Ordulu çift "ikinci memleketimiz" dedikleri Hakkari'de 30 yıldır arıcılık yapıyor
Merkeze bağlı Kamışlı köyünü adeta mesken tutan arıcı Sedat Özdemir:- "Biz de bu köyün bir ferdiyiz. Köylüler bizi kardeşleri gibi görüyor. Burada güzel bir hayatımız var. Yöre sakinleriyle iç içeyiz"- Kezban Özdemir:- "İnsanlar çok iyi. Arıcılık çok güzel bir meslek. Severek yapıyoruz. Emeğinin karşılığını da alıyorsun"
SAYİM HARMANCI - Ordulu Sedat ve Kezban Özdemir çifti, "ikinci memleketimiz" dedikleri Hakkari'de yaklaşık 30 yıldır arıcılık yapıyor.
Ordu'da ilkokuldayken ilgi duyduğu arıcılığı meslek edinen ve bu alanda kendini geliştiren Sedat Özdemir, 38 yıl önce hayatını birleştirdiği eşi Kezban Özdemir ile bu işi yapmaya başladı.
Bir süre memleketlerinin yanı sıra Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki illerde arıcılık yapan çift, 30 yıl önce bal üretimi için Yüksekova ilçesine geldi.
Burada bir sezon geçirdikten sonra meslektaşlarının önerisiyle merkeze bağlı Kamışlı köyüne giden Özdemir çifti, yörenin arıcılığa elverişli olması ve insanların yakın ilgisinden etkilenerek köyü adeta mesken tuttu.
Her yıl ilkbaharda Ordu'dan köye gelerek kurdukları barakada kasıma kadar kalan 3 çocuk sahibi çift, köyün girişine yerleştirdikleri 450 kovanda en kaliteli balı üretmek için mesai yapıyor.
Çadırın yanındaki arazide bahçe oluşturan, çevredeki meyve ağaçlarının budama ve aşılamasını da yapan çift, günün büyük bölümünü arılarıyla ilgilenerek geçiriyor.
Sedat Özdemir, AA muhabirine, 1975'ten bu yana arıcılıkla uğraştığını söyledi.
Arıcılık mesleğini seçerek iyi bir tercih yaptığını dile getiren Özdemir, "Arıcılık güzel bir meslek. 30 yıldır buraya geliyoruz. İnsanların misafirperverliğinden dolayı bu tarafları tercih ediyoruz. Her şey bal değil. İnsanların ilgisi ve yaklaşımı daha da güzel. Hayat müşterektir. Eşimle beraber bu işi yapıyoruz." dedi.
- "Burası bizim ikinci memleketimiz"
İki kızının öğretmen, oğlunun da bilgisayar mühendisi olduğunu ifade eden Özdemir, şunları anlattı:
"Onların eğitim hayatına arıcılık sayesinde çok destek olduk. Biz de bu köyün bir ferdiyiz. Köylüler bizi kardeşleri gibi görüyor. Burada güzel bir hayatımız var. Yöre sakinleriyle iç içeyiz. Burası bizim ikinci memleketimiz. Her mesleğin kendine has zorlukları var ama bu bölge güzel ve insanları iyi olduğu için o zorluklar göze gelmiyor. Hasatlar yıldan yıla değişiyor. Bu yıl 5 tona yakın hasat bekliyoruz. Verim fena değil. 450 kovan arımız var. Bölge arıcılık için güzel. Kuru hava, doğal ortam. Doğal ürün elde edilebiliyor. Kalite açısından çok güzel bal üretiyoruz. Buradaki çiçekler saymakla bitmez. Arıcılık hayatımız bitecekse bu köyde biter. Mayıs gibi geliyoruz, kasımda da gidiyoruz. Buralarda meyve ağaçları da yetiştirdim. Bahçeler oluşturdum."
Sedat Özdemir'in eşi Kezban Özdemir ise evlendikten sonra arıcılıkla uğraşmaya başladığını ifade etti.
Karadeniz Bölgesi'nden bu bölgeye birçok arıcının geldiğini, çoğu arıcının eşiyle bu işi yaptığını dile getiren Özdemir, "Bölge mükemmel. İnsanlar çok iyi. Arıcılık çok güzel bir meslek. Bu işi severek yapıyoruz. Emeğinin karşılığını da alıyorsun. Çocuklarımızı okutmaya çok destek oldu. Onlar da emeklerinin karşılığını aldılar. Herkes bize 'ev alın' diyordu ama biz çocuklarımızın geleceğine yatırım yaptık. Arıcılığı severek yaparsan zor değil. Balı esnafa satıyoruz. Ürünlerimizden alan herkes memnun. Fındık toplama döneminde kısa bir süre memlekete gidip tekrar geliyorum. Hayatımız burada çok güzel geçiyor." diye konuştu.
Kaynak:
Bu haber toplam 84 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.