Kültepe'de Asur ticaret kolonisini keşfeden bilim insanının çalışmaları yıllar sonra tamamlanacak
Çekyalı filolog Sarka Velharticka, Hititçeyi çözen ve Kültepe'de 1925 yılında köylülerin yardımıyla tabletler bulan dil bilimci Bedrich Hrozny'nin yarım kalan çalışmalarını tamamlayıp kitaplaştırmak için çalışmalar yapıyor- Velharticka:- "Tabletleri yayınladı ama kazılar hakkında maalesef yeterli veriye sahip olmadığı için tam anlamıyla bir yayın yapamadı. Aslında o eksik kalan kazılarla ilgili bilgilere ilişkin şu anda benim görevim tamamen bu verileri ortaya çıkarmak, onları yayınlamak"
ESMA KÜÇÜKŞAHİN - Kültepe'ye 1925 yılında gelen ve köylülerin yardımıyla yaklaşık 1000 tablet bulan dil bilimci Bedrich Hrozny'nin yarım kalan çalışmalarını tamamlamak isteyen filolog (dil bilimci) Sarka Velharticka, Kayseri'de araştırma yapıyor.
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Öğretim Üyesi ve Kültepe Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu aracılığıyla AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Berlin Üniversitesinden Hititolog Sarka Velharticka, araştırmalarına göre Bedrich Hrozny'nin 1925 yılında Kültepe'ye geldiğini söyledi.
Hrozny'nin bir filolog olduğunu ve daha çok çivi yazısı üzerinde çalıştığını anlatan Velharticka, bilim insanının 20 yıldan fazla Viyana'da yaşadığını, daha sonra Çekya'ya geldiğini belirtti.
Asuriyolog (Asur dili ve kültürüyle uğraşan) Hrozny'nin en büyük rüyalarından birinin Suriye ve Anadolu'da arkeolojik kazı yapmak olduğunu anlatan Velharticka, şöyle devam etti:
"1915 yılında Hitit çivi yazısını çözdü ve onun yine en önemli hedeflerinden biri de Anadolu'daki Hititçe Luvi yazısını çözmekti. Anadolu hakkında bilgiye sahipti ve aynı zamanda Kapadokya tabletleri denilen tabletlerden de haberdardı. Aslında bu Kapadokya tabletleri dediğimiz tabletler, karaborsadan bilinmekteydi. İnsanların çoğu bunların nereden geldiğini bilmiyordu. 1925 yılında Kültepe'ye geldi ve tepenin tam ortasındaki merkezi kazmaya başladı. Tepedeki kazılar birkaç ay sürdü fakat tablet bulamadı. Köylülerden aldığı haberle bu tabletlerin çıktığı yerin hemen höyüğün eteğindeki tarlalar olduğunu öğrendi. Bu haber üstüne 'Aşağı Şehir' dediğimiz tarlalarda kazılara başladı. Yaklaşık 1000 tablet ortaya çıkardı."
Velharticka, Hrozny'nin bölgeye yayılan sıtmaya yakalandığını ve ülkesine dönüp çalışmalarını orada devam ettirdiğini belirtti.
Hrozny'nin sadece Kültepe'de değil, Suriye ve Filistin'de de araştırmalar yaptığını, sonra da elindeki buluntuları çalıştığını anlatan Velharticka, "Tabletleri yayınladı ama kazılar hakkında maalesef yeterli veriye sahip olmadığı için tam anlamıyla bir yayın yapamadı. Aslında o eksik kalan kazılarla ilgili bilgilere ilişkin şu anda benim görevim tamamen bu verileri ortaya çıkarmak, onları yayınlamak." dedi.
- Kültepe tarihine de ışık tutacak
Hrozny'nin Hitit dilini çözdüğünü anımsatan Velharticka, bunun 100'üncü yılı dolayısıyla Çekya'da hazırladıkları projeyle Hronzy'nin yaptıklarını ve yapamadıklarını toplamaya başladığını anlattı. Velharticka, proje kapsamında Hrozny'in arşivinden çok sayıda belge ortaya çıkardığını ve bunları yayına hazırladığını belirterek, Kültepe'deki araştırmaların ardından kazılar hakkında en az bir kitap çıkarmayı planladığını dile getirdi.
Hrozny'nin filolojik çalışmalardan dolayı arkeolojik çalışmalara vakit ayıramadığına dikkati çeken Velharticka, "Aslında çok önemli bilgiler de vardı. Onun arşivinden yayınlanmamış birçok bilgi ve belgeye ulaştık. Kültepe tarihinin de önemli bir kısmı kitapta yer alacak." diye konuştu.
Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Kulakoğlu da Velharticka'nın daha önce de Kültepe'ye gezmek amacıyla geldiğini, şimdi ise araştırmalarını sürdürdüğünü kaydetti.
Prof. Dr. Kulakoğlu, 1800'lü yılların sonunda Kültepe'den çıkarılan ve İstanbul'da bir antikacıya satılan iki tabletten birinin British Museum'a, diğerinin Louvre Museum'a gittiğini, tabletlerde geçen şehrin nerede olduğunu merak eden bilim insanlarının Türkiye'ye geldiğini ancak tablet bulamadıklarını belirtti.
Bedrich Hrozny'nin 1925 yılında Kültepe'ye geldiğini ve sıtmaya karşı yanında getirdiği ilaç karşılığında köylülerden çivi yazılı tablet topladığını anlatan Kulakoğlu, bu tabletler sayesinde Kültepe'nin ilk tabletlerde adı geçen "Kaniş" şehri olduğunu ispatladığını, ülkesine götürdüğü tabletleri çalıştıktan sonra 1936 yılında iade ettiğini, İstanbul Arkeoloji Müzesi'ndeki tabletlerin bunlar olduğunu ifade etti.
Kaynak:
Bu haber toplam 89 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.