Kılıçdaroğlu, CHP TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu: (3)
"Egemen güçler ateşi elleriyle tutmazlar, maşa kullanırlar. O maşalardan birisi de Erdoğan'ın kendisidir"- "Vatandaş, sadece parti liderlerinin seçtiği milletvekili listesine mühür basar. Milletvekillerini millet seçtiği zaman bu ülkeye demokrasi gelir"-"
TBMM (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Egemen güçler ateşi elleriyle tutmazlar, maşa kullanırlar. O maşalardan birisi de Erdoğan'ın kendisidir." dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "saray sosyetesi"nin vatandaşa hesap vermeyi doğru bulmadığını, "vatandaşı, ezilmesi gereken bir sinek olarak gördüğünü" söyledi.
"Saray sosyetesi, TBMM'yi kendi çıkarlarına hizmet eden bir organ olarak görüyor. Meclis'e verilen talimatların AK Parti ile MHP oylarıyla yerine getirileceğini biliyorlar." diyen Kılıçdaroğlu, halkın ise temiz ve dürüst siyasetle Meclis'te kendi sorunlarının çözümünü beklediğini dile getirdi.
Kılıçdaroğlu, sandığa giden vatandaşın milletvekillerini seçtiğini zannettiğini ancak bunun büyük bir aldatmaca olduğunu savunarak, "Vatandaş, sadece parti liderlerinin seçtiği milletvekili listesine mühür basar. Milletvekillerini millet seçtiği zaman bu ülkeye demokrasi gelir." şeklinde konuştu.
"Saray sosyetesi"nde hak, hukuk, adalet kavramları bulunmadığını, vatandaşın bu kavramları aramasının ise çok pahalı olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Saray sosyetesinin gözünde, devlet soyulacak bir organ olarak görülür. Devletten dolarla iş ve garanti alanlar, saray sosyetesi gözünde makbul vatandaşlardır. İhale değil, büyük yatırımlar dolarla, garantilerle kendisine tahsis edilmiştir. 'Sen buradan beslen, ben de besleneyim.' demiştir. Bunlar vatandaşın değil, sarayın gözünde makbul vatandaşlardır. Sarayın gözünde, milletin anasına küfredecek kadar makbul vatandaşlardır."
Kemal Kılıçdaroğlu, "saray sosyetesinin, vatandaşın, vergilerinin akıbetini sormasını makbul saymadığını, vergi vermeyi de enayilik olarak gördüğünü" savunarak, "Ne vergisi? Kendi yönettiği ülkeye vergi vermemek için aile boyu Man Adası üzerinden vergi kaçırıyorlar." dedi.
- "Ye yiyebildiğin kadar"
Kılıçdaroğlu, Başkentgaz'ın Kızılay'a yaptığı bağışa da değinerek, şunları söyledi:
"Saray sosyetesi vergi ödemez. Ama doğduğu andan itibaren her vatandaş vergisini verir. Hem vergi verir hem saray sosyetesinin makbul adamları olan dolar bazında ihale ve garanti alanların masrafları da vatandaşın sırtına yüklenir. Saray sosyetesi devleti bir çiftlik gibi görür; 'ye yiyebildiğin kadar.' Vergiler yetmezse, dışarıdan, içeriden borç alır. O da büyük masraftır, o masrafı da vatandaşın sırtına yıkar. Vatandaş çoğu zaman bunların farkında değildir, çünkü en büyük derdi (Ay başını nasıl getireceğim, taksitleri, doğal gaz faturasını nasıl ödeyeceğimdir.)"
Türkiye'de 20 milyon 521 bin icra dosyası bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "saray sosyetesi"nin bundan haberdar olmadığını dile getirdi.
Bu kişilerde "vatan sevgisi bulunmadığını, bireysel ve saray çıkarlarının esas olduğunu" ileri süren Kılıçdaroğlu, "Tank palet fabrikasını, bedelsiz olarak hiçbir para almadan Katar ordusuna peşkeş çekenler vatansever olamaz. Saray sosyetesine tank palet bağlamında destek verenler de ne milliyetçi ne de vatansever olabilir." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz hain darbe girişimi ile Beşiktaş saldırısında şehit olanların yakınları ve gaziler için toplanan paraların akıbetini CHP olarak takip ettiklerine dikkati çekerek, "Gözünüzü toprak doyursun. Biz dile getirmesek onu da yiyecekler. Nasıl doymaz adamlarsınız? Allah korkusu yok mu, kuldan utanmıyor musunuz? Pes. İnsan olarak utanıyorum. Devleti yönetiyorlar. Elektrik, pul, uçak paran karşılanıyor. Bari bu şehitlerin parasına dokunma." dedi.
- "İsrafı, itibar olarak görüyorlar"
Kemal Kılıçdaroğlu, "Saray sosyetesinin emirleriyle Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir vatan toprağının, Süleyman Şah Türbesi'nin terk edildiğini" söyledi.
Kılıçdaroğlu, "Vatanseverlik ve ülke çıkarlarını düşünme dertleri de yok. Nasıl zenginleşeceklerinin hesabını yapıyorlar. Saray sosyetesinde israf esastır. İsrafı, itibar olarak görüyorlar. Halkın yaşadığı Türkiye'de ise israf haramdır, tasarruf esastır." değerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanlığının 13 uçağı bulunduğunu savunan Kılıçdaroğlu, "Arkadaş ne yapacaksın 13 uçağı? Bir tane, iki tane yetmez mi? Allah'tan korkar insan. Bu kadar israf. Yazlık sarayı var Muğla'da. Van Ahlat'ta bir yazlık saray daha yapıyor. Kışlık sarayı var. Nedir bu Allah aşkına? Bu sarayların yapımı, onarımı ve araç kullanımı için 2020 yılı Cumhurbaşkanlığı bütçesine konulan para 610 milyon lira." ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı bütçesinde menkul (taşınan) malların onarım giderleri için ayrılan tutarın, 2017 ve 2018 yıllarında 3'er milyon lirayken, 2019 yılında 100 milyon, 2020'de ise 140 milyon liraya çıktığını belirterek, "Milletim adına tekrar soruyorum, ne oldu da 3 milyon 100 milyona çıktı? Neyin onarımı bu? Bu nasıl bir saray? Ye ye bitmez bir saray. Aklım, vicdanım, adalet duygum, insanlığım almıyor." dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, Bahattin Karakoç'un "Şu şaşkın dünyada yer gök alçaldı/Bir yağma başladı çalanlar çaldı/Kefenmiş, rütbeymiş, makammış derken/Ne ehliyet kaldı, ne mezar kaldı." dizelerini okudu.
- "Suriye'ye o yandaşlarını gönder"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, hükümeti, Suriye politikası konusunda uyardıklarını, Suriye politikasının Türkiye'ye maliyetinin ağır olduğunu söyledi.
Bölgede vekalet savaşları yapıldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Egemen güçlerin taşeronluğuna saray sosyetesi soyunuyor. Orduyu da kullanıyorlar. Ölen bizim askerimiz. Mitinglerinde kefen bezi giymiş yandaşların seni karşılıyorlardı. Suriye'ye o yandaşlarını gönder. Ellerine silahı ver gitsinler. Fakir fukaranın çocuğunu niye, hangi amaçla gönderiyorsun?" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, resmi olarak 3,6 milyon Suriyelinin Türkiye'ye geldiğini ve bu sığınmacılar için toplam 40 milyar dolarlık harcama yapıldığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Emevi Cami'sine 24 saat içinde gidip namaz kılacaklardı, şimdi İdlib'den bir milyon kardeşimiz gelecek, hepimizin gözü aydın. Bu mudur başarı, dış politika, Türkiye'nin itibarı? Saray sosyetesine sesleniyorum: Devleti böyle yönetirsen çıkmaz sokaklarda kaybolup gidersin. Devletin dini adalettir, ehliyetle yönetilir. Sen Dışişleri Bakanlığını tamamen devre dışı bırakıp sarayda bir avuç adamla dış politikayı belirlersen Türkiye'yi böyle açmaza sürüklersin. Egemen güçler ateşi elleriyle tutmazlar, maşa kullanırlar. O maşalardan birisi de Erdoğan'ın kendisidir."
- "5 kuruşluk"
Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin geçen haftaki grup toplantısında FETÖ'nün siyasi ayağına ilişkin açıklamalarda bulunduğunu hatırlatarak, "söz konusu ifadelerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan ve cephesinde büyük yankılar uyandırdığını" ileri sürdü.
Arzu edilmesi halinde 15 Temmuz darbe girişiminden sonraki döneme yönelik de açıklama yapabileceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, geçen hafta yönelttiği 7 soruya yanıt beklediğini söyledi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisine yönelik açtığı davaya ilişkin şunları kaydetti:
"Benimle ilgili 500 bin liralık dava açtı. Çok korktum. Avukatım 'Biz de dava açacak mıyız?' dedi. 'Açacağız.' dedim. 'Biz de 500 binlik açalım mı?' dedi. 'Adamına göre, 5 paralık dava aç.' dedim. Avukatım dedi ki 'Vallahi 5 para yok.' 'O zaman 5 kuruşluk olsun' dedim. Davayı o yüzden 5 paralık değil, 5 kuruşluk açtık. Değeri biraz yükseldi ama idare edeceğiz."
(Bitti)
Kaynak:
Bu haber toplam 124 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.