Lösemiyi kök hücre tedavisiyle yenen Emir arkadaşlarına kavuşmak için gün sayıyor
Bilecik'in Söğüt ilçesinde bir yıl önce yakalandığı hastalıktan, babasından nakledilen kök hücreyle kurtulan 10 yaşındaki Emir Eymen, eğitimini sürdürmek ve arkadaşlarıyla oynayabilmek için 4 ay daha devam edecek gözetim sürecinin tamamlanmasını sabırsızlıkla bekliyor- Emir Eymen Dönmez:- "İlk ameliyat olacağım zaman bayağı korkuyordum ama ilerleyen zamanlarda hiçbir şey kalmıyor. Arkadaşlarımla en çok saklambaç ve ebelemece oynamayı özledim"
ATAHAN GEZER - Bilecik'in Söğüt ilçesinde, geçen yıl yakalandığı lösemi hastalığını, babasından alınan kök hücreyle yenerek hayata tutunan 10 yaşındaki Emir Eymen Dönmez, okuluna ve arkadaşlarına kavuşacağını günün hayalini kuruyor.
Hesna ve Hikmet Dönmez çiftinin 18 yaşındaki Gülsüm'den sonraki ikinci çocukları Emir Eymen'e, Şubat 2023'te öksürük ve burun kanaması şikayetiyle başvurdukları Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesinde lösemi teşhisi konuldu.
Hastanenin Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Servisine yatırılan, kemoterapi görmeye başlayan Emir Eymen'in doktorları, tedaviden olumlu sonuç alınamaması nedeniyle kök hücre nakli yapılmasına karar verdi.
Geçen yıl haziranda baba Hikmet Dönmez'den alınan kök hücrenin vücuduna uyum sağlamasıyla kontrol aşamasına giren, tedavisine evinde devam edilen Emir Eymen, gözetim sürecinde evden sadece hastaneye gitmek için ayrılıyor.
Orhangazi İmam Hatip Ortaokulunun 5'inci sınıfına kayıtlı Emir Eymen, gözetim sürecinin haziranda tamamlanmasının ardından okuluna ve arkadaşlarına yeniden kavuşacağı, yaşıtlarıyla özgürce oynayacağı günleri sabırsızlıkla bekliyor.
Emir Eymen Dönmez, AA muhabirine, bir yıl önce başlanan tedavisinin ilk döneminde hareket güçlüğü çektiğini söyledi.
Yürümekte bile zorlandığını belirten Dönmez, şöyle konuştu:
"İlk ameliyat olacağım zaman bayağı korkuyordum ama ilerleyen zamanlarda hiçbir şey kalmıyor. En çok saçım döküldüğünde üzülmüştüm. Mesela hasta olduğunuzda spor yapamıyorsunuz ama iyileştikten sonra yapabiliyorsunuz. Koşamıyorsunuz ama ilerleyen zamanlarda daha çok koşabiliyorsunuz. Sabahları kahvaltı ettikten sonra ilaçlarımı içiyorum. İyileştikçe ilaçlar azalıyor. Arkadaşlarımla en çok saklambaç ve ebelemece oynamayı özledim."
Dönmez, lösemi hastası çocukların güçlü olmaları halinde bu hastalığı yenebileceklerini dile getirdi.
- "Hiçbir anne bu durumu yaşamasın"
Anne Hesna Dönmez de daha önce kırtasiye dükkanı işlettiğini ancak tedavi sürecinde oğluyla ilgilenebilmek için çalışmaya ara verdiğini anlattı.
Dükkanı, iş makinesi operatörlüğünü bırakan eşinin işlettiğini kaydeden Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Oğlumun rahatsızlığı yoğun burun kanamasıyla başladı. Kanaması 30-40 dakika sürüyordu. 20 gün kadar teşhis konulması sürecini geçirdik. Zaten en kötü dönem bu. Kabullenme süreci bunun bir tık daha ağırı oluyor. İster istemez 'Neden' diyorsunuz. Bir anne, baba en çok evladına kıyamıyor. 'Ne yapabilirim' aşamasına geçtiğinizde biraz daha rahatlamaya başlıyorsunuz. Çocuktan kemik iliği alınıyor. Orada diğer annelerle çok güzel bir dayanışma var. Bu süreçte onlardan Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfını (LÖSEV) öğrendim. O dönemde beyaz ve kırmızı kana çok ihtiyaç oluyor. LÖSEV'i ilk bunun için aramıştım."
Dönmez, başta panik halinde olduklarını ancak eşinden alınan kök hücrenin kendilerine umut olduğunu vurguladı.
Nakilden sonra zaman zaman hastanede kaldıklarını aktaran Dönmez, "Şimdi 15 günde bir kontrole gidiyoruz. Bir senenin tamamlanmasının ardından yasaklar kalkacak. Gerçekten çok mutluyum. Geriye dönüp baktığımızda 'Ne kadar çok şey yaşamışız' diyorum. İnşallah oradaki herkes bu aşamaya gelir. Hiçbir anne bu durumu yaşamasın." ifadesini kullandı.
Dönmez, oğlunun tedavisinde LÖSEV'in her alanda yanlarında olduğunu ifade ederek, desteklerinden dolayı vakıf yetkililerine teşekkür etti.
Kaynak:
Bu haber toplam 216 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.