Özel, CHP TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu: (1)
"(Teröre karşı ortak bildiri) Bugün Meclis Başkanlığına CHP'nin bildirgesini sunuyoruz. Saadet, Gelecek, DEVA, Demokrat Parti de kendi bildirgelerini sunuyorlar"- "Üyelerinin iyi niyetine, vatanseverliğine, Cumhuriyetçiliğine, Atatürkçülüğüne sahada hepimizin şahit olduğu, geçmişte ittifak içinde olduğumuz ve AK Parti'nin, MHP'nin yanlış politikalarına onurla itiraz eden İYİ Parti'nin de AK Parti'den ayrışarak kendi bildirgesini imzalamasını ümit ediyoruz"
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, teröre karşı ortak bildiriye ilişkin, "Bugün Meclis Başkanlığına CHP'nin bildirgesini sunuyoruz. Saadet, Gelecek, DEVA, Demokrat Parti de kendi bildirgelerini sunuyorlar." dedi.
Partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuşan Özel, Türkiye'nin zor günlerden geçtiğini söyledi.
Daha 20 gün önce üst üste alınan şehit haberlerinin acısı yürekleri yakarken, yine aynı rakımda, aynı üs bölgesinden 9 askerin şehit haberinin geldiğini anımsatan Özel, şehitlere Allah'tan rahmet, acılı ailelere ve Türk Silahlı Kuvvetlerine başsağlığı dileğinde bulundu.
Son bir ayda 25 askerden 23'nün Pençe Kilit Harekatı bölgesinde şehit olduğunu bildiren Özel, her şehit haberinden sonra aynı ezberi tekrarlayanların "kendilerini de peşlerine takılmaya, susmaya, sorumluluklarını hatırlatmamaya, onlardan hesap sormamaya davet ettiklerini" ifade etti.
Özel, "Sürekli şehit haberleri gelir 'tartışmayın', 'Evlatlarımızın kanı yerde kalmayacak' derler ama evlatlarımızın kanı üzerine başka evlatlarımızın kanı akar ve 'Evlatlarımızın kanı yerde kalmayacak, siz konuşmayın...' Biz konuşacağız ki bundan sonra 'Evlatlarımızın kanı yerde kalmayacak' değil, evlatlarımızın kanı akmayacak. Biz bunun için konuşuyoruz. Buna itiraz ediyoruz." diye konuştu.
- "Sorumluluğu paylaşmadık"
Daha önce şehit haberlerinden sonra bakanları Meclis'e bilgi vermeye davet ettiklerini hatırlatan Özel, bakanların bilgi vermeye gelmediği söyledi. Özel, "(İşte kağıt kalem, bizim yanımızda imza atacaksın) dediler. Biz de 'Sorulara yanıt vermeden sorumlularla aynı A4'te buluşmayız.' dedik ve itiraz ettik." ifadelerini kullandı.
"Hem hesap soran hem de yol gösteren" bir bildirge yayımladıklarını belirten Özel, bildirgeye karşı "yokmuş" gibi davranıldığını söyledi. Özel, şunları kaydetti:
"Bir adım geri atmadık. Durduğumuz yerde durduk. Sorulara cevap alamadık ama sorumluluğu da paylaşmadık. Onlar için terörü kınamanın kıymeti yok. Yanlarında durmanızın kıymeti var. Onlar için şehitlerimiz gelmesin diye birlik beraberlik içinde olmak için doğruları savunmanın kıymeti yok, onların iktidarını sarsmamanızın kıymeti var."
Cuma akşamı 9 eve daha ateş düştüğünü, bir kez daha "kınama" talebinin geldiğini aktaran Özel, "Doğrudan 'Biz orada yokuz, tavrımız değişmez.' dedik. Bakın şimdi ne oluyor? Bugün iki bakan, o gelmedikleri Meclis'e geliyorlar, vermedikleri beyanatı veriyorlar." dedi.
- "Aksi durum hepimizi çok üzüyor"
Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'un bir bildirge kaleme alarak tüm partilere gönderdiğini ifade eden Özel, bildirgeyi imzalayan ve imzalamayan partilerin olduğunu kaydetti. Özgür Özel, şöyle devam etti:
"CHP imzalamadı, bu kez Saadet, Gelecek, DEVA, Demokrat Parti imzalamadı. CHP kendi bildirgesini MYK'de imzalamıştı. Grup Başkanvekillerimle beraber imzaladık. Bugün Meclis Başkanlığına CHP'nin bildirgesini sunuyoruz. Saadet, Gelecek, DEVA, Demokrat Parti de kendi bildirgelerini sunuyorlar.
