TBMM Genel Kurulu
Türk Silahlı Kuvvetleri deniz unsurlarının Aden Körfezi, Somali kara suları ve açıkları, Arap Denizi ve mücavir bölgelerdeki görev süresinin bir yıl daha uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi kabul edildi- TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı İs
TBMM (AA) - TBMM Genel Kurulunda, Türk Silahlı Kuvvetleri deniz unsurlarının Aden Körfezi, Somali kara suları ve açıkları, Arap Denizi ve mücavir bölgelerdeki görev süresinin bir yıl daha uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi kabul edildi.
Tezkerenin görüşmelerinde grubu adına konuşan İYİ Parti Aydın Milletvekili Aydın Adnan Sezgin, tezkerenin kapsadığı bölgenin ekonomik, siyasi ve askeri açıdan önemli olduğunu, bölgede ABD ve Çin başta olmak üzere birçok ülkenin askerinin bulunduğunu, Rusya'nın da üs kurmak için harekete geçtiğini belirtti.
Somali açıklarında BM tarafından korsanlara karşı bir deniz gücü kurulduğunu anımsatan Sezgin, Türkiye'nin de bölgedeki barış ve huzura katkı sunduğunu, uluslararası meşruiyete dayandığı için bu tezkereyi desteklediğini dile getirdi.
Sezgin, iktidarın dış politikasını eleştirerek Libya ve Suriye'de Türkiye'yi sıkıntıya sokan adımların atıldığını öne sürdü.
Sezgin, hükümetin Suriye'de Heyet Tahrir Şam'ı koruduğuna yönelik iddiaların olduğunu, Rusya'nın tutumunun iyi hesaplanmadığını ve gelinen noktada bir savrulma yaşandığını ileri sürdü. Türkiye'nin Suriye'de güvenli bölge kurmak istediğinin görüldüğünü belirten Sezgin, "Güvenli bölge Türkiye için orta ve uzun vadede çok büyük bir risk oluşturuyor. Bu formülün bir kez daha değerlendirmesinde fayda görüyorum. Bu ancak geçici bir yöntem olabilir." dedi.
MHP Erzurum Milletvekili Kamil Aydın, artık savaşların vekalet grupları, çete veya terör örgütlerinin maşa olarak kullanılmasıyla yapıldığını söyledi.
Mogadişu yakınlarında bir Türk inşaat şirketinin şantiyesine saldırı gerçekleştirildiğini anımsatan Aydın, "Bu tür anlaşmaların kimleri nasıl, nerede rahatsız ettiğini sahada çok rahat bir şekilde görmekteyiz. Buradan yola çıkarak yeni savunma konseptlerinin de artık sınırlar ötesi kurgulandığını biliyoruz. 'Önce ülkem ve milletim' düşüncesiyle Ankara merkezli bir vizyon gereği uluslararası meselelere bakma yükümlülüğümüzü yerine getireceğiz." diye konuştu.
HDP Adana Milletvekili Tulay Hatımoğulları Oruç, tezkereye karşı çıktıklarını belirterek, Somali halkının açlıkla mücadele ettiğini, bütün güçlerin bölgeden askerlerini çekmesi gerektiğini savundu.
Oruç, "Bu korsanlar nereden çıktı, biraz buna bakmak lazım. Somali dağıldı, yönetsel zafiyetler yaşandı. İnsanlar açlıktan, yoksulluktan kırılıyor. Onların tek geçim kaynağı olan deniz ürünleri ve balıkçılığa uluslararası güçler, sermaye müdahale ediyor. Bu insanların yaşam alanlarına ciddi bir biçimde müdahale ediliyor. Bu insanlar, korsanlar kendilerini korumak için bir bakıma 'öz savunma' dediğimiz bir yöntemle ortaya çıktı. Uluslararası güçler, bu sorunların kaynağına inerek çözümler üretmeli. Oralara asker yollayarak, insanları korkutarak, kaçırtarak, öldürerek çözüm bulunamaz." değerlendirmesinde bulundu.
CHP İstanbul Milletvekili Ünal Çevikgöz, dünya barışına yaptığı katkı ve Türkiye'nin ulusal çıkarları için CHP'nin bu tezkereye destek verdiğini belirtti. Korsanlara karşı sadece askeri yöntemlerle çözüm bulunamayacağını kaydeden Çeviköz, diplomatik ve siyasi çalışmalara da ağırlık verilmesi gerektiğini söyledi.
Hükümetin Suriye politikasını da eleştiren Çevikgöz, "İktidarın Suriye'de statükonun ve cihatçı unsurların korunmasına yönelik izlediği politikalar, günün sonunda İdlib'de askerlerimizin can kaybına, ülkemizin de giderek itibar kaybına neden oluyor. İktidarın yanlış dış politika uygulamaları nedeniyle tek bir askerimizin kılına dahi zarar gelmesi asla kabul edilemez." şeklinde konuştu.
- "Ticari gemiler, deniz haydutlarının hedefi haline geldi"
AK Parti grubu adına konuşan TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı İsmet Yılmaz, uluslararası deniz ticaret yollarının güvenliğinin bütün ülkelerin öncelikli konuları arasında yer aldığına dikkati çekerek, Somali açıklarında ticari gemilerin deniz haydutlarının hedefi haline geldiğini ifade etti.
