"Kadınların yüzde 25'inde anormal kanama görülüyor"
Yüksek İhtisas Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğr. Üyesi Prof. Dr. Aydan Biri:- "Jinekoloji polikliniklerinin yüzde 30-40'ını anormal idiyopatik kanama meşgul etmektedir. Kadınlar sıkça bu durumdan hastanelere geliyor. Kadınlarda,
ANKARA (AA) - Yüksek İhtisas Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğr. Üyesi Prof.Dr. Aydan Biri, "Jinekoloji polikliniklerinin yüzde 30- 40'ını anormal idiyopatik kanama meşgul etmektedir. Kadınlar sıkça bu durumdan hastanelere geliyor. Kadınlarda, üreme çağında süratle müdahale gerektiren bir sorundur. Tüm kadınların yüzde 25'inde anormal kanama görülüyor." diye konuştu.
Doğasında Doğum Derneği ile Sağlık Ekonomisi ve Politikası Derneğince "Menoraji'de Güncel Yaklaşım Çalıştayı", ATO VIP Salonu'nda düzenlendi.
Doğasında Doğum Derneği Başkanı Prof. Dr. Aydan Biri, kadınlarda uzun, zamansız ve fazla kanamaların "anormal kanama" olduğunu, tıp literatüründe ise "menoraji" şeklinde ifade ettiklerini belirtti.
Biri, çalıştayın amacının sempozyumdan farklı olarak, çıktısı, sonuçları ve önerileri olan bir rapor hazırlamak ve bunu ilgili derneklerle paylaşmak olduğunu kaydetti. Aydan Biri, şöyle konuştu:
"Jinekoloji polikliniklerinin yüzde 30-40'ını anormal idiyopatik kanama meşgul etmektedir. Tüm kadınların yüzde 25'inde anormal kanama görülüyor. Kadınlar sıkça bu durumdan hastanelere geliyor. Kadınlarda, üreme çağında süratle müdahale gerektiren bir sorundur. Hatta ameliyata kadar giden yönleri nedeniyle üremeyi de bloklayan bir sorundur. Altta yatan nedenler hormonal, organik dediğimiz miyomlar, polipler gibi tedavi edilebilir rahatsızlıkların yanı sıra kanser, pıhtılaşma bozuklukları gibi hastalıklardır. "
Sağlık Ekonomisi ve Politikası Derneği Başkanı Dr. Güvenç Koçkaya, aşırı kanamanın Türkiye'de çokça görülen bir hastalık olduğunu söyledi.
Belirli şikayetlerle hastaneye başvuran hastalara, hekimler tarafından uygun tedavi uygulandığını belirten Koçkaya, "Sosyal Güvenlik Kurumunun bazı uygulamaları nedeniyle insanlar tedaviye özel hastanelerde erişebiliyorken, devlet hastanelerinde erişemeyebiliyor. Özellikle son uygulamalarda bunu görüyoruz ne yazık ki." şeklinde konuştu.
Çalıştayda, anormal kanama hastalığının, Türkiye'nin klinik ve ekonomik yönden ne durumda olduğunun masaya yatırılacağını ve görüş alışverişinde bulunulacağını belirten Koçkaya, "İlaçlı rahim içi cihaz kullanımı kısıtlandı. Bu kısıtlandığı için hastalar ya oral tedaviye ya da cerrahi tedaviye gidecek. Devlet, büyük bir değişiklik yapmazsa ve var olan uygulamaya devam ederse, yılda 10 milyon lira civarında kamunun zararı olacağına inanıyorum. Bu durum, Türkiye'de yılda 8 bin ek histerektomiye (rahmin alınması) neden olabilir." dedi.
- Üreme çağındaki kadınların yüzde 14'ünde anormal kanama görülüyor
Medipol Üniversitesi Uluslararası Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Fatih Durmuşoğlu, normal düzenin dışında ve normalden fazla miktarda olan rahim kaynaklı kanama anlamına gelen idiyopatik menorajinin, üreme çağındaki kadınların yüzde 14'ünde görüldüğünü belirtti.
Üreme çağındaki genç kadınlarda bu hastalığın görülmesinin önüne geçilmesi gerektiğine işaret eden Durmuşoğlu, idiyopatik menorajinin organik patoloji olmadan kanama miktarının 80 mililitre üzerinde olması halinde verilen bir tanım olduğunu aktardı.
Kadınlardaki bütün kanamaların da idiyopatik menoraji yani aşırı kanama anlamına gelmediğini belirten Durmuşoğlu, "30-49 yaş arası kadınların yüzde 5 oranı idiyopatik menoraji nedeni ile jinekolojik konsültasyona başvuruyor. Ülkemizde bu sayı en az 800 bin kadın demektir." bilgisini paylaştı.
Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Doğum Hastanesi İnfertilite, Aile Planlaması ve Menopoz Klinik Şefi Prof. Dr. Berna Dilbaz ise normalin dışında fazla olan kanamaların yapısal ve sonradan oluşan sebeplerden kaynaklı olduğunu belirterek, hastaların pek çok şikayetle hastanelere başvurduğunu söyledi.
Medikal, cerrahi ve hormonal tedavilerin hastalığın önüne geçilmesinde kullanıldığını belirten Dilbaz, "Bizim birçok tedavimiz basamak tedavisi. Onun için mecbur kalırsak, rahimin alınması durumu karşımıza çıkıyor. Bu istemediğimiz bir durum aslında. Maalesef bu durumla karşı karşıya kalabiliyoruz." diye konuştu.
Çalıştaya, Prof. Dr. Filiz Avşar, Prof. Dr. Bülent Berker, Doç. Dr. İsmail Güler başta olmak üzere alanın uzman akademisyenleri katıldı.
Ülkedeki menoraji tedavisinin klinik ve ekonomik yönden sağlık politikası ve kamu maliyesi açısından durumu değerlendirildi.
Sağlık Bakanlığı temsilcilerinin ve alanın uzmanlarının katıldığı çalıştayın sonunda idiyopatik menoraji konusunda rapor hazırlanacak.
Kaynak:
Bu haber toplam 136 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.