Sabancı'dan Çimsa ile Mersin'e 1,5 milyar liralık yatırım
Sabancı Holding CEO'su Cenk Alper:- "Şirketlerimiz, sürdürülebilirlik ve dijitalleşmenin izinde giden ileri malzeme teknolojileri ve dijital teknolojiler alanında aktif araştırmalar yapan multidisipliner yapılar. Bugün bize ev sahipliği yapan CAC tesisimiz de bu yaklaşımın bir uzantısı"- Çimsa CEO'su Umut Zenar:- "CAC tesisimize ev sahipliği yapan Mersin fabrikamız, dünyada gri çimento, beyaz çimento ve CAC üreten tek fabrika"
Sabancı Topluluğu şirketlerinden Çimsa, gri, beyaz ve kalsiyum alüminat çimento (CAC) üretim tesisi Mersin Fabrikası'nda yeni CAC yatırımını tamamladı.
Düzenlenen basın toplantısında, Sabancı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Cenk Alper'in de katılımıyla Mersin'deki tesis tanıtıldı.
Yapımı 16 ayda tamamlanan ve 1,5 milyar liralık yatırımla hayata geçen tesiste üretilecek ürünlerin yüzde 90'ı Mersin'den dünyaya ihraç edilecek. Böylece, Çimsa, CAC alanında dünyanın en büyük üç üreticisinden biri olacak.
Sabancı Topluluğu bu alandaki yatırımlarını hızlandırırken, "Yapı Malzemeleri" grup başkanlığını, "Malzeme Teknolojileri Grup Başkanlığı"na dönüştürdü. Bu kapsamdaki gelişmeler, aynı zamanda 2000'li yıllara kadar topluluk bünyesinde "geleneksel çimento şirketi" olarak konumlanan Çimsa'nın dönüşümünü gösterdi.
- "Bu dönüşümde, CAC bir köprü görevi görüyor"
Basın toplantısında konuşan Sabancı Holding CEO'su Cenk Alper, Sabancı Topluluğu'nun 1970'li yıllardan sonra odağını sanayiye çevirdiğini belirterek, "Bu dönemden itibaren Sabancı, Türkiye'nin sanayi hamlesinin öncü topluluklarından biri olmuş, sanayi ile özdeşleşmiştir. Dönemin konjonktüründe, Sabancı'nın hayata geçirdiği yatırımlar, yüksek kalite, küresel düşünme, çağın ötesine odaklanma anlayışının Türkiye'de köklenmesini sağlamış ve Türkiye ekonomisine yeni bir perspektif kazandırmıştır." şeklinde konuştu.
Benzer bir kırılımın bugün de yaşandığını kaydeden Alper, inovasyonun, teknolojinin, sürdürülebilirliğin merkezde olduğu bir dönüşüm sürecinin sanayide de kendisini gösterdiğini söyledi.
Tesislerinde sürdürülebilirlik ve dijitalleşmenin önemine atıfta bulunan Alper, şu açıklamalarda bulundu:
"Türkiye'yi geleceğe taşıyacak sıçramayı yapacaksak, dünyadaki malzeme devrimine seyirci kalamayız. Aksine bu devrimin ateşini biz taşımalıyız. Teknoloji gücümüzü, geleceğin malzemelerini yaratmak için kullanmalıyız. Burak Orhun liderliğinde Malzeme Teknolojileri Grup Başkanlığı'nı kurmamızın altında yatan temel neden de bu. Yapı malzemeleri, dünyanın sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşabilmesi için sorumluluğu en yüksek iş kollarından biri. Bu kapsamda biz Çimsa'yı, Akçansa'yı ya da Sabancı Building Solutions'ı, sadece birer çimento üreticisi olarak konumlamıyoruz.
Şirketlerimiz, sürdürülebilirlik ve dijitalleşmenin izinde giden ileri malzeme teknolojileri ve dijital teknolojiler alanında aktif araştırmalar yapan multidisipliner yapılar. Bugün bize ev sahipliği yapan CAC tesisimiz de bu yaklaşımın bir uzantısı. Çimsa'nın iki temel önceliği var. İlki, ana işlerini daha küresel ve daha karlı hale getirmek. İkincisi ise çimentodan yapı malzemelerine dönüşümü ve ürün çeşitlendirmesini başarıyla sürdürmek. Bu dönüşümde, CAC bir köprü görevi görüyor."
