Serebral palsili öğretmen engelli öğrencisinin Çanakkale'yi görme hayalini gerçeğe dönüştürdü
Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında taşındığı Ankara'da eğitimini sürdüren ve bedensel engelli olması nedeniyle okul gezisine katılamayan 11'inci sınıf öğrencisi Nesibe Çelik, hayalini kurduğu Çanakkale seyahatini öğretmeni sayesinde gerçekleştirdi- Arkadaşının yardımıyla Nesibe ve ablasını Çanakkale'ye gönderen öğretmen Senem Arıcı:- "Nesibe için bu çok güzel bir özgüven kaynağıdır. Çanakkale'de gitmediği hiçbir yer yok. Çanakkale'ye giden herhangi bir yaşıtından çok daha fazla anısı olarak döndü"
BUĞRAHAN AYHAN - Serebral palsili lise öğretmeni Senem Arıcı, engeli nedeniyle geziye katılmasına izin verilmeyen depremzede öğrencisinin Çanakkale'yi görme hayalini gerçekleştirdi.
Ankara'da Nuri Pakdil Anadolu Lisesinde 7 yıldır Türk dili ve edebiyatı öğretmeni olarak görev yapan Arıcı, bugüne kadar öğrencilerinin birçok etkinliğe katılmasına öncülük etti.
Keçiören Belediyesinin mart ayında "18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü" etkinlikleri kapsamında başarı belgesi alan öğrenciler için Çanakkale gezisi düzenlenmesi üzerine Arıcı, öğrencilerinin bu geziye katılmalarını ve tarihi yerleri yakından görmelerini teşvik etti.
Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenerek ailesiyle Ankara'ya taşınan 11inci sınıf öğrencisi bedensel engelli Nesibe Çelik de Arıcı'nın öğrencileri arasında yer alıyordu. Başarı belgesi alan ve Çanakkale'yi görme hayaliyle geziye katılmak isteyen Nesibe engeli nedeniyle bazı itirazlarla karşılaştı.
Sorunu öğrenen öğretmen Arıcı, öğrencisinin hayal kırıklığı yaşamaması için Çanakkale'de yaşayan arkadaşıyla iletişime geçti.
Nesibe, ablasını ve kendisini Ankara'ya gelerek Çanakkale'ye götüren Arıcı'nın arkadaşı sayesinde Çanakkale'yi görebilme ve orada unutamayacağı anılar biriktirme imkanı buldu.
- "Çocuğun içinde ukde kaldı, haklı olarak"
Öğretmen Senem Arıcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, engellilere kolaylık olması için gereken tüm fiziki erişimin yapıldığı Nuri Pakdil Anadolu Lisesinde görev yapmaktan mutluluk duyduğunu ifade ederek, öğretmenlik mesleğini "Bir neslin geleceğini emanet almak" ve "Kendine hak gördüğünü kimseye çok görmeyen bir nesil yetiştirmek" olarak tanımladı.
Nesibe'nin bedensel engeli nedeniyle tekerlekli sandalye kullandığını belirten Arıcı, öğrencisinin başta belediyenin tekerlekli sandalye sistemine uygun rampalı aracı olmadığı için geziye dahil edilmediğini söyledi.
Geziye katılma kriterinin başarı belgesi almak olduğunu aktaran Arıcı, "Nesibe, hem depremzede hem engelli hem de şehir değiştirmesine rağmen yeni bir ortama adapte oldu, üstüne teşekkür belgesi aldı. Ayrıca ödüllendirilmesi gereken bir şeyken çocuk cezalandırılmış gibi oldu, sırf tekerlekli sandalyesi var diye. Bu kabul edilmesi gereken bir şey değil." dedi.
Geziye gidecek aracın rampası dışında farklı sorunlarla da karşılaştıklarını ifade eden Arıcı, öğrencisinin geziye refakatçiyle gitmesi önerilerinin de belediye tarafından kabul edilmediğini anlattı.
Arıcı, "Her zaman söylerim, mecbur olduğumuz şeyler iyilik değildir, sadece sorumluluktur, görevdir. Bir yerde bir inisiyatif alabiliyorsak, budur iyilik. Çocuğun içinde ukde kaldı, haklı olarak. Hatta en son arkadaşlar çocuğa üzülmesin diye 'Gitsen yorulurdun' dediler. Ama ben öyle düşünmüyordum." diye konuştu.
Kendisinin de öğrenciliği döneminde önüne çıkarılan engeller yüzünden okul gezilerine katılamadığını anlatan Arıcı, "Gidebileceğim, gitmek isteyebileceğim, en önemlisi de gitmeye en az herkes kadar hakkım olduğu kimse tarafından düşünülmediği için, insanlar kendine hak gördüğünü diğerlerine çok gördüğü için gidemedim." dedi.
- "Bu döngüyü birinin kırması lazım"
Öğretmen Arıcı, aynı durumu öğrencisinin yaşamaması için ailesini ziyaret ettiğini aktararak, "Nesibe'yi geziye arkadaşlarıyla beraber dahil etmekte yetersiz kaldım. Nesibe, tekerlekli sandalyesi yüzünden gidemiyor değil, biz Nesibe'ye zihnen hazır olamadığımız için arkadaşlarıyla geziye gidemedi. Ama bana izin verirseniz, biraz da zaman verirseniz ben Nesibe'yi kendi imkanlarımla Çanakkale'ye göndereceğim." diye konuştu.
"Senem de gidememişti ama birilerinin artık gidebilmesi lazım, bu döngüyü birinin kırması lazım." diyerek harekete geçtiğini belirten Arıcı, ardından Çanakkale'de yaşayan emekli akademisyen arkadaşından yardım istediğini, onun da Nesibe'yi ve ablasını Çanakkale'de gezdirerek en iyi şekilde ağırlayacağını söylediğini belirtti.
- "Nesibe için bu çok güzel bir özgüven kaynağıdır"
Nesibe'nin Çanakkale'ye gittikten sonra gezdiği yerlerde çektiği fotoğrafları kendisine gönderdiğini anlatan Arıcı, "Mevzu Çanakkale değil, arkadaşları Muğla'ya gitseydi o da Muğla'ya gitmek isteyecekti. Çünkü onlarla birlikte olmak istiyordu aslında. Onlar yaptığı için yapamamaya üzülmüştü. O her çocuk gibi oranın tarihi güzelliklerini, doğal güzelliklerini, hiç gitmediği bir şehri görme fırsatı edindi." dedi.
Arıcı, "Artık Nesibe bir ortama girdiğinde sesi titremeyecek, Nesibe'nin ailesine anlatabileceği bir hikayesi var. Nesibe için bu çok güzel bir özgüven kaynağıdır. Çanakkale'de gitmediği hiçbir yer yok. Çanakkale'ye giden herhangi bir yaşıtından çok daha fazla anısı olarak döndü. 3-5 günde 3-5 ömre bedel anı biriktirmiş oldu." ifadesini kullandı.
Kaynak:
Bu haber toplam 39 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.