"Libya tezkeresi" TBMM Genel Kurulunda kabul edildi

"Libya tezkeresi" TBMM Genel Kurulunda kabul edildi

Libya'ya asker gönderilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi TBMM Genel Kurulunda kabul edildi - CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç:- "Çocuklarımızı, ülkemizi, sonucunu öngörmediğiniz bir iç savaşın tarafı haline lütfen getirmeyelim. Arap çöllerinde yi

TBMM (AA) - Libya'ya asker gönderilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, "Libya tezkeresi" görüşmelerinin yapıldığı TBMM Genel Kurulunda şahsı adına söz aldı.

Mecliste tezkereye 10 siyasi parti temsilcisinden 7'sinin "hayır", 3'ünün "evet" dediğini belirten Özkoç, iktidarın, ülkenin değil kendi çıkarları için birçok ciddi hata yaptığını ve bunun bedelini 18 yıldır masum insanların ödediğini ileri sürdü.

İktidarın, Suriye'de Barış Koridoru'nun kurulmasına yönelik çalışma yaptığını açıkladığını ancak ülke toprağını terk ettiğini vurgulayan Özkoç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"PYD ve YPG'nin Türkiye'den taş atma mesafesinde bulunan Kobani'deki, Kamışlı'daki tüm idari yapılanması ise yerli yerinde hala duruyor. İdlib'de kurulan 12 Türk gözlem noktasından şu anda 8'i vahim durumda. 9. gözlem noktasında Mehmetçik, Esad ordusu tarafından kuşatılmış durumda. Daha acı olanı Mehmetçiğin 9. gözlem noktasında korumasını Rus askeri polisi üstlenmiş durumda. İdlib'de 2 gözlem noktası daha aynı duruma düşmek üzere. Biz size bunun için mi tezkere izni verdik?"

Özkoç, iktidarın "yanlış ve beceriksiz" dış politikasının Türkiye'nin 4 milyon Suriyeli göçmeni barındırmasına neden olduğunu öne sürerek, "Olan Suriye topraklarında şehit düşen evlatlarımıza ve evine ateş düşen annelerimize, babalarımıza oldu. Kendinizce en büyük başarınız; göçmenleri Avrupa'ya karşı tehdit olarak kullanma başarınızdır. Yine insanların yaşamı üzerinden pazarlık yürütüyorsunuz. Çünkü elinizde başka güç kalmadı." diye konuştu.

- "Bir iç savaşta daha taraf olmak istiyorsunuz"

Engin Özkoç, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de sıkıştığını savunarak, şunları kaydetti:

"Siz, Rauf Denktaş'ı itibarsız hale getirmeye çalışırken, Kuzey Kıbrıs dış politikasında çuvallarken, Doğu Akdeniz'de Rum ve Yunan kol kola cephe oluşturdu. Türkiye'nin haklı deniz egemenlik davasında bizi tek başımıza bıraktırdınız. Şimdi mecbur kaldığınız için iç savaşın yaşandığı Libya'ya asker göndermeyi son çare olarak görüyorsunuz. Ve bir iç savaşta daha taraf olmak istiyorsunuz. Ne uğruna? Mehmetçiğin canı uğruna. Yüzbinlerce Müslüman'ın birbirini katletmesi, evsiz, yurtsuz kalması uğruna. Ülkemize yeni göçmenlerin göç etmesi uğruna. ABD, Rusya, Mısır, Avrupa, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudilerle karşı karşıya gelme uğruna. Bizim sizin diplomasiden yoksun, yanlış dış politikanıza verecek bir tek Mehmetçiğimizin canı asla yoktur."

Türkiye'nin milyonlarca yeni göçmeni kaldırmaya sabrı, yeni bir maceraya atılma gücü olmadığını belirten Özkoç, "Libya'da gözü dönmüş emperyalist güçlerin tek bir derdi var, o da petrol. Petrol için Ortadoğu'yu ateşe verdiler, milyonlarca Müslüman'ın kanını akıttılar, çocukları katlettiler, kadınlara tecavüz ettiler, ülkeleri parçaladılar. İşte bu projenin başkanı Amerika, eş başkanı Recep Tayyip Erdoğan'dır. Amerika Libya'yı bombalayıp Müslüman lider Kaddafi'yi öldürmek için emir verdiğinde binlerce masum Libyalı'nın ölmesini umursamadan uçakların Türkiye'den kalkmasına izin verdiniz. Nasıl yüzünüz kızarmıyor?" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin, tezkerenin kabul edilmesi halinde, kardeşin kardeşi öldürdüğü Libya'da taraf olacağını ileri süren Özkoç, "Müslüman kanı akıtmaya hala doymadınız mı? Emperyalistlerin maşası olmaktan kurtulamıyor musunuz? Yürütemediğiniz diplomasi, yanlış dış politikanız için Mehmetçik daha ne kadar bedel ödeyecek?" sorularını yöneltti.