- "Kapasitenin yaklaşık yüzde 90'ı dünya pazarlarına ihraç edilecek"
Sabancı Holding Malzeme Teknolojileri Grup Başkanı Burak Orhun da, Çimsa'nın yapı malzemeleri iş kolunda artık küresel bir marka olduğuna dikkati çekti.
Küresel marka olmanın kendileri için bir iş kültürü olduğunu dile getiren Orhun, "Şirketlerimizin küresel ölçekte liderliği hedeflemesi, dünyada öncü uygulamalara sahip olması buradaki en önemli kriter. Bu sadece yurt dışında büyümek, yurt dışında yatırım yapmak demek değil. Mersin'de hayata geçirdiğimiz CAC yatırımı bunun en net göstergelerinden biri. Buradaki kapasitenin yaklaşık yüzde 90'ı dünya pazarlarına ihraç edilecek." ifadelerini kullandı.
Münih'te açtıkları Sabancı Teknoloji Merkezi'nin CAC ailesine yenilikçi ürünlerin geliştirilmesinde kilit bir rol üstleneceğine vurgu yapan Orhun, şunları söyledi:
"Burası ileri malzeme meşalesini, farklı kıtalara taşımamızı sağlarken, katma değerli ihracat aracılığıyla da Türkiye ekonomisine çok büyük katkı sunacak. Münih ve Mersin arasındaki kurduğumuz köprüyle, Topluluk Vaadimiz'de söylediğimiz gibi, Türkiye ile dünyayı birleştirmeyi sürdüreceğiz. ABD'de yatırımına devam ettiğimiz gri çimento öğütme tesisimizle, bölgede beyaz çimentonun yanı sıra gri çimento pazarında da aktif şekilde yer alacağız. Yaklaşık 82 milyon dolarlık yatırımla hayata geçireceğimiz tesisimizi gelecek yılın son çeyreğinde devreye almayı planlıyoruz."
- "İleri teknolojiye sahip küresel bir yapı malzemeleri şirketiyiz"
Çimsa CEO'su Umut Zenar ise Çimsa'nın Türkiye'de 3 entegre fabrikasıyla faaliyet gösterdiğini dile getirerek, başarının altında yatan temel unsurun katma değerli ürünlere odaklanmak ve müşterilerin ihtiyaçlarına yönelik terzi usulü çözümler geliştirmek olduğunu söyledi.
Zenar, "ABD'deki öğütme tesisimiz ve 4 farklı uluslararası terminalimizle 6 kıtada 70'ten fazla ülkeye ihracat yapan ileri teknolojiye sahip küresel bir yapı malzemeleri şirketiyiz. CAC tesisimize ev sahipliği yapan Mersin fabrikamız, dünyada gri çimento, beyaz çimento ve CAC üreten tek fabrika. ABD'de yüzde 20, İspanya'da ise yüzde 50'ye yakın pazar payına sahibiz." diye konuştu.
Bunol'u 2021'de satın almalarıyla beyaz çimentoda dünya liderliğine oynadıklarını kaydeden Zenar, sözlerini şöyle tamamladı:
"Benzer bir liderlik yolculuğunu şimdi de CAC ile başlatıyoruz. 2022'de Mersin fabrikamızda yatırımına başladığımız, mevcut CAC üretim kapasitesine ilave olarak yapılan yeni üretim tesisimizi geçtiğimiz yılın sonunda tamamladık. Deneme üretimi ve test süreçlerinin ardından şubat ayı içinde de tesisimizi devreye aldık. Tesisimizle Çimsa'nın CAC klinkeri üretim kapasitesi yıllık 65 bin tondan 131 bin tona yükselttik. Artık küresel CAC pazarında en büyük üçüncü üretici konumundayız. CAC, ileri malzeme teknolojilerinde bizim öncü rolümüzü gösteren çok önemli bir ürün. En büyük özelliği yüksek sıcaklık dayanımı ve çok hızlı sertleşebilmesi. CAC genel olarak yüksek sıcaklıkta çalışan endüstriyel fırınların yapımında, dökümhanelerde metal eritme işlemlerinde, çelik ve demir üretiminde, seramik ve cam endüstrisinde ve yangına dayanıklı yapı malzemeleri üretiminde kullanılıyor. Özellikle Avrupa ülkeleri, Kuzey Amerika, Çin ve Hindistan başlıca pazarı. Bu ürün grubu bizim sürdürülebilirlik hedeflerimizle de son derece uyumlu."
Kaynak:
Bu haber toplam 126 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.