Osmanlı şairlerinin felsefesi ve şiirin medeniyet inşasında oynadığı rol araştırılıyor
TÜBİTAK desteğiyle Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nazire Erbay yürütücülüğünde, Osmanlı şairlerinin felsefesi ve şiirin medeniyet inşasında oynadığı rolün araştırılmasına başlandı- Doç. Dr. Nazire Erbay:- "Belirlediğimiz başlıklar var. O çerçevede okumalarımızı yaparak başlıkları doldura doldura ilerliyoruz. Derdimiz, şiirin bir medeniyet inşa ettiğini anlatmak. Osmanlı şairinin şiir felsefesinin olduğunu kitaplaştırarak akademisyenlere, meraklılara sunmaya çalışıyoruz"
TEVHİD FURKAN NEHRİ - Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nazire Erbay'ın yürütücülüğünü yaptığı projeyle, Osmanlı şairlerinin felsefesi ve şiirin medeniyet inşasında oynadığı rol araştırılıyor.
Doç. Dr. Nazire Erbay'ın yürütücülüğünü yaptığı "Dilin Sürekliliği Bağlamında Klasik Türk Şiir Felsefesinin ‘Divan’lar Üzerinden Gösterge Bilimsel Yöntemle Belirlenmesi ve Bugünün Türkçesindeki İzdüşümlerinin Tespiti" projesi, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurulu Başkanlığından (TÜBİTAK) destek aldı.
İki akademisyenin çalışmasında bir yıl sürecek projeyle, Osmanlı şairlerinin felsefesi ve şiirin bir medeniyet inşasında oynadığı rolün eski kaynaklardan araştırılmasına başlandı.
- Bu alanda TÜBİTAK nadir proje kabul ediyor
Doç. Dr. Erbay, AA muhabirine, Klasik Türk Edebiyatı alanında TÜBİTAK'ın nadir olarak proje kabul ettiğini söyledi.
Klasik Türk şiirinin genç nesillere farklı yönlerini tanıtmayı amaçladıklarını ifade eden Erbay, şöyle konuştu:
"Halktan hanedana kadar, binlerce Osmanlı şairi var çünkü şiir hanedanın desteklediği bir sanat dalı. Söz kutsal, söz ilahi olanı yansıtıyor. Resim ve heykel inanç gereği icrası yok. O zaman o medeniyetin inşasında esas olan şiir olmuş oluyor. Dolayısıyla Osmanlı şairinin de Arap ve Fars menşeli beslendiği kaynaklara, Türkistan'dan Anadolu'ya uzanan bir süreçle 7 asır boyunca her şeyini, felsefesini ortaya koymuştur. Projedeki amacımız, 'Osmanlı şairinin şiiri felsefesi var mıydı' sorusuna cevap vermektir. Osmanlı şairi sadece sözle mi, salt mecazla mı oyalandı, sadece sanat yapmış olmak için mi şiir yazdı, tabii ki hayır. Bunu anlatabilmek için bu çalışmayı yapıyoruz."
Erbay, Osmanlı şairlerinin çok özel insanlar olduğunu ve dönemde şiirin halk üzerinde çok büyük etkisi bulunduğunu belirterek, "Dünyanın hiçbir edebiyatında hükümdarların şair olduğunu görmüyoruz. 2. Murad'dan itibaren Osmanlı'da sultan ve şehzade şair görüyoruz. Dolayısıyla hanedanın hamiliğinde birebir sarayda şair olmanın yanı sıra çizme tamircisinden, terziye herkes şiirle ilgilenmiş." dedi.
- "Derdimiz şiirin bir medeniyet inşa ettiğini anlatmak"
Gençlere Osmanlı şairlerinin ve şiirlerinin yeniden anlatılması gerektiğini vurgulayarak, projenin çok titizlikle yürütüldüğünü anlattı.
Yüzlerce divan ve tezkirelerden okumalar yapıldığını söyleyen Erbay, şunları kaydetti:
"Yüzyıllara göre şairler seçtik. Bunun için de kadın şair de var, erkek şair de var. Bunları yüzyıllara göre tasnif ettikten sonra benzerlik ve farklılıklarına baktık. Aslında Osmanlı şairi ne yapmak, neyi anlatmak istemişti? Bunun felsefesini ortaya koymaya çalışıyoruz. Gül, saki, şarap derken hep görünen lafızla mı oyalandı, yoksa bunun arkasında anlam katmanı olarak başka şeyleri mi kastetti. Her şair aynı manzumla aynı şeyleri yazmış olabilir ama kastedilenler birbirinden çok çok farklıdır. Belirlediğimiz başlıklar var. O çerçevede okumalarımızı yaparak başlıkları doldura doldura ilerliyoruz. Derdimiz şiirin bir medeniyet inşa ettiğini anlatmak. Osmanlı şairinin şiir felsefesinin olduğunu kitaplaştırarak akademisyenlere, meraklılara sunmaya çalışıyoruz."
Kaynak:
Bu haber toplam 67 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.