Kanser tedavisi gören çocuklar "Cerrahpaşa Aile Evi"nde umudu arıyor
Çocukluk çağında kansere yakalananlar, KAÇUV'un evinde aileleriyle birlikte ücretsiz konaklayarak, psikolojik ve sosyal destekle umutlarını yitirmeden hastalıkla savaşmayı öğreniyor- Vakfın Genel Müdürü Kübra Avtepe:- "Aileler hiçbir şey ödemeden burada çocukların tedavisine odaklanabiliyor. Mutlu olan, oyun oynayan çocuk, tedaviye daha güzel cevap veriyor"
LALE BİLDİRİCİ BÜYÜKKARAKAYA - Çocukluk çağında kansere yakalanan çocuklar, aileleriyle kaldıkları Kanserli Çocuklara Umut Vakfı (KAÇUV) Cerrahpaşa Aile Evi'nde verilen psikolojik ve sosyal destekle umutlarını yitirmeden hastalıkla savaşmayı öğreniyor.
KAÇUV Cerrahpaşa Aile Evi, Türkiye'nin dört bir yanından gelen ihtiyaç sahiplerine, kalacak yeri olmayan çocuklara ve ailelere tedavileri boyunca destek oluyor.
"15 Şubat Uluslararası Çocukluk Çağı Kanseri Günü" kapsamında, AA muhabirine konuşan vakfın Genel Müdürü Kübra Avtepe, KAÇUV'un Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'nin içerisinde kurulduğunu söyledi.
Avtepe, kanser tedavisinin 6 ay ile 5 yıl arasında değişebildiğini, o dönemde özellikle Anadolu'dan İstanbul'a gelen ailelerin kalacak yer sorunu yaşadığını dile getirdi.
Vakfın, Cerrahpaşa'da bağışçıların da destekleriyle 2012 yılında Aile Evi'ni kurduğunu anlatan Avtepe, tedavi süresince ailelere ve çocuklara barınma ile psikolojik destek verdiklerini, düzenlenen etkinlikler ve atölyelerle de çocukların tedaviyi rahat geçirebilmelerine yardımcı olmaya çalıştıklarını kaydetti.
Ailelerin çocukların tedavisine odaklanmalarına gayret ettiklerine dikkati çeken Avtepe, "Çocuklar ve ailelerine maddi ve manevi destek oluyoruz. Cerrahpaşa Aile Evimizde kapasite olarak 14, Pendik'te de 22 odamız var. Aile evlerinde odalar biraz butik otel tarzında. Anne, baba ve çocuk için dizayn edilmiş. Yaklaşık 400 aileyi ağırladık. Çocukları da dahil edersek aslında bin kişiyi misafir etmiş olduk." dedi.
Avtepe, bu evlerde çocuklar ve ailelerinin ücretsiz kalabildiğini, tedavi süresince hiçbir şekilde ücret ödemediklerini anlattı.
Aileye barınma, yemek ile her türlü desteği sağladıklarını aktaran Avtepe, şöyle devam etti:
"Tabii ki bunlar bağışlar sayesinde oluyor. O nedenle aileler hiçbir şey ödemeden burada çocukların tedavisine odaklanabiliyor. Burada kader birliği de yapabiliyorlar. Deprem gibi kanser de hepimizin yanı başımızda. Bu sürecin nasıl geçildiği ve buna nasıl yaklaşıldığı çok önemli. Biz hep umudu ve mutluluğu işliyoruz. Mutlu olan, oyun oynayan çocuk tedaviye daha güzel cevap veriyor."
Avtepe, 0-18 yaş aralığında çocuklara ana sınıfından üniversiteye kadar eğitim bursu verdiklerini sözlerine ekledi.
- "Tedavide moral çok önemli"
Cerrahpaşa Aile Evi'nde kalan 23 yaşındaki Rıza Taşçı ise çocukluk yıllarında yakalandığı kemik kanserine karşı mücadele verdiğini anlattı.
Taşçı, 4 çocuklu ailenin 3. evladı olarak dünyaya geldiğini dile getirerek, "13 yaşında ilk rahatsızlandığımda ailemle Sivas'tan İstanbul'a Cerrahpaşa Aile Evi'ne geldik. Tedavim hastanede devam etti. Tedavide moral çok önemli. Moral bozukluğu her şeyin kötü gitmesine neden oluyor. Benim gibi kanserle mücadele eden arkadaşlar morallerini yüksek tutsunlar. Artık kanser çağımızda olduğu için erken teşhis önemli. Belirtiler gösterdiği zaman direkt hastanelere başvurmalarını öneriyorum." diye konuştu.
Kontrollerine devam ederken 10 yıl aradan sonra kendisine yeni bir kanser tanısı koyulduğunu kaydeden Taşçı, tedavisinin Çapa Tıp Fakültesi'nde devam ettiğini kaydetti.
Tedavi sürecinde eğitimini de aksatmadığını ve Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıbbi Sekreterlik Bölümü'nden mezun olduğunu anlatan Taşçı, Tokat Devlet Hastanesi'ne devlet memuru olarak atandığını söyledi.
Taşçı, tedavisinin ardından devlet hastanesindeki görevine gitmek istediğini dile getirdi.
- Diyarbakır'dan İstanbul'a umudun yolcusu
Kanser tedavisi için geldiği aile evinde ablasıyla kalan 7 yaşındaki Sultan Pursuk da oyun oynamayı sevdiğini söyledi.
Pursuk, burada mutlu olduğunu belirterek, "Günlerim güzel geçiyor. Diyarbakır'ı özlüyorum. İstanbul çok kalabalık ve trafiği var. Boğaz turuna katılmıştım, en çok onu beğendim." dedi.
Berfin Pursuk ise kız kardeşinin tedavisi için 2 yıldır İstanbul'da kaldıklarını anlattı.
Kardeşine rahim kanseri teşhisi koyulduğunu aktaran Pursuk, "Hemen tedavisi için İstanbul'a yola çıktık. Diyarbakır'dan geldik. KAÇUV'u tesadüfen hastanelerdeki panolardan gördük. Zor bir dönemde denk geldi, başvurdum. Sağ olsunlar, hemen bize yardımcı oldular." ifadelerini kullandı.
Pursuk, kız kardeşiyle beraber kanseri yenmek için savaştıklarını dile getirerek, "Şu an Sultan kemoterapi alıyor. Önümüzdeki süreçte ameliyat var. Öyle ilerliyoruz. Zor bir süreç, zor bir hastalık ama önemli olan o hastalığı yenmek. İnanıyorum biz Sultan'la el ele bu yola girdik ve el ele başarıp ve çıkacağız." şeklinde konuştu.
Kaynak:
Bu haber toplam 102 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.