"Seçim ittifakı" teklifi Genel Kurulda
MHP Konya Milletvekili Kalaycı:- "Bu kanun teklifi ile siyasi partilerin kanuna karşı hile yoluyla değil, bundan sonra hukuki ve meşru bir zeminde ittifak yapmaları amaçlanmaktadır. Yapılan düzenlemenin özü budur"- HDP Grup Başkanvekili Beştaş:- "Bu aynı
TBMM (AA) - MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, siyasi partilerin seçim ittifakı yapmalarına imkan tanıyan yasa teklifine ilişkin, "Bu kanun teklifi ile siyasi partilerin kanuna karşı hile yoluyla değil, bundan sonra hukuki ve meşru bir zeminde ittifak yapmaları amaçlanmaktadır. Yapılan düzenlemenin özü budur." dedi.
TBMM Genel Kurulunda, Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin tümü üzerinde görüşmelere başlamadan önce, CHP'nin talebi üzerine, Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı'nın, AK Parti'nin Genel Kurulun çalışma gün ve saatlerine ilişkin grup önerisini oylamasıyla ilgili usul tartışması açıldı.
AK Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Doğan Kubat, teklifin sıra sayısı alarak Genel Kurula gönderildiğini dile getirerek, TBMM Başkanlığının AK Parti'nin grup önerisini oylamasının iç tüzüğe, usule ve anayasaya uygun olduğunu belirtti.
Kubat, TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı'nın, grup önerisini oylaması yönündeki tutumunun yerinde olduğunu söyledi.
CHP Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, teklifin seçim güvenliğini ihlal ettiğini, anayasaya aykırılıklar taşıdığını, temsilde adalet ilkesini sağlamadığını ileri sürdü.
AK Parti Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can, Bahçekapılı'nın tutumunun yerinde olduğunu belirtti.
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, teklifin anayasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, teklifte seçme ve seçilme hakkının özüne ciddi şekilde zarar verildiğini iddia etti. Beştaş, teklifin anayasaya aykırı olduğunu ve maddelerine geçilmeden reddedilmesi gerektiğini savundu.
Usul tartışmasının ardından teklifin geneli üzerindeki görüşmelere geçildi.
-"MHP huzur ve beka için güç birlikteliğinden yanadır"
Kanun teklifinin tümü üzerine MHP Grubu adına söz alan Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, milli dayanışma iradesinin siyasete de yansımasının, ülkenin geleceği için şart olduğunu belirtti.
Mustafa Kalaycı, "2019 yılından itibaren cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin kurum ve kurallarıyla yerleşmesi önümüzdeki en mühim hedeftir. Bizim kaygımız ülkemizdir, derdimiz milletin huzuru, refahı, esenliği ve güvenliğidir. Arzumuz milletimizin beklentilerine cevap verebilmektir. Türkiye'ye bir daha 15 Temmuz ve benzeri hain teşebbüsleri yaşatmayacak siyasi bir yönetim ortamını tesis ve temin etmektir." diye konuştu.
Çok partili siyaset hayatında, 16 Nisan referandumunun bir milat, hatta demokratik bir misak olduğunu belirten Kalaycı, yeni sistemde kutuplaşma ihtimalinin en aza indirildiğini savundu.
Kalaycı, seçim barajının fiilen yüzde 50 artı bire çıktığı göz önüne alındığında siyasi partilerin uzlaşmaktan ve ahlaki bir ittifak kurmaktan başka seçeneğinin de kalmadığını belirtti.
Bu kanun teklifinin Anayasa Komisyonu'nda görüşülmesi sırasında CHP ve HDP milletvekillerince maddelerin tekliften çıkarılması isteği dışında, teklife ilişkin hiçbir katkı sunulmadığını dile getiren Kalaycı, teklifle siyasi partilerin ittifak yapmalarını engelleyen hükümler kaldırılarak, siyaset alanının daha demokratik hale getirildiğini ve siyasi partilerin özgürlük alanının genişletildiğini söyledi.
Seçim ittifakının öteden beri yapıldığını ancak siyasi partilerin kanuna karşı hile yoluyla ittifaklar yaptıklarını söyleyen Kalaycı, geçmişten buna ilişkin örnekleri sıraladı.
Kalaycı, "Bu kanun teklifi ile siyasi partilerin kanuna karşı hile yoluyla değil, bundan sonra hukuki ve meşru bir zeminde ittifak yapmaları amaçlanmaktadır. Yapılan düzenlemenin özü budur." değerlendirmesinde bulundu.
