Kemal Kılıçdaroğlu, CHP PM toplantısının açılışında konuştu: (2)
"Cumhuriyet Halk Partili bütün belediyelerde asgari ücret net 2 bin 500 lira olacak"- "Bizim çözümlerimiz halktan yana, fakirden fukaradan yana çözümlerdir. Rantiyeden yana değil, emekten, alın terinden yana çözümler üretiyoruz"
ANKARA (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyet Halk Partili bütün belediyelerde asgari ücret net 2 bin 500 lira olacak." dedi.
CHP Parti Meclisi (PM), Genel Başkan Kılıçdaroğlu başkanlığında parti genel merkezinde toplandı.
Kılıçdaroğlu, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Suriye konusunda çok ciddi açmazlarla karşı karşıya olunduğunu ifade etti.
Süleyman Şah türbesine değinen Kılıçdaroğlu, "Türbenin kaçırılması yani kendi toprağımızı IŞİD terör örgütünden korkup terk etmemiz, bizim tarihimizde böyle bir şey yoktur. Böyle bir rezaletle Türkiye Cumhuriyeti tarihinde karşı karşıya kalınmamıştır." diye konuştu.
Dış politikada dikkatli bir dil kullanılması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Emevi Camisi'nde, 24 saat içinde gideceğiz ve namaz kılacağız." ifadelerinin kullanıldığını, ancak 3 milyon 600 bin Suriyelinin Türkiye'ye geldiğini söyledi.
"Kim gitti Emevi Camisi'ne, Türkiye'nin dış politikasını belirleyen Putin gitti." diyen Kılıçdaroğlu, "Bu bile Türkiye Cumhuriyeti devletine ya da saray hükümetine verilen en önemli mesajlardan birisidir." dedi.
Kılıçdaroğlu, bir vatandaş olarak, ülkeyi sevenler olarak bunu sindiremediklerini dile getirdi. İdlib'ten 1 milyon yeni mültecinin Türkiye'ye yöneldiğini belirten Kılıçdaroğlu, o bölgede görev yapan bir kişinin, "İdlip'ten geleceklerin tamamı eli kanlı insanlardır, terör örgütünün üyeleridir. Eğer bu 1 milyon kişi gelirse Türkiye asıl felaketi o zaman yaşayacak." dediğini aktardı.
Toplumsal barışla ilgili ciddi sorunlar bulunduğunu da ileri süren Kılıçdaroğlu, 17 yıl sonunda gelinen noktanın kutuplaşma ve kamplaşma olduğunu söyledi.
Türkiye'nin bugün huzursuz bir toplum olduğunu, ekonomideki olumsuzlukların da bunu beslediğini iddia eden Kılıçdaroğlu, "Bütün bu travmaların sonunda sağduyunun, vatanseverliğin bir sonucunu yaşadık, martın sonunda baharı getirdik." dedi.
Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin normalleşmesi, geleceğe güvenle bakması, hangi görüşten olursa olsun insanlara umut vermesi açısından bunun çok önemli olduğuna dikkati çekti.
Bu iklimi yaşatmaları gerektiğini, asla karamsar olmayacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarının başarıya mahkum olduğunu vurguladı.
- "Halkın ya da devletin lehine bütün düzenlemelere destek veriyoruz"
CHP'nin her şeye itiraz ettiği yönündeki eleştirilere değinen Kılıçdaroğlu, bunun doğru olmadığını, halkın ya da devletin lehine bütün düzenlemelere destek verdiklerini bildirdi.
Bununla ilgili örnekler veren Kılıçdaroğlu, bin 600 maddelik Türk Ticaret Kanunu'nun, Türk Ceza Kanunu'nun, Avrupa Birliği uyum yasalarının CHP'nin desteği olmadan Meclisten çıkamayacağını, bunlara diğer partilerin de destek verdiğini ifade etti.
İtiraz ettikleri, buna karşın yasalaşan konular da bulunduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, bir sorunu dile getirdiklerinde çözümünü de ortaya koyduklarının altını çizdi.
