TBMM Genel Kurulu
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan:- "İnsanlığın karşı karşıya kaldığı en karanlık sayfalardan Hocalı Katliamı'na sessiz kalınması, soykırım hayali kuranları daha da cesaretlendiriyor"- MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay:- "AB ülkeleri, yabancı düşman
TBMM (AA) - AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, "İnsanlığın karşı karşıya kaldığı en karanlık sayfalardan Hocalı Katliamı'na sessiz kalınması, soykırım hayali kuranları daha da cesaretlendiriyor." dedi.
TBMM Başkanvekili Celal Adan, TBMM Genel Kurulunda gündem dışı konuşmaların ardından partilerin grup başkanvekillerine yerinden söz verdi.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, dünyanın 28 yıl önce, insanlık tarihinin en korkunç katliamlarından biriyle uyandığını söyledi.
Tarihe kara bir leke olarak geçen katliamın, Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında meydana geldiğini anımsatan Türkkan, Ermeni kuvvetlerin kadın, erkek, çocuk ayrımı yapmaksızın önüne geleni katlettiğini hatırlattı.
Katliamın üzerinden 28 yıl geçse de acısının hala kalplerde olduğunu dile getiren Türkkan, "28 Şubat sabahına kadar süren katliamda 613 kişinin canına kıyıldı. Yüzlerce soydaşımız ağır yaralı olarak kurtuldu, binden fazla kişi ise Ermeni güçlerince esir alındı. Esirlerden haber alınamadı. Dünyanın gözü önünde gerçekleştirilen ve sessiz kalınan bu katliamı lanetliyoruz. Hayatını kaybeden soydaşlarımıza bir kez daha Allah'tan rahmet diliyoruz. Nerede bir Türk varsa bizlerin kalbi orada, onunla atar. Azerbaycan devletinin acısını paylaşıyoruz. Soy ise soy, kan ise kan, can ise can; Azerbaycan Türkiye'dir, Türkiye Azerbaycan'dır." diye konuştu.
- "Zihni ve fikri kodları"
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Batı kültürünün, siyasetinin zihni ve fikri kodlarının materyalizm, Darvinizm, sömürgecilik ve ırkçılıkla özürlü olduğunu söyledi.
Almanya'nın Hanau kentindeki ırkçı terör saldırısına işaret eden Akçay, katilin, münferit bir kararla saldırıyı gerçekleştirdiği iddia edilse de Avrupa'da, özellikle Almanya'da, vatandaşlara yönelik ırkçı bakış açısının ve yabancı düşmanlığının toplumsal temelde karşılık bulduğunu ifade ederek, "Avrupa'da radikal ırkçı partilerin yükselişi, yabancı ve İslam karşıtı örgütlerin faaliyetleri ve yaşanan hadiseler birlikte değerlendirildiğinde vahim bir tablo ortaya çıkmaktadır. AB ülkeleri, yabancı düşmanlığı üzerinden derinleştirilmeye çalışılan fay hatlarını acilen tespit edip gereken önlemleri almak zorundadır." dedi.
Bugün tarihin en ağır günlerinden Hocalı Katliamı'nın 28. yılı olduğuna işaret eden Akçay, Azerbaycan'ın acısını paylaştıklarını vurguladı. Akçay, "Aradan geçen 28 yılda acımız ve eli kanlı katillere karşı adalet anlayışımız eksilmemiştir. Çünkü Hocalı bir insanlık dramıdır. Hocalı'da planlı, sistemli bir vahşet yaşanmıştır. Hocalı'da yaşananlar tereddütsüz bir soykırımdır. Bu suç ve cezası, uluslararası hukukta bellidir. Hocalı'da yaşanan soykırımın hesabı mutlaka sorulmalıdır. Hocalı, kabuk bağlamayan yaramızdır. Arayışımız, Hocalı için adalettir. Hocalı, Azerbaycan Türkü'nün öz yurdudur. Hocalı'yı unutmayacağız ve unutturmayacağız." dedi.
- "Dolar çaktırmadan 6,14'ü bulmuştur"
HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, Türk-İş'in, şubat ayı açlık ve yoksulluk sınırı verilerini açıkladığını, 4 kişilik bir ailenin açlık sınırının 2 bin 257 lira, yoksulluk sınırının ise 7 bin 353 lira olarak belirlendiğini söyledi.
