"Milletin verdiği hakkı sahibine teslim edecek YSK'dir"
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak:- "(İstanbul'daki itirazlar) Bu suistimale dur diyecek olan, milletin verdiği hakkı, o hakkın sahibine teslim edecek olan YSK'dir"- "Ortaya karışık bir itiraz dilekçesi hazırlanmış. Bir sürü gerekçe
ANKARA (AA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, İstanbul'daki seçimlere itirazlara ilişkin, "Bu suistimale dur diyecek olan, milletin verdiği hakkı, o hakkın sahibine teslim edecek olan YSK'dir." dedi.
Öztrak, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimi'nin üzerinden 16 gün geçmesine rağmen İstanbul seçimlerine ilişkin tartışmaların devam ettiğini belirtti.
Faik Öztrak, AK Parti'nin İstanbul'daki seçim sonuçlarıyla ilgili olağanüstü itiraz sürecine ilişkin, "Öyle gözüküyor ki bu da tıpkı geçersiz oyların sayımında olduğu gibi kanunun tanıdığı bir hakkın suistimali mahiyetinde bir itirazdır." ifadesini kullandı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz'un, partisinin olağanüstü itiraz dilekçesini YSK'ye verdikten sonra yaptığı açıklamayı eleştiren Öztrak, "Ortaya karışık bir itiraz dilekçesi hazırlanmış. Bir sürü gerekçe var. Biri olmazsa diğeri, o olmazsa başka biri. 'Acaba bu işi bir yerinden tutturup da iptal ettirebilir miyiz' diye ciddi bir çaba içine girmişler. Bu amaçla YSK'nin vaktini alacaklar." değerlendirmesinde bulundu.
Öztrak, Yavuz'un sayım döküm çizelgelerinde usulsüzlük olduğu, mühürsüz ve imzasız sayım döküm çizelgeleri bulunduğu yönündeki açıklamalarına ilişkin şunları söyledi:
"Sayım döküm çizelgelerinin altında zaten ıslak imzalı tutanaklar var. Aslında bu usulsüzlüğe, bu sayım döküm çizelgeleri doldurulurken orada bulunan üyeleri itiraz etmeliydi. İtiraz etmemiş ama bunları düzelttiğimiz zaman sonuç değişiyor mu? Kaydırmalar falan dışında, çok farklı değil. Islak imzalı tutanakları bir araya getirdiğimiz zaman ortaya çıkıyor. Dolayısıyla bu usulsüzlüklerin sonuca müessir olabilecek nitelikte usulsüzlükler olmadığı izlenimi var." diye konuştu.
Yavuz'un "oyların tamamı yeniden sayılsaydı, bizim rakamlarımız gerçek olacaktı, seçim lehimize olacaktı" ifadesini hatırlatan Öztrak, şunları kaydetti:
"Böyle şüphelerle 'Öyle böyle olacaktı' diyerek, delillendirilmemiş gerekçelerle seçimlerin iptalinin istenmesinin mümkün olmadığını artık biliyoruz. Islak imzalı tutanaklar var. AK Parti'nin elinde, bizdeki ıslak imzalı tutanaklardan farklı tutanaklar mı var? Bu olabilecek bir şey değil. Bizdeki ıslak imzalı tutanaklar ile onlardaki tutanaklar birbirlerinin aynı."
- "Başka illerden görevli gelenler İstanbul'da oy kullanmış olabilir"
Öztrak, Yavuz'un yanına "oy kullanamaz" şerhi düşülmeyen 5 bin 287 hükümlünün İstanbul'daki seçmen kayıtlarında yer aldığını söylemesine ilişkin, öncelikle bu hükümlülerin oy kullanıp kullanmadığına bakılması gerektiğini kaydetti.
Kullanılan oyun seçmen sayısını tutmadığı iddialarına ilişkin de Öztrak, "Başka illerden görevli gelenler İstanbul'da oy kullanmış olabilir. Partilerin almış olduğu oylara bakmak lazım. Bunun toplam seçmen sayısı ile ilave gelenlerle birlikte tutup tutmadığının incelenmesi lazım." dedi.
Öztrak, Yavuz'un, sandık kurullarındaki memurların 19 bininin kamu görevlisi olmadığına ilişkin ifadesine yönelik şunları söyledi:
"Bu sandıklarda sizin gözlemcileriniz yok muydu? Bu memurları mülki idare amirleri bildiriyor. Seçim kurulları da bu memurları kura ile yerleştiriyor hem de iki katı kadar kura ile yerleştiriyor. Eğer bunların içinde bu seçimleri yapamayacak, engelli olanlar varsa da bunların yerine yedeklerini koyuyor. Bu sandık kurulları belirlenirken AK Parti'nin adamları neredeymiş? Niye itiraz etmemişler? Genel başkanları 'İstanbul'da 280 binden fazla sandık görevlisi atadık' diyordu. 'Sandık başında hiçbir siyasi partinin muktedir olamayacağı gücümüz var' diyordu. Ne oldu bu güç? Niye sandık başına hakim olamadılar? Her sandık başına gözlemci koyduk deniyor. Ne yaptı bunlar?"
Algı operasyonu yürütülmeye çalışıldığını savunan Öztrak, "Sayın Yavuz'un sözleri arasında kumpas, şaibe, organize işler, şüphe gibi laflar bolca serpiştirilmiş vaziyette. Sonra da 3 bavulla YSK'den içeriye giriyorlar. Balyoz ile ilgili kumpas sadece 1 bavuldu. Öyle gözüküyor ki İstanbul ile ilgili kumpasa 3 bavul belge yetmemiş." diye konuştu.
Öztrak, benzer itirazların tekrar tekrar YSK'nin önüne getirildiğini öne sürerek, şunları kaydetti:
"Bu suistimale dur diyecek olan, milletin verdiği hakkı, o hakkın sahibine teslim edecek olan YSK'dir. YSK bizlerin 2014'te Ankara seçimleri ile ilgili sonuçlara yaptığımız itirazları reddetmişti. Bu gelen itirazların bizim getirdiklerimizden çok daha hafif olduğunu görüyoruz. Bu ülkede hukuk güvenliği ve öngörülebilirliği hala varsa YSK'nin vereceği karar aslında şimdiden bellidir. İstanbul'un seçilmiş büyükşehir belediye başkanı Ekrem İmamoğlu'dur. Oy namustur dokundurtmayız, kazandığımız seçimi de kimseye çaldırmayız."
- "Birleştirme tutanakları ortaya çıktıktan sonra İmamoğlu'na mazbata verilmesi lazım"
Öztrak, birleştirme tutanakları ortaya çıktıktan sonra Ekrem İmamoğlu'na mazbata verilmesi gerektiğini söyleyerek, "İstanbul'da birleştirme tutanakları ortaya çıktıktan sonra mutlaka Sayın İmamoğlu'na mazbatası verilmesi lazım. Maltepe'de çok az sayıda sandık kalmış, yarın birleştirme tutanakları ortaya çıkar. Yeniden sayımdan sonra Ekrem İmamoğlu'na mazbatasının verilmesi hem hukuken hem de vicdanen yapılması gerekendir." diye konuştu.
Kaynak:
Bu haber toplam 116 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.