"Medea-Material" oyunu yarın Üsküdar Tekel Sahne'de prömiyer yapacak
Yönetmen Ayşe Emel Mesci:- "'Medea-Material', bir Batı eleştirisidir ve içinde bulunduğumuz zamanlar oyunun eleştirilerinin ne kadar canlı olduğunun bir ifadesidir"- Devlet Tiyatroları Genel Müdür Yardımcısı ve oyuncu Sükun Işıtan:- "Ana hedefimiz, herkesin tiyatroya gelmesini sağlamaktır. Çünkü tiyatro halkın tiyatrosudur"
Heiner Müller'in yazdığı, Ayşe Emel Mesci'nin yönetmenliğini üstlendiği "Medea-Material" oyunu, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen "28. Tiyatro Festivali" kapsamında tiyatroseverlerle buluşacak.
Ankara ve İstanbul Devlet Tiyatroları işbirliğiyle sahnelenecek eserin prömiyeri, Üsküdar Tekel Sahnesi'nde yarın gerçekleştirilecek.
Dünyanın önde gelen avangart tiyatro yazar ve yönetmenleri arasında yer alan Heiner Müller'in 1982'de yazdığı ve üç bölümden oluşan oyun, Ankara ve İstanbul Devlet Tiyatroları işbirliğiyle ilk kez Türkçe olarak seyircilerin beğenisine sunuluyor.
Yazarın Berlin Duvarı yıkılmadan önce kaleme aldığı eser, insanlığın karşı karşıya olduğu küresel tehlikeleri ve yaşadığı travmaları sahneye taşıyor.
Prömiyer öncesi basın mensuplarına açıklamada bulunan yönetmen Mesci, Müller'in "Hamlet Makinesi" oyununu 10 yıl önce İKSV bünyesinde sahneye koyduklarını belirterek, "Medea-Material"in de usta yazarın önemli oyunlarından birisi olduğunu söyledi.
- "Medea-Material, bir 'yüzleşme' oyunudur"
Mesci, oyunun alışılagelmiş ve klasik bir tiyatro metni olmadığının altını çizerek, "Karşımızda son derece katmanlı ve düşündürücü bir oyun var. Medea, bir arketiptir. Bu defaki 'medea modeli', çağdaş dünyamızda bu arketipin gelmiş olduğu son noktayı anlatıyor. Oyunu izleyenler, bu çok boyutlu metni sahnelemek için büyük bir emekle çalıştığımızı göreceklerdir. Türkiye'de ilk kez seyirciyle buluşacak oyunun nasıl bir etki yaratacağını oldukça merak ediyorum." dedi.
"Medea-Material"in bir "yüzleşme" oyunu olduğuna vurgulayan Mesci, şunları kaydetti:
"Bu oyun bir mesaj içermez, çözüm sunmaz. Yazar burada bize iki şey söyler. Müller, tiyatrocuların buzdağının altına inerek orada ne bulurlarsa onu yüzeye çıkarttıklarını söyler. Bu anlamda oyun, bir biçim de önermez. O bize sadece veri sunar ve sunduğu veriler, aslında bütün çağlar için geçerlidir. 1991'de Marsilya'da kendisiyle tanıştığımda Müller, hem bana bir oyununu okudu hem de kendi tiyatrosu hakkında bir sempozyum verdi. Orada gördüğüm Müller'in bir yazar olarak çok büyük bir bedel ödediğiydi. Kendisi bu zorluklar içinde bize süzme bilgeler sunmuş birisidir. Berlin Duvarı, 1989'da yıkıldı ama Müller, hiçbir zaman Doğu Almanya'dan dışarı çıkmadı. Yaşadığı bütün sıkıntılara rağmen, o Batı'ya geçmedi. Bir sanatçının ödediği bedel kendi kanıdır ve Müller, bu kanı sonuna kadar ödemiş önemli bir yazardır. 'Medea-Material' da bir Batı eleştirisidir ve içinde bulunduğumuz zamanlar oyunun eleştirilerinin ne kadar canlı olduğunun bir ifadesidir."
- "Ana hedefimiz, herkesin tiyatroya gelmesini sağlamaktır"
Devlet Tiyatroları Genel Müdür Yardımcısı ve oyuncu Sükun Işıtan ise bir ülkenin ulusal tiyatrosu olmanın sorumluluğuyla hareket etmeye çalıştıklarını anlattı.
Işıtan, repertuvarlarını oluştururken her beğeniye ve bakış açısına yönelik oyunların olmasına gayret ettiklerini vurgulayarak, "Bunlar içinde sıcak ve alışıldık oyunlar olduğu gibi, bunun ötesinde tiyatromuzu temsil edecek, 21. yüzyılın tiyatrosuna hizmet etmeye çalışan eserlere de yer vermeye çalıştık. Ana hedefimiz, herkesin tiyatroya gelmesini sağlamaktır. Çünkü tiyatro, halkın tiyatrosudur. Oyunlarımıza ne kadar çok izleyici gelirse, geleceğimize değer katmak o kadar mümkün olabilecektir." dedi.
Karakter, yapı, anlatı ve performans öğelerinden oluşan bağlantılar ve karşıtlıklarla "Medea" miti üzerinden Batı uygarlığının analiz edildiği oyunda, Sükun Işıtan'a Umut Yılmaz, Furkan Şahin, Melis Özpaça ve Kürşat Kurnaz eşlik edecek.
Kaynak:
Bu haber toplam 88 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.