TBMM Madde Bağımlılığı Araştırma Komisyonu

TBMM Madde Bağımlılığı Araştırma Komisyonu

Yeşilay Cemiyeti Genel Başkan Yardımcısı Dinç:- "Çocukların gerçek manada vakit geçirecekleri gençlik merkezleri açmazsak yakın zamanda tedavi merkezleri açmak zorunda kalacağız"- "Okulların, beceri kazandırma ve değerler eğitimine önem vermesi gerekiyor.

TBMM (AA) - Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Dinç, "Çocukların gerçek manada vakit geçirecekleri gençlik merkezleri açmazsak yakın zamanda tedavi merkezleri açmak zorunda kalacağız." dedi.

Uyuşturucu madde bağımlılığı ve yeni bağımlılık türlerinin araştırılarak bağımlılığın nedenlerinin ve alınacak tedbirlerin tespit edilmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, AK Parti Mersin Milletvekili Yılmaz Tezcan başkanlığında toplandı.

Komisyonun bugünkü toplantısında Yeşilay Cemiyeti Genel Başkan Yardımcısı Dinç, teknoloji ve internet bağımlılığı konusunda sunum yaptı.

Mehmet Dinç, teknoloji ve internet bağımlılığının 2000'li yıllara kadar şaka ile anıldığını, ancak 2010 yılına gelindiğinde durumun ciddi bir hal aldığını bildirdi.

Dinç, bağımlılık denince akla sigara, alkol ve uyuşturucu maddenin geldiğini, ancak davranışsal bağımlılık başlığı altına giren internet ve teknolojinin de kimyasal bağımlılıkla aynı oranda tehlikeli olduğunu ifade etti. Dinç, davranışsal bağımlılıkta 6 önemli belirtinin öne çıktığını bunların; dikkat çekmek, duygu ve durum değişimi, tolerans gelişimi, geri çekilme belirtileri, çatışma ve nüksetme olduğuna işaret etti.

Davranışsal bağımlılığın en tehlikelisinin internet bağımlılığı olduğunu vurgulayan Dinç, şöyle devam etti:

"Türkiye'de özgül bağımlılıklarla ilgili 12-18 yaş arasında 6 bin 116 öğrenci arasında bir çalışma yapıldı. Araştırma sonucunda oyun amaçlı problemli internet davranışı gösteren öğrenci oranı yüzde 8.5 olarak karşımıza çıkıyor. Cinsel amaçlı internet kullanan grup ise yüzde 4. İddia, bahis amaçlı internet kullanımı ise yüzde 2.9 olarak görünüyor. Araştırmada, katılımcıların yüzde 55'i her gün oyun amaçlı interneti kullanmakta. Toplam katılımcıların yarısı ise internete her girişte iki saat ve üzeri oyun oynuyor. Yine katılımcıların dörtte biri 4 saat ve üzeri oyun oynuyor. Araştırmada katılanların beşte biri 7 yaşından önce oyun oynamaya başlıyor. Gençlerin yüzde 82'si ekranlarda ağır cinsel materyallerle karşılaşıyorlar. Yeni neslin yüz okuma becerisi yok oldu. Son 5 senede üniversite öğrencilerinde sosyal fobi problemi ortaya çıkmaktadır."

- "Çocukların akranlarıyla vakit geçirmesi önemli"

Davranışsal bağımlılığın aileler tarafından "nasıl olsa geçer" düşüncesiyle dikkate alınmadığını anlatan Dinç, davranışsal bağımlılık ile kimyasal bağımlılık arasında çok fazla fark olmadığını belirtti.

Şehir hayatında ortaya çıkan boşluğu internetin doldurduğuna dikkati çeken Dinç, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu sorun sadece bize özgü değil, tüm dünya toplumları için geçerli. Her insanın sosyal hayatında bazı ihtiyaçlar var. Bunlardan ilki enerjiyi boşaltma ihtiyacı. Şehirde bir insanın ortalama 12 saat oturduğu görülüyor. İkinci olarak kendini gösterme meselesi. Bugün gençler ve çocuklar görünür değil, en fazla anne ve babaları ile görüşüyorlar ama ne kadar konuşuyorlar? Önceden aynı ekrana bakılırken bugün herkes ayrı ekranlara bakıyor. Sadece aynı çatıyı paylaşan insanlar haline geldik. Dolayısıyla gençlerin kendini gösterme ihtiyacı var. Bir danışanım, '10 senedir aynı binada oturuyorum, hala adım 17 numara' diyor. İnsanlar komşusunun adını bile bilmez konuma geldi. Üçüncü olarak da sağlıklı sosyalleşme zemini. Çocuk internetten başka alternatif bulamıyor. Çocukların akranlarıyla vakit geçirmeleri önemli. Şehir hayatında bu artık yok denecek kadar az. Çocukların gerçek manada vakit geçirecekleri gençlik merkezleri açmazsak yakın zamanda tedavi merkezleri açmak zorunda kalacağız. İyi bir model örnek alınarak tüm Türkiye'de bu gençlik merkezlerini yaygınlaştırabiliriz. Öbür türlü adı gençlik merkezi olan ancak işlevsiz binalar inşa etmiş oluyoruz."

- "Herkes sorunu biliyor ama çözüm yok"

Mehmet Dinç, uyuşturucu ve kumar bağımlılığı konusunda tehditsel bağlamda çok fazla farkın olmadığına değindi.

Kimyasal bağımlılıkta ailenin sert tepki gösterebilirken davranışsal bağımlılıklarda daha yumuşak davranılabildiğini belirten Dinç, davranışsal bağımlılığın yıllarca gizlenebileceğini aktardı. Dinç, "Gençleri internet bağımlısı olarak tanımlarken aileler ise ekran bağımlısı olarak karşımıza çıkıyor. Bu soruna bir çözüm bulmamız gerekiyor. Herkes sorunu biliyor ama çözüm noktasında bir sonuç yok." diye konuştu.

Dinç, arzı azaltmanın mümkün olmadığını, ancak talebi azaltmak adına çeşitli çalışmalar yapılabileceğini belirterek, şunları kaydetti:

"Gençlerimizi amaçlı kullanıma yönlendirmeliyiz. İnternette talebi azaltmak arzı azaltmaktan daha etkili olabilir. Oyun bağımlılığı, kumar ve online cinsellik konularında inanılmaz paralar söz konusu. Online cinsellik konusunda ABD'deki porno endüstrisinin yıllık geliri Hollywood'un yıllık gelirinin 3 katı. İnanılmaz büyük bir para söz konusu. Ekonomik girdisi uyuşturucuyla kıyaslanabilecek derecede. Belki de daha fazla. Bu konuda da devlet olarak bir tavır almanın önemli olduğu kanaatindeyim. Burada okullara da büyük iş düşüyor. İnternetin doğru kullanımı ile alakalı okullarda eğitim verilmesi gerekiyor. Okulların beceri kazandırma, değerler eğitimine önem vermesi gerekiyor aksi halde yapay zekaya mahkum olacağız."

Kaynak:Haber Kaynağı

Bu haber toplam 126 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler