Tarih ile termalin buluştuğu kaplıcalar bayram tatilinde misafirlerini ağırlayacak
Roma döneminden bu yana Anadolu'da şifa arayanların uğrak noktalarından olan Yalova Termal Kaplıcaları'ndaki tesisler, idari izinle 9 güne uzayan Ramazan Bayramı tatili için hazırlıklarını tamamladı- Sağlık Bakanlığı Yalova Termal Kaplıcaları İşletme Müdür Yardımcısı Ümit Öztamur:- "Doluluk seviyemiz gün geçtikçe artıyor. Çocuklu aileler burayı daha çok tercih ediyorlar"
SITKI YILDIZ - Türkiye'nin termal turizm merkezlerinden Yalova'nın Termal ilçesindeki tesisler, idari izinle 9 güne çıkan Ramazan Bayramı tatilinde de tarih ve doğayla iç içe ortamında ziyaretçilerini ağırlayacak.
Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde şifa merkezi, yemyeşil doğasında tatili geçirmek isteyenlerin gözdesi olan Yalova'da 12 kilometre uzaklıktaki Termal'de faaliyet gösteren turistik işletmeler bayram tatili için hazırlıklarını tamamladı.
Sağlık Bakanlığı Yalova Termal Kaplıcaları İşletmesi ve diğer tesislerde yaşanan yoğun rezervasyonlarla bayram tatiline yüzde 100 dolulukla girilmesi bekleniyor.
Yılın her döneminde yerli ve yabancı turistlere hizmet veren Sağlık Bakanlığına bağlı işletme, idari izinle 9 güne çıkan bayram tatili öncesi müşterilerini ağırlamaya başladı.
"Güvenli Turizm Sertifikası"na sahip işletme, bölge olarak bu hareketli dönemi en iyi şekilde kapatmayı hedefliyor.
- "Bursa, İstanbul ve Kocaeli'nin ortasında 45 dakika uzaklıkta"
Termal Kaplıcaları İşletme Müdür Yardımcısı Ümit Öztamur, AA muhabirine, şu anda yüzde 70 olan tesisteki doluluğun bayram öncesinde yüzde 100'e çıkmasını beklediklerini söyledi.
3'üncü yüzyıldan itibaren yararlanılan kaplıca suyunun 1911'de Roma'da düzenlenen şifalı sular yarışmasında madalya aldığını belirten Öztamur, "Bundan dolayı misafirlerimiz özellikle hem kaplıca suyundan hem de oksijen seviyesinin çok yüksek olmasıyla doğasından yararlanmak için tercih ediyorlar. Bursa, İstanbul ve Kocaeli'nin ortasında, 45 dakika uzaklıkta olmamızdan dolayı hem günübirlik hem de konaklamalı kalabiliyorlar." ifadesini kullandı.
Öztamur, 3 bin 600 dönüm orman arazisi üzerine kurulu tesise ziyaretçilerin genellikle "klima terapi" amaçlı geldiğini anlattı.
Rezervasyonlarla ilgili bilgi veren Öztamur, "Misafirlerimiz erken tatile başladılar. O yüzden doluluk seviyemiz gün geçtikçe artıyor. Çocuklu aileler burayı daha çok tercih ediyorlar. Çünkü hem doğal ortamı, oksijeni hem de şifalı suyundan faydalanıp eğitim hayatlarına daha motive devam etmeleri için buraya gelmeyi istiyorlar." diye konuştu.
Öztamur, kaplıca kaynak suyunun 62 derece sıcaklıkla çıktığını, açık havuza verilmeden önce soğutma kulelerinde 36 dereceye kadar soğutularak kullanıma sunulduğunu söyledi.
- Termal Kaplıcaları
Samanlı Dağı'nın yamacında vadi içinde yer alan Termal Kaplıcaları'nın girişinde, Yedi Havuzlar da denilen çağlayan bulunuyor.
Renkli ortancaları ile ünlü Termal'i, nadide ağaçlar süslüyor. 39 çeşit yaprağını döken ağaç, 26 çeşit yaprağını dökmeyen ağaç ile farklı türlerde sarıcı ve örtücü bitkinin bulunduğu kaplıcalardaki Güney Park'ta çam, manolya ve değişik türde ağaçlar görülebiliyor.
Yüzyıllardır çeşitli medeniyetlerin şifa merkezi olan Termal'in suyunun romatizma ve metabolizma hastalıkları, sindirim sistemi, karaciğer, safra kesesi, böbrek ve idrar yolları hastalıkları, ortopedik operasyonlar sonrası, deri hastalıkları, psikolojik hastalıklar, kadın hastalıklarında, fonksiyonel rahatsızlıklara sahip hastalarda tedavileri destekleyici olarak yararlanılıyor.
Geçmiş dönemlerde farklı kültürlerin etkisi altında kalan Termal, özellikle Romalılar döneminde kaplıcalardan dolayı çok ilgi gördü ve önem kazandı. Milattan önce 2000'li yıllarda büyük deprem sonucunda ortaya çıktığı bilinen Termal Kaplıcaları, 6. yüzyıldan itibaren "Pythia'daki kudret ve kuvvet hamamları" olarak tanındı.
Kaplıcalar, Sultan 2. Abdülhamid zamanında tekrar önem kazandı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk döneminde son halini adı. Termal'e büyük önem veren Atatürk, sık sık dinlenmek üzere bölgeye gelip burada uzun zaman geçirirdi.
Osmanlılar zamanında kaplıca suları 1892'de Cemiyet-i Tıbbiye tarafından incelendi, suların Fransa'nın Aix Les-Bains sularına eşit olduğunun anlaşılması üzerine buraya otel ve hamam yapıldı. 1932'de Atatürk'ün kazı emrini vermesi ile başlatılan çalışmalarda çeşitli adak stelleri, mezar taşları, bir kilise ve dehliz, Bizans İmparatoru 2. Justinianos monogramı taşıyan sütunlar bulundu.
Kaynak:
Bu haber toplam 87 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.