedeflenen bir şekilde değil. Değerleme hesabının akışıyla ilgili olağanüstü durum yok."
(Sürecek)
Kaynak:
Bu haber toplam 109 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.