Pandeminin ardından Güney Afrika'da iş fırsatları (1)
DEİK/Türkiye-Güney Afrika İş Konseyi Başkanı Fatih Kemal Ebiçlioğlu: - "Türk firmalarımızın Güney Afrika pazarında oluşacak fırsatları değerlendirme imkanı olacaktır. Ancak ülkenin içine girdiği küçülme trendi ve bunun hızlı bir şekilde pozitife geçmeme i
İSTANBUL (AA) - MUSAB TURAN - Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK)/Türkiye-Güney Afrika İş Konseyi Başkanı ve Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı Fatih Kemal Ebiçlioğlu, pandemi döneminde Güney Afrika'da gıda, ilaç, turizm ve perakende alanında faaliyet gösteren şirketlerin pek çoğunun kepenk indireceğini belirterek, "Türk firmalarımızın Güney Afrika pazarda oluşacak fırsatları değerlendirme imkanı olacaktır. Ancak ülkenin içine girdiği küçülme trendi ve bunun hızlı bir şekilde pozitife geçmeme ihtimali nedeniyle iş planlarının, kısa vadeden çok orta vadeli hedeflere doğru kurgulanması gerekli." dedi.
Ebiçlioğlu, AA muhabirine, Türkiye ve Güney Afrika'nın ekonomik geleceğine ve Güney Afrika'daki iş fırsatlarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Güney Afrika’da salgının etkilerinin mart başında gözlenmeye başladığını aktaran Ebiçlioğlu, salgının mart ortasında ülkenin en büyük 3 şehri Johannesburg, Cape Town ve Durban’da hızlı bir şekilde yayıldığını söyledi.
Ülkenin çok katmanlı sosyo-ekonomik yapısı içinde en düşük gelir gruplarının yaşadığı Township’lerdeki nüfus yoğunluğunun ülke nüfusunun yüzde 25’ini oluşturduğunu anlatan Ebiçlioğlu, buradaki insanlar arasında HIV&Tuberkloz hastalıklarının çok yaygın olması nedeniyle Güney Afrika devletinin çok yüksek bir ölüm tablosu ile karşılaşmamak için 27 Mart'ta tüm ülkeyi kapsayan bir sokağa çıkma yasağı uygulamaya başladığını anlattı.
Ebiçlioğlu şu bilgileri verdi:
"Şu anki verilere göre ülkedeki vaka sayısı 18 bin 3 ve hayatını kaybeden kişi sayısı 339. Güney Afrika, Dünya istatistikleri içinde 1 milyon insan içindeki hasta oranını gösteren endekse bakıldığında; 1 milyonda 205 kişi olan hasta sayısı ile dünya ortalamasının yarısına denk gelen bir oran ile görece daha az vakanın yaşandığı bir ülke olarak öne çıkıyor.
Güney Afrika hükümeti Mayıs ayı başı itibarıyla 5 aşamalı bir normale dönüş planı açıklamış durumda. Bu plan dahilinde 27 Mart’da uygulanan ve kapsamı çok geniş olan 5. Seviye önlemler 1 Mayıs itibariyle 4. Seviyeye indirilerek imalat sektörünün yüzde 30 kapasite ile üretim yapmasına izin verildi.
Ancak perakende sektörü üzerindeki kısıtlayıcı önlemler halen kaldırılmadığından şu an Arçelik’in Güney Afrika’daki iştiraki Defy Appliances şirketimizin de içinde yer aldığı imalat sektörünün önü açılmadı diyebiliriz. Başkan Cyril Ramaphosa’nın 13 Mayıs’ta yaptığı en son ulusa sesleniş konuşmasından 1 Haziran itibariyle ülkenin 3. Seviye önlem paketine geçeceği ve 3. Seviyede ülkedeki üretim kapasitesinin yüzde 50’ye kadar açılacağı, daha çok perakende faaliyete izin verileceği anlaşılıyor."