AK Parti, MHP ve İYİ Parti de bir başka bildirge sunuyorlar. Hepsi okunsun hepsi oylansın. Kim nerede nasıl duruyor, kim kimin yanında duruyor, hepsi belli olsun. Üyelerinin iyi niyetine, vatanseverliğine, Cumhuriyetçiliğine, Atatürkçülüğüne sahada hepimizin şahit olduğu, geçmişte ittifak içinde olduğumuz ve AK Parti'nin, MHP'nin yanlış politikalarına onurla itiraz eden İYİ Parti'nin de AK Parti'den ayrışarak kendi bildirgesini imzalamasını ümit ediyoruz. Aksi durum hepimizi çok üzüyor."
Ezber bozulunca kendi içlerindeki bazı arkadaşlarının "Keşke o imzayı atsaydık, ben gideyim onlarla imza atayım." dediğini aktaran Özel, "Sen durduğun yerde dur. Atatürk'ün çizgisinde, babaevinde CHP'de dur. Gör bak zaman yine seni haklı çıkaracak. 'Tayyip Bey'in peşine takılmadık, acaba yanlış mı yaptık?' Takılmayacağız, birlikte olacağız, haklı çıkacağız ve sonunda biz başaracağız." görüşünü dile getirdi.
- "Gelmeyen telefonla gurur duyuyorum"
Türkiye'de savunma, güvenlik, dış politika gibi konularda hassas gelişmeler olduğunda, yürütmenin başı ya da yürütme adına bakan, MİT Başkanı, Genelkurmay Başkanının başta ana muhalefet partisi ve Meclis'te bulunan partileri bilgilendirdiğini söyleyen Özel, Kıbrıs Barış Harekatı'nda, Meclis'in Başbakan Bülent Ecevit tarafından bilgilendirilmesine ilişkin örneği verdi. Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Siz eğer yürütmenin başı olarak verilen sorumluluğu yerine getirirseniz, ana muhalefet partisi karşınıza geçer, 'Bir kalp gibi birlikte olmanın, birlikte çalışmanın sorumluluğunu hissettik.' der. Siz eğer bu gelenekleri terk ederseniz, 'Bilgi ver.' dediğimizde 'Kim oluyorsunuz size bilgi vereceğiz?' derseniz, CHP'nin taleplerini ötekileştirseniz, yeniden şehitlerimizin geldiği bir gecede bazı liderlere telefon açıp bazı liderleri aramamaya kalkarsanız, siz devlet adamı olamamışsınız demektir. Bazı telefonların gelmesi, gelmemesinden daha kötüdür. Gelmeyen telefonla gurur duyuyorum. Telefonu açarken bu ülkenin Cumhurbaşkanı olarak, ülkenin çıkarlarını düşünerek, bütün oy veren seçmene saygı duyarak değil, geleceğe dönük siyasi tahlil, tasarruf ve taktiklerini düşünerek yapıyor. Recep Tayyip Erdoğan'ın gelecek tahayyülünde yer almamak CHP için onurdur."
- "Kararlar askeri olarak verilmekte ve savunulmakta mıdır?"
CHP'nin, Pençe Kilit Harekatı bölgesiyle ilgili daha önce yazılı sorduğu sorularını tekrarlayan Özel, 21 aydır Pençe Kilit Harekatı'nda hedeflere neden ulaşılmadığını, kusurların kimlerden kaynaklandığını takip etmeye devam edeceklerini kaydetti.
Özel, "Adalet ve Kalkınma Partisinin yanıtlaması gereken temel nokta şudur: Çetin bir coğrafyada, zorlu kış koşullarında, sınırlarımızın uzağında üs bölgelerinde Mehmetçiklerimizin güvenliğinin sağlanamadığı bu süreçte bu kararlar askeri olarak verilmekte ve savunulmakta mıdır? Yoksa sivil olarak verilmekte ve askere dayatılmakta mıdır?" diye sordu.
(Sürecek)
Kaynak:
Bu haber toplam 82 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.