Kayseri'de marangoz ustası Anadolu kültürünü ahşap minyatürlerde yaşatıyor
Develi'de ikamet eden marangoz ustası Ahmet Ilgın, emekli olduktan sonra çocukluğunda atalarının kullandığı aletleri, ahşaptan minyatüre dönüştürmeye başladı- Marangoz ustası Ilgın:- "Amacım hem memleketime hem de şimdiki neslimize, gençlerimize Anadolu kültürünü öğretmek, anlatmak. Kağnı, at arabası desem bilmiyorlar"
MÜZAHİM ZAHİD TÜZÜN - Kayseri'nin Develi ilçesinde marangoz ustası Ahmet Ilgın, Anadolu kültüründe önemli yere sahip olan karasaban, at arabası, su testisi ve düven gibi aletlerin ahşaptan minyatürünü yapıyor.
Marangoz ustası Ilgın yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle çok sevdiği mesleğinden malulen emekli olduktan sonra boş zamanlarını değerlendirmek için ilçe merkezinde küçük bir atölye açmaya karar verdi.
Çocukluk yıllarını her zaman özlemle anan Ilgın, geçmişte Anadolu kültüründe önemli yere sahip olan kağnı, at arabası, düven ve karasaban gibi aletlerin unutulmaması için ahşaptan minyatürünü yapmak için kolları sıvadı.
Ilgın, hiçbir makine kullanmadan el işçiliği ve alın teriyle işlediği bu aletleri, gençlerin tanıması ve unutmaması için dükkanında sergiliyor.
Marangoz ustası Ilgın, AA muhabirine, çocukluk yıllarında kullanılan küçük büyük birçok aletin ahşaptan minyatürünü yaptığını söyledi.
Marangozluk yaparken yaşadığı bir kaza sonucu malulen emekli olmak zorunda kaldığını anlatan Ilgın, "Emekli hayatında gezmeyle tozmayla vakit geçiremedim. Küçük bir yer açmaya karar verdim. Amacım hem memleketime hem de şimdiki neslimize, gençlerimize Anadolu kültürünü öğretmek, anlatmak. Kağnı, at arabası desem bilmiyorlar. Öküz desem adam ne olduğunu bilmiyor." diye konuştu.
Ilgın, mesleğini severek yaptığını ve dünyaya yeniden gelse yine marangoz ustası olmak isteyeceğini dile getirdi.
- "Dükkana gelip malzemelere bakınca şaşıranlar oluyor"
Anadolu kültürüne ait ve artık unutulmaya başlanmış birçok aleti ahşaptan yaptığını anlatan Ilgın, şunları kaydetti:
"Ahşabı çok seviyorum. Kağnı arabası, at arabası, sehpa, keklik kafesi, sedir ve şark odası gibi şeyler yaparım. Yani isteyen vatandaşlara bunları yaparız. Maalesef talep fazla yok. Sadece talebeler veyahut gurbetten gelen yaşlı insanlarımız bunları önceden bildiği için geliyor. Yoksa gençlerimiz bunları bilmiyor. Gençlerimize kültümüzü anlatmak, bir şeyler öğretmek için en azından, bunları unutturmamak için gayret ediyorum. Dükkana gelip malzemelere bakınca şaşıranlar oluyor. Karasabanı ne bilsinler. Biz onlarla büyüdük."
Ilgın tamamen el işçiliğiyle üretim yaptığını anlatarak, "İnsan içinden geldiği müddetçe her şeyi yapar. Şuradaki su bardağı bir günümü alıyor. Bunu elimde yapıyorum. Rendeyle sile sile bu duruma getiriyoruz. Hepsi el emeğim, alın terim. Bunları hayalle yapıyorum. İçinde bir özlem olacak, yapacaksın." ifadelerini kullandı.
Kaynak:
Bu haber toplam 62 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.