Düzenlemenin temsilde adalet ilkesine de uygunluk taşıdığını vurgulayan Kalaycı, siyasi partilere şeffaf bir ortamda ve hukuki zeminde ittifak yapması imkanının sağlandığını vurguladı.
"MHP olarak Adalet ve Kalkınma Partisi ile kurduğumuz birliktelik milli hislerin tezahür ve tebliğidir." diyen Kalaycı, MHP'nin huzur ve beka için güç birlikteliğinden yana olduğunu belirtti.
Kalaycı, sözlerine şöyle devam etti:
"Kendi partilerine güvenemeyenler, kurdukları örtülü ittifaklarla milletin huzuruna çıkmaktan ve seçmene güvenmediğini açıklamaktan korkanlar, seçim güvenliği bahanesiyle seçim ittifaklarına giden süreci sabote etmek için ortalığı velveleye vermektedir. Sandık kurulu mührü olmayan zarflar ve oy pusulaları konusunda kara propaganda yapılmakta, ikircikli tavır sergilenmekte, milletimize yanlış bilgiler verilerek kargaşa ve kaos ortamı oluşturmaktan medet umulmaktadır."
Sataşma gerekçesiyle söz alan CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da CHP'nin komisyona katkı vermediği iddiasının doğru olmadığını kaydederek, "Biz, demokrasinin katledilmesine yönelik olarak büyük bir refleks sunduk." ifadesini kullandı.
HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, mühürsüz oyların geçerli sayılmasıyla ilgili olarak, "O zaman hiç mühür koymamanız gerekir. Hiçbir şeye mühür koymayın, tamamen mühürsüz olsun, zaten mühürsüz oylar geçerli olacaksa mühür konmasının bir alemi var mıdır?" değerlendirmesinde bulundu.
-"Bu aynı zamanda bir kutuplaştırma yasasıdır"
Teklifin tümü üzerine HDP Grubu adına söz alan Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, HDP olarak demokratik ittifaklara inanan ve bunu hayata geçiren bir parti olduklarını kaydetti.
Söz konusu teklifin, "Anayasa Komisyonundan adeta yangından mal kaçırır gibi geçirildiğini" savunan Beştaş, baskın seçim için hazırlıkların yapıldığını iddia etti.
Beştaş, teklifin içeriğinde yer verilen düzenlemelerin OHAL koşullarında yapılmasını da eleştirerek, teklifte halk iradesinin yer almadığını ileri sürdü.
AK Parti ve MHP'nin ülkeyi adım adım kutuplaştırma sarmalına sürüklediğini savunan Beştaş, görüşülmekte olan yasa teklifinin aynı zamanda bir kutuplaştırma yasası olduğunu iddia etti.
Türkiye'nin bu teklife ihtiyacının olmadığını dile getiren Beştaş, temsilde adaleti sağlayan bir düzenlemeye ihtiyacın bulunduğunu kaydetti.
HDP Iğdır Milletvekili Mehmet Emin Adıyaman, düzenlemenin şeffaf ve demokratik bir seçime zarar vereceğini savundu.
Adıyaman, "Bu yasa teklifi aslında çoğunluğun değil, çokluğun iradesini yansıtan, bu anlayışla hazırlanmış olup, farklı kesimleri, düşünceleri ve partileri bu müzakere sürecine dahil etmeyen trajikomik bir düzenlemedir." iddiasında buldu.
Mehmet Emin Adıyaman, "Milletvekilleri üzerindeki gözaltı, tutuklama, tehdit, gazetecilerin, akademisyenlerin, sivil toplum kurumlarının, basın ve tüm toplum kesimlerinin susturulduğu, adeta baskılandığı ve kimseye söz söyleme hakkının tanınmadığı bu süreçte bu yasayı bu parlamentoya getirmek, bu antidemokratik yasayı bu parlamentodan geçirmek, aslında tam bir provokasyondur." görüşünü ileri sürdü.
Yasa teklifinin iki siyasi partinin çıkarları doğrultusunda hazırlandığını savunan Adıyaman, bu teklifin toplumun farklı kesimlerinin görüşleri alınmadan, antidemokratik siyaset mühendisliği anlayışıyla düzenlendiğini savundu.
Kaynak:
Bu haber toplam 132 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.