İsrail'in serbest bıraktığı esirlerin en küçüğü Filistinli kız çocuğu, cezaevini "mezarlığa" benzetti
17 yaşındaki Filistinli kız çocuğu Ruz Huveys: - "Bizi korkuttular, tehdit ettiler. Kadın ve kızlara yönelik tacizde bulundular. Çıplak teftiş yaptılar. Genç bir kız hücreye alınıyor, başörtüsü çıkarılmış olarak odaya dönüyordu" - "İsrail güvenlik merkezindeki 37 günlük sorgunun ardından artık gücüm kalmadı. Mahkemeye doğru yola çıkmıştık ama gördüğüm baskı nedeniyle çok rahatsızlandım ve kendimi hastanede buldum. Ağır bir rahatsızlık geçirdim"
KUDÜS (AA) - ABDURRAUF ARNAVUT - Gazze Şeridi'nde ateşkes ve esir takası anlaşmasının birinci aşaması kapsamında serbest bırakılan esirlerden en küçüğü olan 17 yaşındaki Filistinli kız çocuğu, kaldığı cezaevini mezarlığa benzetti.
Hamas ile İsrail arasında varılan karşılıklı esir takası mutabakatına göre 90 Filistinli çocuk ve kadın esir, işgal altındaki Batı Şeria’da bulunan Ofer Askeri Cezaevinden gece saatlerinde serbest bırakıldı.
İsrail'in henüz 16 yaşındayken tutukladığı Ruz Huveys, AA muhabirine cezaevinde yaşadığı zorlu günleri anlattı.
Huveys, geçen mayıs ayında Doğu Kudüs'te gözaltına alındığını ve ilk kez İsrail cezaevine girdiğini söyledi.
Hapishaneye girdiğinde gördükleri karşısında şok olduğunu ifade eden 17 yaşındaki Huveys, "Cezaevi nedir, hücre nedir, soruşturma nedir bilmezdim. Cezaevine giren esirlerden dinlediğim kadarıyla biliyordum. Cezaevi karanlık demek. Kimseyi göremiyorsun. Işıklı bir mezarlık gibi. Kaldığımız hücre küçük bir odadan ibaret ama bu derece kötü şartlar beklemiyordum." dedi.
Huveys, silah dahil çeşitli araç ve yöntemler kullanılarak baskı, ihlal ve zorbalığa uğradıklarını belirterek İsrail demir parmaklıkları arkasında sıkıntılı günler geçirdiğini söyledi.
"Bizi korkuttular, tehdit ettiler. Kadın ve kızlara yönelik tacizde bulundular. Çıplak teftiş yaptılar. Genç bir kız hücreye alınıyor, başörtüsü çıkarılmış olarak odaya dönüyordu." diyen Filistinli kız çocuğu, cezaevinin hayatında çok şey değiştirdiğini ifade etti.
Cezaevindeki zorlu koşullar ve İsrail'in acımasız sorgulama yöntemleri nedeniyle yaşından büyük bir tecrübeye ve sıkıntılara tanıklık ettiğini belirterek şunları anlattı:
"İsrail güvenlik merkezindeki 37 günlük sorgunun ardından artık gücüm kalmadı. Mahkemeye doğru yola çıkmıştım ama gördüğüm baskı nedeniyle çok rahatsızlandım ve kendimi hastanede buldum. Ağır bir rahatsızlık geçirdim.
Felç belirtilerim oldu, kalbim su topladı ve tansiyonum bozuldu. Uyandığımda hareket etmek istedim ancak kelepçeleri elimde görünce hapishanede olduğumu hatırladım. Hastanede bir bölümden diğerine naklediliyordum. Şiddetli ağrılarım vardı."
Filistinli esirlerin cezaevlerindeyken en büyük hayallerinin "gökyüzünü görmek" olduğunu dile getiren Huveys, "Esirler özgürlük istiyor. Kare şeklindeki demir teller aracılığıyla gökyüzünü görebiliyorduk. Bu teller olmadan gökyüzünü görmek için dua ederdik. Cezaevinden çıkınca Hayfa'daki Kermel Dağlarına baktık, gökyüzüne baktık." ifadesini kullandı.
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, İsrail ile varılan ateşkes ve esir takası anlaşmasının birinci aşaması kapsamında dün 3 İsrailli kadın esiri Kızılhaç ekibine teslim etmişti.
Mutabakat kapsamında 90 Filistinli çocuk ve kadın esir de işgal altındaki Batı Şeria’da bulunan Ofer Askeri Cezaevinden serbest bırakılmıştı.
- İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes ve esir takası anlaşması
Arabulucu ülkelerden Katar, 15 Ocak'ta İsrail ile Hamas arasında Gazze'de ateşkes ve esir takası konusunda anlaşmaya varıldığını duyurdu.
Anlaşma, 19 Ocak Pazar, TSİ 12.15'te yürürlüğe girdi. Üç aşamadan oluşacak ateşkes anlaşmasının ilk 42 gününde İsrailli 33 esir serbest bırakılacak.
Anlaşma, Gazze Şeridi'ne insani yardımların kapsamlı şekilde ulaşmasının yanı sıra yerinden edilen Filistinlilerin bölgelerine geri dönebilmelerini içeriyor.
İkinci ve üçüncü aşamaların detayları ise birinci aşamanın tamamlanmasıyla açıklanacak.
Kaynak:
Bu haber toplam 32 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.