- "Alın terinden yana çözümler üretiyoruz"
Taşeron sorununu kendilerinin dile getirdiğini, muhtarların CHP'nin itirazlarıyla aylık almaya başladığını anlatan Kılıçdaroğlu, "Buna benzer onlarca örnek gösterebiliriz. Bizim çözümlerimiz halktan yana, fakirden fukaradan yana çözümlerdir. Rantiyeden yana değil, emekten, alın terinden yana çözümler üretiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın belediyecilikle ilgili bir toplantıda "CHP gibi seçim döneminde vatandaşı vaat yağmuruna tutup seçim sonrasında bunları unutanlardan da olmadık. Biz verdiği sözlerin arkasında duran, sözünün eri bir partiyiz. Biz ahdine, kavline sadık bir kadroyuz." dediğini belirten Kılıçdaroğlu, bununla ilgili birkaç örnek vermek istediğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, 2019'un başında Meclise getirilen bütçede açığın 80 milyar lira olmasının öngörüldüğünü, bu bütçenin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın onayı alınarak getirildiğini belirterek, yıl sonunda açığın 80 milyar yerine 123 milyar lira olduğunu, sapmanın ise yüzde 53'e ulaştığına işaret etti.
Büyüme oranının 2019 yılı başında yüzde 2,3 olarak açıklandığını, orta vadeli programla bunun binde 5'e indirildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, buradaki sapmanın da yüzde 78 olduğunu dile getirdi. Kılıçdaroğlu, "Hani verdiğiniz sözün arkasında duruyordunuz?" dedi.
"Madem belediye başkanları toplantısında bu konuşmayı yaptı, keşke bir belediye başkanı çıkıp da 'Biz mali açıdan çok zor durumdayız, siz hükümet olarak 3 Ocak 2003'te bir acil eylem planı açıklamıştınız, bu acil eylem planında da yerel yönetimlerin güçlendirilmesi vardı, neden aradan bu kadar zaman geçti de bir türlü yapmadınız' diye bir soru soramıyor." ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu, "Sorabilir mi? Zaten soramaz." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, bu 58. Hükümet acil eylem planının 6 ay ile 12 ay içinde gerçekleştirilmesinin öngörüldüğünü dile getirerek, "6 ayı bıraktık 12 ayı da bıraktık, 3 yılı da bıraktık, 5 yılı da bıraktık. Arkadaş 10 yılı da aştı. Nasıl oluyor bu? 'Verdiğimiz sözlerin arkasında duruyoruz' diyor. Bunu eminim AK Parti'li belediye başkanları da unutmuşlardır, böyle bir vaat verildiğinden onların da haberi yoktur büyük bir ihtimalle." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 5 soru sormak istediğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Erdoğan, 2010'da Libya'ya gitti, Kaddafi'nin elinden insan hakları ödülünü ve 250 bin doları aldı. Erdoğan dedi ki, '250 bin doları insan hakları için çalışan hayır kurumlarına başlayacağım.' Tam 10 yıldır soruyorum 250 bin doları hangi hayır kurumuna bağışladın? Sözünün arkasında duran, sözünün eri, ahdine, kavline sadıklık bu mudur diye benim sorma hakkım var."
Kılıçdaroğlu, Tarım Kanunu'nun 21. maddesi uyarınca çiftçiye her yıl milli gelirin en az yüzde biri oranında destek verilmesi gerektiğini, buna göre 2006 yılından bu yana çiftçiye ödenmesi gereken desteğin 177 milyar lirayı bulduğunu ancak bu ödemenin yapılmadığını da söyledi.
Geçen yıl 2,5 milyon kişiye istihdam sağlanacağı sözü verildiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, bu sözün de gerçekleşmediğini vurgulayarak, "Sözünün arkasında duran kim?" sorusunu yöneltti.