Özkoç, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de yalnız kaldığını da iddia ederek, şöyle devam etti:

"Sizin bugün masaya koyduğunuz; bu ülkenin iç savaşa taraf olmasıdır. Daha önce Suriye'de, Mısır'da taraf oldunuz, kaybettiniz, Türkiye de kaybetti. İki ülkeyle de diplomatik bağımız yok, büyükelçilerimiz yok. Libya ile Münhasır Ekonomik Bölge anlaşması yapmak, CHP de destek verdi, doğrudur. Ancak bu diplomatik kazanımı korumanın yolu; iç savaşa taraf olmak değildir. Bu diplomatik kazanımı yine, diplomasi yoluyla güçlendirmek gerekir."

- "Yeni bir yanılgıya tahammülümüz yok"

CHP'li Özkoç, Libya'da, BM'nin de tanıdığı bir ulusal hükümet bulunduğuna işaret ederek, iç savaşın sona erdirilmesi ve akan kanın durdurulması için BM Barış Gücü'nün vakit geçirmeksizin Libya'ya gönderilmesine ön ayak olunması gerektiğini söyledi.

Türkiye'nin bölgede istikrarın sağlanmasına katkı vermesini isteyen Özkoç, "Diplomasi önerilerine kulak tıkayarak iç savaşta taraf olmak Türkiye gibi, bölgesinde güçlü bir ülkenin tek çaresi olamaz, olmamalıdır. Çocuklarımızı, ülkemizi, sonucunu öngörmediğiniz bir iç savaşın tarafı haline lütfen getirmeyelim. Arap çöllerinde yitirebileceğimiz tek bir evladımız yok. Bugüne kadar iddialı olduğunuz birçok konuda yanıldığınızı ve aldatıldığınızı kendi ağzınızla itiraf ettiniz. Çocuklar üzerinden yeni bir yanılgıya tahammülümüz yok." diye konuştu.

Özkoç, iktidarın diplomasisi bulunmadığını, pazarlık yaptığını iddia ederek, "Doğu Akdeniz'de sıkıştığınız için mi Libya'ya gitmeye kalkıyorsunuz? Yoksa es- Serrac 'gel benim Jandarmalığımı yap, karşılığında sana Akdeniz'de bir yer açayım.' dedi, onun için mi asker göndermeye kalkıyorsunuz?" dedi.

Engin Özkoç, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Nutuk'ta "Yemen çöllerinde kavrulup, yok olan Anadolu evlatlarının sayısını biliyor musunuz?" diye sorduğunu aktararak, "Yüzyıl sonra annelerimize yeni Yemen türküleri yaktırmayın. Mehmetçiğimizi Libya çöllerinde helak ettirmeyin. BM üzerinden barış koridoru önerimizi dikkate alın. Bu yanlışa, bu tezkereye CHP olarak biz 'hayır' diyoruz. Bedelini Mehmetçiğin canı ile ödeyeceği bu karara kesinlikle 'hayır' diyoruz." ifadesini kullandı.

- "Tezkere, bir meydan okumadır"

AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı da Libya tezkeresinin, iktidarın değil, Türkiye'nin, mazlumların ve uluslararası hukuka yaslanan insanlığın çıkarlarını amaçladığını vurguladı.

Atılacak her adımın hesabı olduğunu belirten Bostancı, "Bugünkü tezkere, Türkiye'yi Alanya'nın sahil şeridine gömmek isteyen iradeye karşı bir itirazdır, bir meydan okumadır." dedi.

Bostancı, Genel Kurulda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sürekli laf atıldığına değinerek, "Nereye baksalar Sayın Erdoğan'ı görüyorlar. Bu da bunlara yeter." ifadesini kullandı.

Konuşmaların ardından TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Libya'ya asker gönderilmesine ilişkin tezkereyi Genel Kurulun oyuna sundu.

Libya'ya asker gönderilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi TBMM Genel Kurulunda 184 ret oyuna karşı 325 oyla kabul edildi.

Bu arada Danışma Kurulu önerisine göre, Genel Kurul gelecek hafta çalışmalarına ara verecek.

Genel Kurulda daha sonra Kamu Denetçiliği Kurumu Raporu hakkında Dilekçe Komisyonu ile İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyelerinden kurulu Karma Komisyon Raporu'nun görüşülmesine geçildi.

Meclis Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç'in başkanlık ettiği oturumda, siyasi parti grupları adına konuşmalara başlandı.

Kaynak:Haber Kaynağı

Bu haber toplam 223 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler