KEFEK Toplantısı

TBMM (AA) - Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı (KEFEK), AK Parti Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu, "Cinsel istismar ve saldırı suçlarının önlenmesine yönelik ilgili kanuni düzenlemeler Meclise sunulunca komisyon olarak gerekli katkıyı sağlayacağız." dedi.

Komisyon Katırcıoğlu, başkanlığında "Cinsel İstismar ve Cinsel Saldırı Suçlarının Önlenmesi Çalışmaları"na ilişkin değerlendirmeleri dinlemek üzere toplandı.

Komisyona, Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı AK Parti Adana Milletvekili Necdet Ünüvar, 24. dönemde kurulan Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonuna başkanlık eden 23 ve 24. Dönem AK Parti İstanbul Milletvekili Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Alev Dedegil, 23. Dönem AK Parti Ankara Milletvekili ve Türkiye Maarif Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Prof. Dr. Aşkın Asan ile Başta Cinsel İstismar Olmak Üzere Çocuklara Yönelik Her Türlü İstismar Olaylarının Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Başkan Vekili AK Parti İstanbul Milletvekili Fatma Benli katıldı.

Komisyon Başkanı Katırcıoğlu, açılışta yaptığı konuşmada, son günlerde çocuk ve kadınlara yönelik çok sayıda elim olayla karşılaşıldığını belirterek, bu olayların tüm ülkeyi derinden yaraladığını ifade etti.

Alınan tüm önlemlere ve kamu kurumlarının tüm çabalarına rağmen çocuklara karşı cinsel istismar vakaları, cinsel saldırı suçları ve kadın cinayetlerinin ülkeyi acıya ve öfkeye sürüklemeye devam ettiğini anlatan Katırcıoğlu, bu olayların dünyanının her yerinde yaşanan ortak bir sorun olduğunu kaydetti.

Katırcıoğlu, "Artık cinsel istismar ve saldırı suçlarında uygulanabilir ceza indirimlerini yürürlükten kaldıracak, en ağır cezaların verilmesini sağlayacak kanuni düzenlemelerin tartışıldığı bir duruma gelindi. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla cinsel istismar ve saldırı suçlarının önlenmesine yönelik ilgili bakanlıklardan kurulu bir komisyon oluşturuldu. Kanuni düzenlemeler Meclise sunulunca komisyon olarak gerekli katkıyı sağlayacağımızı belirtmek istiyorum." diye konuştu.

- "Komisyonun önemli çalışmalar yapacağına inanıyorum"

24. dönemde kurulan Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonuna başkanlık eden Dedegil, konuşmasında, önceki dönemlerde hazırlanan ve içinde cinsel suçlarda kimyasal kastrasyonun da bulunduğu hukuki düzenlemenin geçirdiği süreçler hakkında bilgi verdi.

Dedegil, yurt dışında çocuk istismarı suçlarına yönelik cezalardan ve önleyici çalışmalardan örnekler verdi.

Başkanlığını Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ'ın yaptığı çocuklara yönelik cinsel istismarın önlenmesiyle ilgili düzenlemelerin ele alındığı bakanlardan oluşan komisyonun çok önemli çalışmalar yapacağına inandığını vurgulayan Dedegil, Akdağ'ın bir çocuk doktoru olmasının, ayrıca bu alandaki çalışmalara geçmişten bu yana verdiği desteğin de önemine değindi.

Dedegil, şöyle konuştu:

"Çocuğa cinsel saldırı, şahsa karşı mı yoksa topluma karşı mı işlenmiş bir suçtur diye de tartışmalar yapılmıştı. Kişisel olarak kanaatim hem şahsa hem topluma karşı işlenmiş bir suçtur. Bu nokta göz önüne alınarak ve yıkıcı etkileri değerlendirilerek bundan sonraki sürecin mücadele yöntemleri yeniden belirlenebilir. Failin cezalandırılmasıyla birlikte suçun önlenmesine ve çocukların korunmasına odaklanan bir anlayışla eksikler saptanıp gönümüz şartlarının teknik imkanlarından da yararlanarak çok önemli adımlar atılabilir, atılmaktadır."

- "Tıbbi güvenlik tedbiri olarak algılanmalı"

TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Ünüvar da çocuklara yönelik cinsel istismarın insanın var olma nedenine yapılmış bir saldırı olduğuna işaret etti.

Ünüvar, cinsel istismarın aynı zamanda hayata karşı işlenen bir suç olduğunu belirterek, "Bu suçu önlemek için sadece failleri lanetlemek, faillere sesimizi yükseltmek yetmez. Kanun koyucuların da tedbirler alması zorunludur. Bu çerçevede hükümetimizin öteden beri bu konulara duyarlı olduğunu biliyoruz." değerlendirmesini yaptı.

Geçmiş dönemde hazırladıkları bir kanun teklifindeki kimyasal kastrasyon önerisi sonrasında kendilerine yönelik "hadım yasasının mimarları" şeklinde haksız ve suçlayıcı eleştiriler yapıldığını anımsatan Ünüvar, "Hadım ile kastrasyon birbirine karıştırılan iki ayrı kavram. Hadım tamamiyle cinsel işlevsizleştirme. Kastrasyon ise medikal olarak fonksiyonların azaltılması anlamına geliyor." diye konuştu.

