Klasik Türk Müziğini, 30 yıldır geleneksel motiflerle dinletiyorlar
Mavera Türk Müziği Topluluğu, Klasik Türk Müziği'ni, ilahi, gazel, kaside ve kantoları, Karagöz-Hacivat ile meddah gösterilerini sahnelere taşıyor- Topluluk Sanat Yönetmeni Ahmet Taçoğlu:- "Müziğimizi özgün haliyle icra etmek için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Klasik anlamda Türk musikisi nasıl yapılır ona örnek vermeye çalışıyoruz"
YASEMİN KALYONCUOĞLU - Mavera Türk Müziği Topluluğu, Klasik Türk Müziği'ni, ilahi, gazel, kaside ve kantoları, Karagöz Hacivat ile meddah gösterilerini yurt içi ve yurt dışında sanatseverlere sunuyor.
Hacettepe Üniversitesi bünyesinde 1994'te faaliyetlerine başlayan topluluk, Balkanlar, ABD ve Avrupa'nın pek çok ülkesinin yanı sıra Çanakkale Troya Kültür Yolu Festivali ile Uluslararası Konya Mistik Müzik Festivali'nin de aralarında bulunduğu birçok etkinlikte yurt içinde konserler verdi.
Topluluğun Sanat Yönetmeni, ritim saz sanatçısı Ahmet Taçoğlu, "Ramazaniyeler Konseri" öncesi AA muhabirine yaptığı açıklamada, topluluğun kurulduğu yıllarda, bu alanda başka bir grup bulunmadığını, şartların da bugünkü kadar iyi olmadığını, senede 1 ya da 2 konser verebildiklerini söyledi.
Kurucu üyelerinden Bülent Uyaroğlu'nun 2007'de vefat etmesi dolayısıyla etkinliklere kısa bir süre ara verdiklerini belirten Taçoğlu, "2012'den beri Ankara, İstanbul, yurt içi ve yurt dışında 60'a yakın konsere imza attık. Bunların içinde 30 proje söz konusu. Biz müziğimizi özgün haliyle icra etmek için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Klasik anlamda Türk musikisi nasıl yapılır ona örnek vermeye çalışıyoruz. Özgün projelerle insanların ufkunu açmayı çalışıyoruz." ifadesini kullandı.
Taçoğlu, Ankara Gençlik Parkı'ndaki Büyük Sahne'de verdikleri "Ramazaniyeler Konseri"ni, 3 Nisan'da İstanbul Cemal Reşit Rey'de de sanatseverlere sunacaklarını belirterek, "Bir ramazan eğlencesi sergilemesi yapacağız. Dini ve din dışı formlarda fasıldan meddahına, ilahisinden tespih formu müziğine, temcit formundan Karagöz'e varıncaya kadar özet bir ramazan günü icra edeceğiz." dedi.
Karagöz ve Hacivat eğlencelerinin ramazanlarda İstanbul'da direkler arasında verildiğini, semai kahvelerinde fasıllar yapıldığını aktaran Ahmet Taçoğlu, "Osmanlı'da kahvehanelerde meddahlar gündüz vakti ibret alınacak hikayeler anlatırlardı. 1950'li yıllarda ramazanlarda kantoların icra edildiğini biliyoruz. Bugün geçmişten günümüze tüm örnekleri sunacağız." diye konuştu.
- Yıllarını sazlarına adamış sanatçılar bir arada
Topluluk üyelerinin Ankara, İstanbul, Konya ve Antalya'da sanat hayatlarını sürdürdüğünü ve her birinin 30 yılı aşkın süredir sazlarıyla, sanatla iç içe yaşadığını belirten Taçoğlu, topluluğun repertuarında Türk Tasavvuf Müziği, Klasik Türk Müziği, türkü ve zeybeklerden oluşan folklorik müzik, saz ve fasıl müziği örnekleri bulunduğunu kaydetti.
Taçoğlu, Ankara Gençlik Park Büyük Sahne'de 26 Mart'ta, "Fasıldan Duaya" isimli bir başka konserle yine sanatseverle bulaşacaklarını bildirerek, "Fasıl, ağır ritimli eserlerden başlayarak, hızlı ritimli eserlerle son bulur ve arasında gazel okunur. Tekke ve zikir ilahilerinde de mantık aynıdır. Ağır ritimli eserlerden başlanır ve hızlanarak eserler icra edilir ve arada yine kaside okunur. Biz bu benzerlikten yola çıkarak, birliktelik sağlayıp bir proje ortaya koyduk. Çanakkale Troya Kültür Yolu Festivali ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin ramazan etkinliğinde de bu konseri gerçekleştirmiştik. Ankara'da da bu konseri sunacağız." dedi.
Kaynak:
Bu haber toplam 146 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.