Sümbül Efendi Merkez Tekkesi'nde 5 bin kişilik aşure kaynatıldı
İnsan ve İrfan Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Fatih Çıtlak:- "Osmanlı zamanında bizim tuttuğumuz evraka göre 300 senelik bir tarifi dualarla niyazlarla yaparak burada canlandırmaya çalışıyoruz"
İSTANBUL (AA) - İnsan ve İrfan Vakfınca Sümbül Efendi Merkez Tekkesi'nde 5 bin kişilik aşure kaynatıldı.
İstanbul'un fethinden sonra Hazreti Hüseyin ve Kerbela şehitleri için Fatih Kocamustafapaşa'daki Sümbül Efendi Merkez Tekkesi'nde başlatılan aşure kaynatma geleneği, İnsan ve İrfan Vakfınca devam ettiriliyor.
Vakıf tarafından aslına uygun olarak dualar ve zikirler eşliğinde aşure pişirildi.
Etkinlikte konuşan İnsan ve İrfan Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Fatih Çıtlak, aşurenin herhangi bir yemek olmadığını söyledi.
Burada yemek pişirmediklerini niyaz ettiklerini kaydeden Çıtlak, şöyle devam etti:
"Diyoruz ki 'Ya Rabb'i; farklılıklarımızı bir eyle, razı olduğun muhabbette bizi daim eyle.' İnşallah yiyenlere de şifa olsun. Mersiyeler, neşideler okunacak ve bize burada anlatacak ki, aşurenin tadı zikirdedir. Tam aşureye şeker atılırken şükür makamında, zikir makamında tevhit sürülecek. İşte bakın şu hazirede bulunan zatlar sanki kazan başına gelmiş, bizimle beraber bu aşı pişiriyormuş muhabbetini sizlere yaşatmaya gayret edeceğiz."
Çıtlak, AA muhabirine yaptığı açıklamada da merasimin yapıldığı tekkenin önemine işaret ederek, buranın İstanbul'un fethinde padişah emriyle açılan ilk manevi ocak olduğunu ve ilk aşurenin burada piştiğini söyledi.
Bu geleneğin İstanbul'un fethinden Cumhuriyet zamanına kadar hiç bölünmeden 4-5 asır devam ettiğini aktaran Çıtlak, bazı şeylerin inkıtaya uğradığını kaydetti.
Çıtlak, yaklaşık 10 yılı aşkın süredir bu geleneği devam ettirdiklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Siz de takdir edersiniz ki bu aşure tarifiyle olmaz. Bakın şu anda mersiye okunuyor. Osmanlı zamanında bizim tuttuğumuz evraka göre 300 senelik bir tarifi dualarla niyazlarla yaparak burada canlandırmaya çalışıyoruz. Gelenek adından da anlaşıldığı üzere gelene bir şey eklemekle olur. Gelene siz bir şey eklemez, devam ettirmezseniz o gelenek olmaz. Birazdan tevhitlerle şeker atılacak. İnsanımıza, göçmüşlerimize, gelecek nesillerimize dua edilecek. Ve Ehlibeyt-i Mustafa bizi birleştiren esas muhabbet. Bizdeki şehadet ruhu, güzellik Ehlibeyt'in muhabbetiyle olmuş. Askerimizin adı bile Muhammetçik. İşte biz bu muhabbete dikkati çekmek için bu ocakları kaynatıyoruz. İnsanlara şifa olması için aşımızı pişiriyoruz."
4 tona yakın aşure pişirdiklerini ifade eden Çıtlak, çok itina gösterdiklerini, buğdayın yıkanmasından edilen dualara kadar her şeyin ritüellere uygun şekilde yapıldığını anlattı.
Çıtlak, "Sevinçlerde, neşelendiğinizde etrafınızda çok insan olur. Hüzünlü anınızda hüznünüzü paylaşan, onu sevince dönüştüren insanlar önemlidir. Biz hüzünlerde birleşmeyi öğrenmiş bir toplumuz. İşte bu muhabbetten ayrılmayalım. Hüzünlerimizi, sıkıntılarımızı dert etmeyelim, derman edelim, bal edelim diyorum." şeklinde konuştu.
Dualar eşliğinde kaynatılan 5 bin kişilik aşure, mahalle sakinlerine ve misafirlere ikram edilecek.
Kaynak:
Bu haber toplam 68 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.