TBMM Hayvan Haklarının Araştırılması Komisyonu
Deniz Memelileri ve Yunus Parkları Derneği İkinci Başkanı İsmet Parmak:- "Hayvanlar doğal yaşam alanlarında 17 ile 20 yıl yaşam sürerken bizim parklarımızda 40-45 yıl yaşayabilmektedir. Eziyet gören, mutsuz bir hayvanın bu kadar uzun süre yaşaması mümkün
TBMM (AA) - Deniz Memelileri ve Yunus Parkları Derneği İkinci Başkanı İsmet Parmak, "Hayvanlar doğal yaşam alanlarında 17 ile 20 yıl yaşam sürerken bizim parklarımızda 40-45 yıl yaşayabilmektedir. Eziyet gören, mutsuz bir hayvanın bu kadar uzun süre yaşaması mümkün değildir." dedi.
Hayvanların haklarının korunması ile hayvanlara eziyet ve kötü muamelelerin önlenmesi için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan araştırma komisyonu, AK Parti Tekirdağ Milletvekili Mustafa Yel başkanlığında toplandı.
İsmet Parmak, yaptığı sunumda, derneğe yönelik bugüne kadar çok sayıda haksız eleştiride bulunulduğunu, bu konuda çok defa gazete ve televizyon kanalına da haber olduklarını söyledi.
Yapılan eleştirilerde yunus parklarının bir eğlence yeri olarak tanımlandığını ancak bunun asla kabul edilemez bir iddia olduğunu savunan Parmak, yunus parklarının özellikle bazı dezavantajlı bireylerin terapisinde önemli bir yerinin bulunduğunu aktardı.
Yunus parklarında yaşayan hayvanların iddia edildiği gibi eğitimlerinin şiddet uygulanarak verilmediğini belirten Parmak, şunları kaydetti:
"Hayvanlar doğal yaşam alanlarında 17 ile 20 yıl yaşam sürerken bizim parklarımızda 40-45 yıl yaşayabilmektedir. Eziyet gören, mutsuz bir hayvanın bu kadar uzun süre yaşaması mümkün değildir. Ayrıca bu alanların bir eğlence mekanı görülmesi de yanlıştır. Hayvanların görsel şovlarını doğal yaşamlarında da görmek mümkündür. Ama bu hayvanların en büyük özelliği dezavantajlı bireylerin terapisinde kullanılmasıdır. Bu bireylerin hayvanla suda geçirdiği saatler o bireyin rahatlamasına sebep olmaktadır. Bu yönüyle yunus parklarımız yılda yerli ve yabancı 900 bin turiste ev sahipliği yapmaktadır.
Dünyada çok sayıda yunus gösteri merkezi var ve bu hayvanlar bulundukları ortamlarda mutlu. Bu parklar hiçbir ülkede şikayete konu olmazken bizim ülkemizde gündemden düşmüyor. Bu yönüyle yapılan şikayetleri iyi niyetli görmüyoruz. Bu parkların kapatılması 100 milyon dolarlık bir dövizin diğer AB ülkelerine gitmesi anlamına gelecektir. Yani çocuğunu terapi için bu parklara getiren insanların başka ülkelere yönelmesine neden olacaktır. Bu nedenle biz artık bir sektör olarak anılmak istiyoruz."
- "Denetimler hizmet kalitemizi yükseltmemize sebep oluyor"
Denge Veterinerlik Hizmetleri Şirketi yöneticisi Murat Şahin de şirket olarak Türkiye'nin her ilinde mobil hizmet verdiklerini, gittikleri her şehirde, herkesin görebileceği yerlerde konuşlandıklarını söyledi.
Uzun süredir belediyelerle iş birliği halinde sokak hayvanlarının kısırlaştırılması ve diğer hizmetlerin verilmesi noktasında çalıştıklarını anlatan Şahin, şöyle konuştu:
"Yıllardır hayvansever olduğunu belirten kimseler, bizim her türlü çalışmamızı eleştiriyor. Özellikle odalar ve serbest çalışan veteriner arkadaşlar bizi istemiyorlar. Çünkü kendileri bir hayvana verdikleri hizmetin karşılığında 300 ile 400 lira arasında kazanırken biz sadece 100 lira alıyoruz. Piyasada istenmememizin en büyük sebebi bence bu. Hakkımızda isnat edilen birçok suçlama ve ardından açılan davalar vardır ama hepsi de lehimize sonuçlanmış davalardır."
Şirket olarak verdikleri hizmetin tamamen kanuni düzenlemeler çerçevesinde gerçekleştiğini anlatan Şahin, haklarındaki şikayetler nedeniyle ilgili bakanlık tarafından sürekli denetimlere maruz kaldıklarını söyledi.
Denetlenmenin kendilerini asla rahatsız etmediğini belirten Şahin, "Denetimler hizmet kalitemizi yükseltmemize sebep oluyor. Bu da gayet memnun edici bir durum." ifadelerini kullandı.
"Bakımevi yapmak sokak hayvanlarının sorunlarını çözmez" diyen Şahin, sokakta yaşayan hayvanların mutlaka kısırlaştırılması gerektiğini ve mevcut ortamlarında yaşamlarının devam ettirilmesinin sağlanmasının önemli olduğunu söyledi.
Eski Ankara Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Doç. Dr. Oytun Okan Şenel de sokak hayvanlarına yönelik operasyonların mobil klinik yerine sabit ve steril ortamlarda gerçekleştirilmesi gerektiğini savundu.
Hayvanların da insanlar gibi geçirdikleri operasyonlar sonrasında ağrı yaşayabildiğinin altını çizen Şenel, buna göre tedbir alınması gerektiğini ifade etti.
Tarım ve Orman Bakanlığı Hayvanları Koruma Grubu Çalışma Sorumlusu Hayriye Eren ise Denge Veterinerlik Hizmetleri Şirketinin kendilerinin izni doğrultusunda faaliyet gösterdiğini söyledi.
Mobil ünitelerin, kamu yararı gözeterek faaliyetlerine izin verildiğini anlatan Eren, ancak söz konusu şirket ile ilgili kendilerine sürekli şikayet geldiğini, şirketin sürekli denetim altında tutulduğunu kaydetti.
Kaynak:
Bu haber toplam 105 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.