Süveyş Kanalı, Kızıldeniz, Aden Körfezi, Arap Denizi ve mücavir bölgelerden yılda 20 binin üzerinde ticari geminin geçtiğini anlatan Yılmaz, bunun dünya ticaretinin yaklaşık yüzde 14'üne ve petrol taşımacılığının ise yaklaşık dörtte birine karşılık geldiğini belirtti.
Yılmaz, bölgenin Türk dış ticareti açısından da çok önemli olduğunu vurgulayarak, "Bu güzergahtan yılda ortalama bin Türk bayraklı ve Türkiye bağlantılı ticaret gemisi geçiyor. Türk dış ticaret hacminin yüzde 20'si buradan gerçekleşiyor. Bölgeden geçiş yapan Türk bayraklı veya Türkiye bağlantılı ticari gemi sayısı da her yıl artmaktadır." şeklinde konuştu.
Tezkerenin, BM Güvenlik Konseyinin deniz haydutluğuna karşı aldığı karar kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini dile getiren Yılmaz, BM'nin, Somali Hükümeti ile iş birliği içinde üyesi ülkelere deniz haydutluğu konusunda gerekli tüm önlemlerin alınması bakımından yetki verdiğini kaydetti.
Türkiye'nin deniz haydutluğu, korsanlık ve silahlı soygun ile mücadelede uluslararası iş birliğine özel önem verdiğini belirten Yılmaz, "Bu çerçevede deniz haydutluğuyla mücadele alanındaki uluslararası çabaları başından beri desteklemektedir. Birleşmiş Milletler, NATO, Avrupa Birliği ve IMO bünyesinde yürütülen çalışmalara aktif olarak katılmakta ve katkıda bulunmaktadır." dedi.
- Suriye eleştirilerine yanıt
İsmet Yılmaz, Suriye politikasına yönelik eleştirilerde bulunulduğunu hatırlatarak, bu coğrafyada haritaların yeniden çizildiğini, ülkelerin parçalara ayrılarak güçsüzleştirildiğini ifade etti.
Yılmaz, şöyle konuştu:
"Yemen'de Türkiye yoktu, bölündü. Libya'da Türkiye yoktu, ne hale geldiğini biliyorsunuz. Irak'ta Türkiye yoktu, ne hale geldiğini biliyorsunuz. Sudan'da Türkiye yoktu, bölündü. Somali'nin de ne durumda olduğunu biliyoruz. Suriye'de de Türkiye yoktu, biz olmadan bu hale geldi. Biz ne yaptık? Evi yananlara, yangından kaçanlara, kimyasal silah altında saldırıya uğrayanlara, mazlumlara geçici olarak kapımızı açmak zorunda kaldık. Şimdi 'Suriye'ye gitmeyin.' deniyor. Suriye'ye gitmezseniz bir terör koridoru oluşacak. Türkiye'nin güneyinde bir terör koridoru oluştuktan sonra Türkiye'de istikrar ve güveni sağlayabilmek mümkün mü? Vatandaşlar için huzurlu bir ülke, huzurlu bir vatan sağlayabilmek mümkün mü? Peki, ordu olmadan bunu nasıl sağlayacaksınız?"
Şahsı adına söz alan AK Parti Gaziantep Milletvekili Ali Şahin, dünya ticaretinin yüzde 90'nın deniz yoluyla yapıldığını, bu ticaretin yüzde 20'lik kısmının da Aden, Süveyş Kanalı, Arap Denizi ve Somali açıklarında gerçekleştiğini söyledi.
Tezkerenin deniz terörüne karşı yürütülen bir çalışma olarak görülmesi gerektiğine işaret eden Şahin, "Bugün artık 'Somali'de, Yemen'de, Suriye'de ve Libya'da ne işiniz var?' sorusunu değil, 'Ankara'da niye duruyoruz?' sorusunu sormamız gerekir." ifadelerini kullandı.
- Tank paleti fabrikası tartışması
Yerinden söz alan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, 50 milyon dolar bulunmadığı için tank paleti fabrikasının Katarlılara verildiğini ancak hükümetin Ukrayna'ya 200 milyon lira askeri yardım sağladığını ifade etti.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu da tank paleti fabrikasının uzun süredir gündemi meşgul ettiğini ancak ikna edici bir açıklamanın yapılmadığını savundu. Dervişoğlu, hükümetin komuşlarla sıfır sorun politikası hedefiyle yola çıktığını,ancak bütün komşu ülkelerle sorunlu hale geldiğini söyledi.
AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, tank paleti fabrikasının milletin malı olduğunu ifade etti.
Akbaşoğlu, “İhale kanunu çerçevesinde ilk etapta 250 adet milli ve yerli tankın yapılmasıyla ilgili 3,5 milyar avroluk ihale açıldı. İhaleye farklı ortakları olan üç firma girdi. İhale en uygun teklifi veren firmada kaldı. Mesele 50 milyon meselesi asla değil, mesele 3,5 milyar avroluk yerli ve milli tankın üretilmesi meselesidir." diye konuştu.
Konuşmaların ardından yapılan oylamada Türk Silahlı Kuvvetleri deniz unsurlarının Aden Körfezi, Somali kara suları ve açıkları, Arap Denizi ve mücavir bölgelerdeki görev süresinin bir yıl daha uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi kabul edildi.
Öte yandan, Meclis Başkanvekili Celal Adan, tezkerenin görüşüldüğü sırada Van'ın Bahçesaray ilçesinde meydana gelen çığ düşmesi olayına ilişkin milletvekillerine bilgi vererek olayda hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara da şifa dileğinde bulundu.
Kaynak:
Bu haber toplam 168 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.