Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın Diyarbakır anneleri ve eylem yapan işçileri ziyaret etti:
"Birçok gencimiz terörün kollarından koparak gelip aileleriyle buluştu. Diğerlerinin de buluşması noktasında buradaki insani tavır devam ediyor. Bunu son derece kıymetli buluyor ve ilk günden itibaren annelerin bu duruşunu selamlıyoruz"
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, dağa kaçırılan çocukları için eski HDP il binası önünde oturma eylemi yapan Diyarbakır anneleri ile bazı belediyelerden çıkarılan işçilere ziyarette bulundu.
Terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocuklarına kavuşmak isteyen ailelerin, 3 Eylül 2019'da HDP il binası önünde başlattığı oturma eylemi, 1829'uncu gününe girdi.
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, beraberinde Memur-Sen İl Başkanı Ramazan Tekdemir ve bazı üyelerle evlat nöbetindeki aileleri ziyaret etti, onlara gül verdi.
Yalçın, gazetecilere burada yaptığı açıklamada, anne yüreğinin kazanacağını söyledi.
Burada "ya evladımı dağdan getirirsiniz ya da dünyayı başınıza yıkarım" diyen anne çığlığının ortaya çıkışının 6. yılına girdiğini belirten Yalçın, "Birçok gencimiz terörün kollarından koparak gelip aileleriyle buluştu. Diğerlerinin de buluşması noktasında buradaki insani tavır devam ediyor. Bunu son derece kıymetli buluyor ve ilk günden itibaren annelerin bu duruşunu selamlıyoruz. Memur Sen olarak her zaman burada olduk, yanlarında bulunduk. Hep onların sesini duyurma gayreti içerisinde olduk. Çünkü duruşları onurlu ve haysiyetli bir duruş." ifadelerini kullandı.
Bir çocuğun yerinin annesinin kucağı olduğunu dile getiren Yalçın, çocuk yaşta dağa çıkarılanların yerinin okul sırası olduğunu aktardı.
Yalçın, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Okuma fırsatı bulamayan, dağa götürülerek, dağda katil yapılarak ve toplumun karşısına dikilen çocuklar bu anlamda annelerin yüreğini dağladığı gibi toplumun da yüreğini sızlatmaktadır. Onun için bir an önce onların dönmesi ve terörün pençesinden kurtulması son derece önemli. Buradan çocukları devşirerek dağa çıkaranlara itiraz ve isyan olarak HDP binasının önünde bu direniş devam ediyor. İnsan hakkı, özgürlük, hak diyenler, çocuk konusunda çeşitli açıklamalar yapıp mangalda kül bırakmayanları Diyarbakır annelerini hiç burada göremediler, onlar hiç buralara gelmediler. Çocuk işçiliği deyip karşı çıkanlar, çocukların teröre katılması için buradan aktarma merkezi gibi faaliyet gösterenlere tepkilerini ortaya koymayan samimiyetsizlere rağmen biz emek hareketi olarak hep annelerin yanında olduk ve hep bu haysiyetli duruşa destek olduk ve selamladık."
Oturma eylemi yapan bir annenin belediyeden işten çıkarıldığına işaret eden Yalçın, "Zaten evlat hasreti çekerken bir de işten atılarak ekmeksiz bırakılmanın bu anlamda vicdanlarda yeri olamaz. Emeğe, insan onur ve haysiyetine saygı duyan herkes Diyarbakır annelerini bu anlamda sahiplenmeli ve onların sesini duyurmak için elinden gelen gayreti ortaya koymalıdır." diye konuştu.
- Bazı belediyelerden çıkarılan işçilerin eylemine destek
Yalçın, daha sonra beraberindekilerle, Hizmet-İş Diyarbakır Şube Başkanı Ercan Kahraman, sendika üyeleri ve bazı belediyelerde işten çıkarılan işçilerin Diyarbakır Büyükşehir Belediye binasının yanında kurdukları eylem çadırını ziyaret etti.
Kahraman ve işçilerle görüşen Yalçın, gazetecilere yaptığı açıklamada, eylem yapan işçilerin bir emek mücadelesi verdiğini, alın terine, ekmeğine sahip çıkmak isteyen insanların onur ve haysiyeti için bir direniş sürdürdüklerini belirtti.
İşçilerin 70 gündür ekmeğini yeniden elde etmek için uğraştığını ifade eden Yalçın, "Belediyede emeklerine, ekmeklerine saygı duyulmak yerine emekleri, ekmekleri elinden alındı. Bunun kabul edilebilecek hiçbir tarafı yok." dedi.
Yalçın, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"HAK İŞ'ten aldığım bilgiye göre, 204 HAK İŞ üyesi olmak üzere 389 kişi işten atılmıştı, bugün yeni sürgünler de var. 1267'si HAK İŞ, 1817'si genel Büyükşehir Belediyesi, Kayapınar, Sur ve Ergani belediyeleri olmak üzere arkadaşlarımız bu anlamda zulümle karşı karşıyalar. Sürgün, yıldırma, mobing her şeyin alası var. Emek, ekmek, insan hakkı, insan onuru, emekçi diyenler, aslında gerçek yüzünü ortaya koymuş durumda. B tablo kabul edilebilir değil. Bu şunu gösteriyor. Diyarbakır annelerinin çadırından geldim. Orada bir annemiz 'Belediyede işçiydim, beni de işten attılar.' dedi. Burada yapılmak istenen şey apaçık teröre destek vermektir. Apaçık burada meydan okumadır. Onun için bu meydan okumaya hiç kimse pabuç bırakmamalı. Evladı dağda olan, yüreği yanmış, bir anneyi işten atmak hangi vicdanın eseridir? Bu gerçek yüzlerini ortaya koyuyor. Reklam yüzerine kimse aldanmasın."
Yalçın, işçilerin emek mücadelesinde yanlarında olduklarını sözlerine ekledi.
Kaynak:
Bu haber toplam 48 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.