Özellikle gıda enflasyonunda bir artış olduğunu ileri süren Oluç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gıda enflasyonundaki artış, ücretli çalışanların, emekçilerin, işçilerin yaşam koşullarını gerçekten zorlaştırmaktadır. Özellikle yaş sebze ve meyve fiyatları da mevsim şartlarının etkisiyle yükselme eğilimindedir. Dolar, farkında mısınız bilmiyoruz ama çaktırmadan 6,14'ü bulmuştur. Çünkü düşük faizli kredilerle ekonomiyi ısıtıyorsunuz. Bunlar, enflasyonu tırmandıracak ve cari açığı büyütecek, döviz fiyatlarını yeniden yukarı çekecek adımlar oluyor. Türk-İş'in açıkladığı açlık ve yoksulluk sınırı rakamları da ekonomideki gelişme de iktidarın aslında ne kadar yanlış ekonomi politikalarıyla vakit geçirmekte olduğunu bir kez daha gösteriyor."
-"Önceliği bu derslikler değil"
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, hayırsever vatandaşlarla bir araya geldiği toplantıda, 21 bin dersliğe, 13 bin yeni okula ihtiyaç olduğunu söylediğini anımsattı.
Erdoğan'ın, devletin imkanlarının yeterli olmadığı noktasından hareketle hayırseverleri seferberliğe davet ettiğini öne süren Özel, "Yansıtılan görsellere göre bir dersliğin maliyeti 600 bin liraydı. 21 bin derslik ihtiyacı ifadesine göre, 12 milyar 600 milyon liralık bir kaynağa ihtiyaç var. Bu konuda vatandaşın bunu yapması isteniyor. Devletin bunu yapacak takatinin olmadığını anlıyoruz. Aslında hepimiz biliyoruz ki devletimiz bunu yapacak güçtedir ama önceliği bu derslikler değildir. Önceliği 75 milyar lirayı Kanal İstanbul'a." görüşünü savundu.
Özel, ihtiyaç olduğu belirtilen derslik sayısının, eğitim sisteminin sonuçlarından kaynaklı olduğunu, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un sorunun gerçekliğini tasdik ettiğini ancak çözüme ilişkin hiçbir şey söylemediğini iddia etti.
- "İnsanlık imtihanı 28 yıl önce kaybetti"
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan ise Hocalı Katliamı'nın 28 yıldır dinmeyen bir acı olduğunu, katliama insanlığın sessiz kaldığını söyledi.
İnsanlığın imtihanı 28 yıl önce kaybettiğinin altını çizen Turan, "Aradan geçen yıllara rağmen uluslararası toplumun suçluları cezalandıracak bir adım atmaması bizleri ayrıca üzmektedir. İnsanlığın karşı karşıya kaldığı en karanlık sayfalardan Hocalı Katliamı'na sessiz kalınması soykırım hayali kuranları daha da cesaretlendiriyor. İnsanlık tarihinin kara lekesi olan Hocalı Katliamı'nın 28. yılında şehit edilen 613 Azerbaycanlı kardeşimizi rahmet ve dua ile anıyoruz." diye konuştu.
Turan, CHP Grup Başkanvekili Özel'in derslik ihtiyacına yönelik ithamlarını esefle karşıladıklarını söyledi.
Meselenin, deprem yönetmeliği olmadan önce yapılan çalışmalara ilişkin 2016'da verilen bir kararın olduğunu vurgulayan Turan, "2000'den önce yapılan okullar söz konusu, 2016'da verilen karar söz konusu, bunun da kademe kademe uygulanması söz konusu. Bu uygulama yapılırken, Dünya Bankası kredisi gibi, genel bütçemiz gibi, ayrıca hayırseverlerden, yardımseverlerden katma değer üretilmesi gibi değişik argümanlarla 2 bin 800 okulumuzun güçlendirilmesi ve 683 okulumuzun da yıkılıp tekrar yapılması söz konusu. Bunun, böyle siyasi bir polemik konusu olmasını doğru bulmuyorum." dedi.
Kaynak:
Bu haber toplam 128 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.