İSHİB Başkanı Sezer'den sektörün ihracat performansına yönelik değerlendirme:

İSHİB Başkanı Sezer'den sektörün ihracat performansına yönelik değerlendirme:

"Türkiye, su ürünleri ve balıkta AB'nin en büyük tedarikçisi. Ancak tavuk ve ürünlerinde kapılar kapalı. Bu sektörün ihracattaki geleceğini kurtarmak ve daha da geliştirmek için 12 milyar dolarlık AB pazarına mutlaka girmeliyiz"

İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği (İSHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Müjdat Sezer, Türkiye'nin, su ürünleri ve balıkta Avrupa Birliği'nin (AB) en büyük tedarikçisi olduğunu belirterek, "Ancak tavuk ve ürünlerinde kapılar kapalı. Bu sektörün ihracattaki geleceğini kurtarmak ve daha da geliştirmek için 12 milyar dolarlık AB pazarına mutlaka girmeliyiz." ifadelerini kullandı.

İSHİB'den yapılan açıklamaya göre, Sezer, basın mensuplarıyla bir araya geldiği toplantıda değerlendirmelerde bulundu.

Açıklamada toplantıdaki konuşmasına yer verilen Sezer, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) bünyesinde İstanbul, Ege ve Akdeniz olmak üzere üç su ürünleri ve hayvansal mamuller birliğinin bulunduğunu, 2023'te bu birliklerin toplam 3 milyar 486 milyon dolar ihracat yaptığını ifade etti.

Aynı dönemde İSHİB'den yapılan ihracatın ise 1 milyar 67 milyon dolar olduğunu aktaran Sezer, tavuk eti, deniz levreği, çipura, orkinos ve yumurtanın en fazla ihraç edilen ürünler olduğu bildirdi.

Sezer, sektörde en fazla ihracat yapılan ülkelerin ise 603 milyon dolar ile Irak, 355 milyon dolar ile Rusya, 200 milyon dolar ile İtalya, 109 milyon dolar ile Birleşik Arap Emirlikleri olduğunu kaydetti.

Gıda sektörünün her ramazanda çeşitli iddialarla karşı karşıya kaldığını vurgulayan Sezer, tavuk ve yumurtanın hala tüketicinin en ucuz protein kaynağı olduğunu belirtti.

- "Sektörümüzde ihracat iç piyasayı da destekliyor"

"İhracatın iç piyasada fiyatları artırdığı" şeklinde bir algı olduğunu ancak sektörlerinde ihracatın iç piyasayı desteklediğini aktaran Sezer, "Tavuktan örnek vermek gerekirse, beyaz et ihracatı öyle bütün tavuk olarak yapılmıyor. Uzak Doğu ülkeleri tavuğun ayaklarını çok tüketiyor ve iyi fiyata alıyorlar. Avrupalılar ise göğüs tercih ediyor. Bizim halkımız ise tam tersine göğüs değil but seviyor. Yani bir tavuk 3-4 ayrı pazarda değerlendirilebiliyor. Kırmızı ette ise halkımızın hiç tüketmediği sakatat türlerini ihraç ediyoruz." ifadelerini kullandı.

AB'nin kendi sanayicisini korumak için uzun yıllardır Türkiye'den beyaz et girişine izin vermediğini anlatan Sezer, şunları kaydetti:

"Türkiye, su ürünleri ve balıkta AB'nin en büyük tedarikçisi. Ancak tavuk ve ürünlerinde kapılar kapalı. Çünkü malımız onlarınki kadar kaliteli, lojistik avantajımız var, onlardan çok daha ucuza üretebildiğimiz için bizimle rekabet edemeyeceklerinden karşı çıkıyorlar. Bu sektörün ihracattaki geleceğini kurtarmak ve daha da geliştirmek için 12 milyar dolarlık AB pazarına mutlaka girmeliyiz. Ancak bizlerin de bu pazarı zorlaması için elimiz kolumuz bağlı. Hükümetler arası bir konu. Tarım Bakanlığımızın ciddi ve etkili bir şekilde bu konunun üzerine gitmesi, muhatapları ile masaya oturarak, AB pazarın açılması için sektöre destek vermesi gerekiyor. Aynı şekilde Çin pazarının yeniden açılması için de destek bekliyoruz. Çin pazarı açılırsa sektör ihracatımız bir anda 300 milyon dolar artar. Çünkü çok büyük alıcı."


Kaynak:Haber Kaynağı

Bu haber toplam 109 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler