Kılıçdaroğlu canlı yayında soruları yanıtladı: (1)
"Orta Doğu'nun barışa ihtiyacı var. Vekalet savaşlarından Orta Doğu'nun kurtarılması lazım. Türkiye'nin burada aktif rol üstlenmesi lazım"- "Askerimizin kanının Libya çöllerine dökülmesini istemem. 'Ne işimiz var orada?' dediğim zaman, 'Mustafa Kemal Atat
ANKARA (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ABD-İran gerilimi ile yaşanan süreci değerlendirerek, "Orta Doğu'nun barışa ihtiyacı var. Vekalet savaşlarından Orta Doğu'nun kurtarılması lazım. Türkiye'nin burada aktif rol üstlenmesi lazım." dedi.
Kılıçdaroğlu, Haber Global TV'nin canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin öldürülmesinin Orta Doğu'da vekalet savaşlarının geldiği noktayı gösterdiğini belirten Kılıçdaroğlu, gelişmeleri "Irak'a, Suriye'ye müdahale ve bu müdahalelerin doğurduğu acı olaylar, binlerce kişinin ülkelerini terk etmesi, milyonlarca kişinin hayatını kaybetmesi ve burada dökülen kanın da Müslüman kanı olması. Tarafların birbirleriyle kavga etmeleri, silahların Batılı veya Doğulu egemen güçler tarafından verilmesi ve bu insanların birbirlerini öldürmeleri." olarak değerlendirdi.
Yapılması gerekenin CHP tarafından önerildiğini aktaran Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Bizim düşündüğümüz, Orta Doğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı'nın kurulması, Türkiye'nin, İran'ın, Irak'ın ve Suriye'nin bir araya gelmesi. Daha sonra gerekirse buraya Mısır'ın, İsrail'in veya diğer çevre ülkelerin gözlemci olarak katılmaları. Orta Doğu'nun barışa ihtiyacı var. Vekalet savaşlarından Orta Doğu'nun kurtarılması lazım. Türkiye'nin burada aktif rol üstlenmesi lazım.
Kasım Süleymani'nin öldürülmesi ve karşılıklı sağduyulu mesajların verilmiş olması, olayın biraz yatıştığını gösteriyor ama egemen güçler hala bu bölgeden çekilmediler. Dolayısıyla bakıldığı zaman bölgeye barışın gelmesi için aktif rol üstlenmesi gereken Türkiye ve İran'dır. Türkiye ve İran'ın el birliğiyle Irak ve Suriye'yi de yanına alarak bu bölgede bir barış havzası oluşturması lazım."
- Libya'ya asker gönderilmesi
Kılıçdaroğlu, Libya'ya asker gönderilmesiyle ilgili olarak, "Öteden beri söylediğimiz bir şey var, Türkiye'nin dış politikasının 180 derecede değişmesi lazım. Bu dış politika, Türkiye'ye hiçbir yarar sağlamadı. Bu dış politika sadece ve sadece bize ve insanımıza acılar yaşattı ve büyük maliyetlerle karşı karşıya kaldık. Neden? Eğer siz dış politikayı, milli olmaktan çıkarır iç politikanın bir aracı haline getirirseniz bunun faturasını toplum öder." dedi.
Doğu Akdeniz'de önemli gelişmeler olduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, "Biz Mısır'ı kaybettik; Mısır'da darbe oldu, karşı çıktın. Elbette karşı çıkarsın, biz de karşı çıktık ama orada meşru bir hükümet var. Birleşmiş Milletler tanıyor mu? Tanıyor. Siz darbeye karşı olduğunuzu söyleyebilirsiniz, demokrasiyi savunabilirsiniz. Bu da sizin en doğal hakkınızdır. Biz de darbeden sonra Mısır'da idamlar olmasın diye dış politikada iki önemli duayeni gönderdik. Biz yapılanın yanlış olduğunu söyleme duyarlılığını gösteriyoruz ama iktidar partisi ve onun sözcüsü olan sayın Erdoğan, doğrudan doğruya Mısır yönetimini hedef aldı, düşman ilan etti. Dolayısıyla ipler tamamen koptu." diye konuştu.
- "Keşke zamanında yapsaydınız dedik"
Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de kaybettiğini öne süren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Mısır gitti, Kıbrıs Rum Yönetimi, Yunanistan ve İsrail ile oturdu. Hep birlikte 'Doğu Akdeniz'de biz doğal gaz ve petrol arayacağız.' dedi. Biz ne yaptık? Gemi gönderdik oraya, ne oldu? Ben bunu sorduğum zaman bana kızıyorlar. Ama onlar büyük araştırma gemilerini gönderdiler, doğal gazı da petrolü de buldular. 'Biz bunu bulduk, biz paylaşacağız.' diyorlar. Biz ne olduk? Kaybeden taraf olduk. Sonra baktılar ki bu işte gerçekten kaybediyoruz, 'Bari Libya ile anlaşalım.' dediler. Libya ile anlaşma yaptılar, biz de destek verdik evet doğrudur. Bu anlaşma ama gecikmiş bir anlaşma, 'Keşke zamanında yapsaydınız.' dedik."
Libya'da uzun süredir çatışmaların devam ettiğini anımsatan CHP lideri Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Oraya asker göndereceğiz bunu doğru bulmadık, karşı çıktık. Niye asker gönderiyoruz? 'Libya'da iç savaş var.' doğru ama yeni başlamadı, yıllardır var iç savaş. Dış politika yanlıştır derken Kaddafi çok acımasız bir şekilde linç edilerek öldürüldü. Kaddafi'nin halkımızın gönlünde ayrı bir yeri vardır. Kıbrıs çıkarmasında hiçbir devlet bize yardım etmezken Kaddafi hangarları açtı, uçak benzinden tutun jetlerin tekerleklerine kadar her şeyi verdi.
Biz bu iyiliği unutan bir toplum değiliz ama bu iktidar, Kaddafi linç edilirken alkışladı. Ben bunu hala içime sindirmiş değilim. Bu eleştiriyi sadece burada bizim Türk televizyonlarında yapmıyorum, bu eleştiriyi Avrupa Birliği'nde AB yetkililerine önce de yaptım. 'Siz yanlış yapıyorsunuz.' dedim. Libya, ne oldu? İkiye bölündü bir tarafta Hafter bir tarafta BM'nin tanıdığı bir hükümet var."
- "Fizan çöllerinde askerimizin ne işi var?"
Kılıçdaroğlu, "'Fizan çöllerinde askerimizin ne işi var?' dediğimde bana kızıyorlar. CHP yine itiraz etti diye. Askerimizin kanının Libya çöllerine dökülmesini istemem. 'Ne işimiz var orada?' dediğim zaman, 'Mustafa Kemal Atatürk de oraya gitmişti.' diyorlar. Mustafa Kemal Atatürk gittiğinde orası zaten Osmanlı toprağıydı." şeklinde konuştu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yapılan görüşme sonrası Libya'ya asker göndermemeye karar verildiğini savunan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Kiminle çatışacak askerimiz? Mısır'la mı, Fransa'yla mı, İtalya'yla mı, Rusya'yla mı? Kiminle çatışacak? Ya da Hafter'in ordusuyla mı? Bunların hepsi Hafter'i destekliyor. BM mevcut hükümeti tutuyor, bizim itirazımız yok zaten. Şunu söyledim; Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin, BM'ye çağrı yapması ve BM'nin barış gücü göndererek orada barışın sağlanması lazım. Bunu söylediğim zaman da Erdoğan itiraz etti, yine bana söylediğini bırakmıyor. Anlamakta gerçekten zorluk çekiyorum.
Beni kastederek, 'İnanın uluslararası hukuku bilmiyor bu adam. Bir tarafta darbeci var bir tarafta meşru hükümet var. Meşru hükümet ile darbeci arasında ara bulucu olunur mu? İki taraf da meşru, orada kalkarsın ara bulucu olmanın yollarını ararsın.' diyor. Putin geldi ne oldu? Oturdular basın açıklamasında BM'yi ara buluculuğa davet ettiler. Sormak isterim ben mi biliyorum, o mu biliyor? Benim dediğim noktaya niye geldin? Putin'den ders alıyorsun, söylediklerini tekrar ediyorsun."
- Kanal İstanbul
Kanal İstanbul'a bir devlet projesi olarak neden karşı olduğunun sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "Kanal İstanbul devlet projesi değil, Erdoğan'ın rant projesidir." iddiasında bulundu.
Bu projenin yapılmayacağını, ekonomide yaşananların tartışılmaması için meselenin ortaya atıldığını savunan Kılıçdaroğlu, "Hangi parayla yapacaksınız?" diye sordu.
CHP'nin iktidar olması halinde bu iş için ödeme yapmayacaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Devletleri çılgın adamlar yönetirse o devletlerin geleceği için felaket hazır demektir. Devleti çılgın insanlar değil aklı başında insanlar, erdemli insanlar, milletine hesap veren insanlar yönetirler. Kul hakkı yemeyen, kendi ülkesinin çıkarlarını savunan insanlar yönetirler. Çılgın projeymiş, buyur yap. Türkiye'nin çıkarına ne gerekiyorsa biz hep 'evet' dedik. Örneğin Libya ile kara suların belirlenmesiyle ilgili Türkiye'nin çıkarı vardı 'evet' dedik, asker göndermeyle ilgili 'hayır' dedik." dedi.
(Sürecek)
Kaynak:
Bu haber toplam 168 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.