- Türkiye - Güney Afrika ticaret hacmi 1,5-2 milyar dolar aralığında
Ebiçlioğlu, yılın ilk çeyreğinde Türkiye'nin Güney Afrika'ya 163 milyon dolar tutarında ihracat yaptığını anımsatarak, bu ülkeden 238 milyon dolar tutarında ithalat yapıldığını aktardı.
Söz konusu dönemde iki ülke arasındaki ticaret hacminin 402 milyon dolar seviyesinde gerçekleştiğini belirten Ebiçlioğlu, iki ülke yıllık ticaret hacminin son 5 yılda ortalama 1,5 - 2 milyar dolar arasında seyrettiğini anlattı.
Pandeminin ardından Güney Afrika ekonomisinin yüzde 5 daralmasının beklendiğini belirten Ebiçlioğlu,şu bilgileri verdi:
"Agresif bir şekilde alınan Covid ilişkili lockdown kararlarının ülke gelirinde 400 milyar ZAR (21 milyar dolar) kayba yol açması bekleniyor. Alınan mali tedbirler şu ana kadar bu açığı kapatmaya yeterli görünmüyor.
Hükümet 500 milyar ZAR tutarında (Milli gelirin yüzde 10’u kadar) bir destek paketi açıkladı. Bu paketin 130 milyarlık kısmının mevcut harcamaların ötelenmesinden, kalan kısmın ise İşsizlik Fonu, Uluslararası Para Fonundan (IMF), Dünya Bankası ve uluslararası finans kuruluşlarından ek kaynaklarla fonlanacağı duyuruldu. Paketin büyüklüğüne rağmen içeriğine bakıldığında hazinenin piyasaya henüz yeteri kadar nakit sunmamış olması, büyüme beklentilerini hala zayıf tutuyor."
- Orta vadeli kazanç sunan pek çok fırsat çıkacak
Ebiçlioğlu, son tahminlere göre Güney Afrika'da salgının tepe noktasının Eylül ayında görüleceğini belirterek, "Krizin etkilerinin Güney Afrika’nın yaz aylarına gireceği Kasım-Aralık aylarından önce azalması beklenmiyor." dedi.
Şu anda Güney Afrika'da özellikle ara malı üreten küçük ve orta ölçekli işletmelerin hızlı bir şekilde faaliyetlerine son vermesi ile ülke içindeki imalat sektörüne ait tedarik zincirinde önemli miktarda bozulma olacağını belirten Ebiçlioğlu, şöyle konuştu:
"Ekonomik küçülmenin paralelinde daralan talep; gıda, ilaç, turizm ve perakende gibi birçok iş kolu üzerinde de bozucu etki meydana getirdi. Bu alanlarda faaliyetlerine son veren firmalar olacak. Türk gıda, ilaç, turizm ve perakende firmalarımızın Güney Afrika pazarda oluşacak fırsatı değerlendirme imkanları olacaktır. Ancak ülkenin içine girdiği küçülme trendi ve bunun hızlı bir şekilde pozitife geçmeme ihtimali nedeniyle iş planlarının, kısa vadeden çok orta vadeli hedeflere doğru kurgulanması gerekli. Ayrıca yeterli finansman desteği ile ülkede yerleşik bazı firmalara satın alma yoluyla hissedar olunması konusunda çalışmalar yapılabilir."
- "Eyalet yönetimleri ile doğrudan ilişki, katalizör görevi yapacak"
Ebiçlioğlu, pandeminin ardından Güney Afrika'dan yapılan ithalat kapsamında, ülkenin zaten güçlü olduğu madencilik ve hayvancılık konusundaki ürünlerinin daha rekabetçi ithalat fırsatları sunmasının beklenebileceğini söyledi.
Artan finansman ihtiyacının bu ürün gruplarındaki fiyatları aşağıya çekecek bir baskı kuracağını aktaran Ebiçlioğlu, Güney Afrika'nın önemli bir tarım ürünleri üreticisi olduğunu hatırlattı.