Milli ana muharebe tankı Altay'ın seri üretim sözleşmesinin 9 Kasım 2018'de yapıldığını anımsatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Törenlerde 'ilk Altay tankı 18 ay sonra Kara Kuvvetleri Komutanlığına teslim edilecek, hayırlı olsun' deniliyor. 9 Kasım 2018. '18 ay sonra teslim edilecek, hayırlı olsun' diyorlar. 18 ay geçti aradan, ortada tank var mı yok, motoru var mı? O da yok. Siz 'Sözün arkasındayız' diyordunuz. Sözünün arkasında duran, sözünün eri, ahdine, kavline sadıklık bu mudur? Nerede bu tank? BMC ne yapıyor? Katar ordusu ne yapıyor? Şimdi kural getirdiler, 18 ay sonra sonraki kural, motor üretildikten sonra olacakmış. Dünyada böyle bir uygulama var mı? İlla BMC'ye verecek, illa Katar ordusuna verecek. Onlar da üretemiyorlar."
Hükümet tarafından 3 Ağustos 2018'de ilan edilen 100 günlük hedeflerden birinin Ergene Nehri su kalitesinin sulama suyu kriterlerine uygun hale getirilmesi olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, üzerinden 485 gün geçmesine karşın Ergene'de kirliliğin devam ettiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, "Beyefendinin verdiği söz hala duruyor. Ne diyordu? 'Sözünün arkasında duran, sözünün eri, ahdine, kavline sadıklık.' Bu mudur, Allah aşkına?" ifadelerini kullandı.
- "Sözünün arkasında duran biziz"
Kendilerinin verdikleri sözlerle ilgili ne yaptıklarını anlatan Kılıçdaroğlu, 2015'te asgari ücretin 1500 lira olmasını istediklerini, bunun kabul edilmediğini ancak CHP'li belediyelerde asgari ücreti 1500 lira olarak uyguladıklarını belirtti.
Asgari ücretin 2018'de de 2 bin 200 lira olmasını istediklerini, 2020 lira olarak uygulanmasına karşın, CHP'li belediyelerde bu rakamı 2 bin 200 lira olarak belirlediklerini aktaran Kılıçdaroğlu, "Son olarak 2020 yılı için asgari ücret en az 2 bin 500 lira olmalıdır dedik. Ben de söyledim, parti sözcümüz de ifade etti. Bunlar 2 bin 324 lira verdiler. Şimdi biz başta Büyükşehir Belediyelerimiz olmak üzere, hangi rakamı telaffuz ettiysek 2 bin 500, önümüzdeki süreçten itibaren bütün belediyelerimizde, Cumhuriyet Halk Partili bütün belediyelerde asgari ücret net 2 bin 500 lira olacak. Sözünün arkasında duran, onun ifadeleri, sözünün arkasında duran, sözünün eri olan, ahdine, kavline sadık olan biziz, sen değilsin." değerlendirmesini yaptı.
Verdikleri sözün arkasında durduklarını belirten Kemal Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Biz verdiğimiz sözün arkasında duruyoruz. Çünkü biz bir söz verirken oturup o işin önce hesabını, kitabını yapıyoruz. Biz söz verirken önce vatandaşı düşünüyoruz. Biz söz verirken önce hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye düşünüyoruz. Biz söz verirken herkesin şu veya bu şekilde evini geçindirebileceği bir asgari gelir güvencesi istiyoruz ve bunun sözünü veriyoruz. Ama sizin verdiğiniz sözlerin hiçbirisi yerine gelmedi. O nedenle aramızda dağlar kadar fark var. Biz verdiğimiz sözün arkasındayız, onlar verdiği sözü tutamıyorlar. Bizim elimizde bir devletin bütçesi yok. Onların emrinde devletin bütçesi var. Biz belediyelerin bütün zorluklarına rağmen çalışanların hakkını ve hukukunu savunuyoruz. Belediye başkanlarımız da savunuyor. Bu görüşü ifade etmeden önce bütün belediye başkanlarımızla konuştuk ne diyorsunuz diye. 'Evet bizim işçilerimiz net 2 bin 500 lirayı hak ediyorlar ve biz vereceğiz' dediler. Ben de bu vesileyle buradan asgari ücretliye net 2 bin 500 lira veren bütün belediye başkanlarımızı yürekten kutluyorum. İktidara ders olsun."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarının ardından PM, basına kapalı devam etti.
(Bitti)
Kaynak:
Bu haber toplam 151 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.