Ünüvar, çeşitli ülkelerdeki cinsel suçlara yönelik kimyasal kastrasyon uygulamaları hakkında da bilgi verdi.

Kimyasal kastrasyon uygulamasıyla kişinin cezalandırılmasından öte suçu tekrarlaması olasılığının ortadan kaldırılmasının amaçlandığını belirten Ünüvar, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bir yandan mağdurların mağduriyetinin azaltılması bir yandan da faillerin gereken ceza ile karşı karşıya kalması ama öte yandan da bu faillerin yeni suç işlemesinin önlenmesiyle ilgili bir takım adımların atılması gerekiyor. Çocuk istismarında kimyasal kastrasyonun, mahkumiyetin yanı sıra cinsel isteğin ilaçla azaltılması veya yok edilmesini sağlayan tıbbi güvenlik tedbiri olarak algınlanması gerektiğini düşünüyorum."

23. Dönem AK Parti Ankara Milletvekili ve Türkiye Maarif Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Asan da milletvekilliği döneminde çocuk ve kadınlara yönelik suçların önlenmesi konusunda Dedegil ile Meclis'te yürüttükleri çalışmaları ve gerçekleştirilen projeleri aktardı.

- "Bilenler sessiz kalmasın"

23. ve 24. Dönem AK Parti Gümüşhane Milletvekili Kemalettin Aydın da konuya ilişkin duyarlılıkların devam etmesinin ve sorunun çözümü için gösterilen çabanın değerli olduğunu belirterek, partilerin iş birliği için en doğru yaklaşımların sergileneceğine inandığını bildirdi.

Çocuklara yönelik cinsel istismarın geçmişte de yaşandığını ancak örtülü kaldığını aktaran Aydın, görünür olmasının suçluların cezalandırılması açısından önemine vurgu yaptı.

Bu tür suçları bilenlerin sessiz kalmaması gerektiğine işaret eden Aydın, suçu görmezden gelmenin suçluları cesaretlendirdiğini kaydetti.

Aydın, konuya ilişkin yürütülen çalışmalardan mağdurların korunduğu, faillerin ise hak ettikleri cezaları aldığı bir sonucun çıkması dileğinde bulundu.

- "İstismara giden yollar kapatılmalı"

Başta Cinsel İstismar Olmak Üzere Çocuklara Yönelik Her Türlü İstismar Olaylarının Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Başkan Vekili AK Parti İstanbul Milletvekili Benli ise komisyonlarının çalışması ve hazırlanan rapor hakkında bilgi verdi.

Benli, "Çocuklara karşı istismar aynen kadına yönelik şiddet vakaları gibi sadece şiddete karşı olunduğunun ifade edilmesiyle veya falanca şu işi yapsın, şu kurum şunu gerçekleştirsin, Meclis en ağır cezayı versin diyerek başkalarının üzerine atılarak çözülebilecek bir mevzu değil. Sadece tek bir vaka bile bütün toplumu yok ediciliği getiren bir süreç. Bunun için her yönüyle incelenmesi ve ceza verilmesinden önce cinsel istismara giden yolların kapatılması için herkesin aynı anda çalışma yapması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

- "Yeni istismarların önlenmesini sağlamalıyız"

Toplantıda komisyon üyeleri de söz alarak görüşlerini aktardı.

CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, çocuğun cinsel istismarının önlenmesine yönelik çalışmaları, yalnızca kimyasal kastrasyon tartışmaları etrafından yürütmenin yanlış olduğunu savundu.

Kanunların doğru uygulanmasının, ceza indirimlerine gidilmemesinin mücadelede önemli bir adım olduğunu da vurgulayan Yüceer, "Suçlular en ağır şekilde cezalandırılmalı ama asıl çalışma alanımız yeni istismarların önlenmesini sağlamak olmalı" diye konuştu.

AK Parti Tekirdağ Milletvekili Ayşe Doğan ise kimyasal kastrasyon konusunun insan haklarına bağlanmasını doğru bulmadığını bildirdi.

"İnsan hakları konusuna işimize geldiği gibi yaklaşmamalıyız." diyen Doğan, özellikle çocuklara yönelik cinsel suçlarda faillerin hak ettikleri en ağır cezayı almaları gerektiğini kaydetti.

MHP Aydın Milletvekili Deniz Depboylu ise cinsel istismar vakalarında artış mı olduğu yoksa vakaların görünür hale mi geldiğinin iyi irdelenmesini istedi.

Sosyal destek ağları zayıfladıkça çocukların risklere açık hale geldiğini kaydeden Depboylu, özellikle internet ortamlarında istismarcıların çocuklara ulaşmasının kolaylaştığını aktardı.

Depboylu, "İstismar vakalarıyla yüzleşmek, yüzleşirken de başa çıkma mekanizmalarını güçlendirmek zorundayız. Bunun için siyaset üstü bir anlayışla birlikte bu yapıyı güçlendirmemiz gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Çocuk istismarı ele alınırken çocuk ihmalinin gözden kaçırılmaması gerektiğini bildiren Depboylu, erken evliliklerin de istismar konusundan ayrı düşünülemeyeceğini anlattı.

Depboylu, kimyasal kastrasyonun her vakaya uygulanamayacağına işaret ederek, bunun bir ceza değil, tedbir olabileceğini vurguladı.