Ülkenin çok büyük çiftlik arazilerinin bu üretimi daha da artıracak potansiyele sahip olduğunu ifade eden Ebiçlioğlu, "Şu an ağırlıklı olarak Orta Doğu ve Avustralya-Yeni Zelanda bölgesine giden Güney Afrika tarım ürünlerinin, Avrupa pazarına da önemli miktarda meyve ve sebze ihracatı gerçekleştirme potansiyeli olduğunu düşünüyoruz." dedi.
Şu an gerek Türkiye'nin gerekse Güney Afrika Cumhuriyeti'nin ekonomik olarak zor günlerden geçtiğini hatırlatan Ebiçlioğlu, "Bu şartlar altında ihracat ve ithalatı geliştirmek için her zaman izlenen yöntemlerin dışına çıkmak gerekecek. Bu noktada gerek ülkemizde gerekse Güney Afrika’da son derece aktif olan STK’lara önemli iş düşecektir. Ayrıca Güney Afrika’nın yönetiminde önemli bir ekonomik ve politik güce sahip eyalet yönetimleri ile doğrudan ilişki geliştirilmesi de, karşılıklı ticaret hacmini arttırmada katalizör görevi yapacaktır." ifadelerini kullandı.
- Arçelik, pazarın devini 2011'de satın almıştı
Fatih Kemal Ebiçlioğlu, Dünya tarihi incelendiği zaman Güney Afrika'nın önce Avrupa’dan Hindistan ve Çin’e yapılan ticareti yöneten deniz filoları için bir lojistik üs olduğunu, sonrasında ise koloniyel dönemde çeşitli Avrupa ülkelerinin Afrika’ya yayılmada kullandıkları bir ülke olduğunu söyledi.
Güney Afrika'nın tarihin her döneminde önemini koruduğunu aktaran Ebiçlioğlu, ülkenin genç nüfusu, zengin yer altı kaynakları ve birçok Afrika ülkesi için rol model olması nedeniyle pek çok açıdan önem taşıdığına işaret eden Ebiçlioğlu, şunları kaydetti:
"Ülke, henüz oluşum aşamasındaki Afrika Birliği içindeki politik gücü ile de taşıdığı önemi güçlendirmeye devam ediyor. Bu nedenle sadece grubumuz için değil birçok yatırımcı için her zaman çeşitli yatırım projelerinin süre geldiği bir coğrafya olması özelliğini koruyacaktır.
Arçelik olarak Güney Afrika’daki yatırımlarımız ülkenin lider beyaz eşya markası ve üreticisi Defy şirketini satınalma için ödediğimiz bedel dahil yaptığımız toplam yatırım tutarı 400 milyon dolara ulaşmak üzeredir. Güney Afrika’daki ilk yıllarımızda yeni model üretimi, modernizasyon, kapasite artışı için yaptığımız üretime yönelik yatırımlar son yıllarda Defy’in Arçelik’in Sahra Altı Afrika ülkelerindeki ihracatını yönettiği bölgesel bir organizasyona dönüşmesine paralel olarak lojistik ve pazarlama alanlarına kaymıştır.
Ülkede halen yeni lojistik merkezi yatırımımız, yeni ankastre fırın yatırımımız devam etmektedir. Ayrıca Türkiye’deki başarıları ile tüm yurt dışı iştiraklerimize rol model olan servis teşkilatımızın bir benzerini Güney Afrika’da da oluşturmak için son 2 senedir yoğun bir şekilde çalıştığımız yetkili servis ağını geliştirmeye yönelik olarak yatırımlarımız da sürmektedir. Bunun dışında genişleyen ürün gamımız içindeki yenilikçi ürünlerin doğru bir şekilde teşhir edilmesi ve birden çok markanın satıldığı karışık mağazalardaki satış talebinin kendi ürünlerimize kanalize edilmesi için de mağaza içlerinde başlattığımız perakende dönüşümü yatırımlarımıza da Güney Afrika’daki bayilerimizle iş birliği içinde devam ediyoruz."
(Sürecek)
Kaynak:
Bu haber toplam 363 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.