İnsan hakları savunucuları, AB'nin göçmen ve siyahi karşıtı politikasını kınadı
Aralarında akademisyen, hukukçu ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin olduğu 397 kişi, AB'nin korumacı politikalarının düzensiz göçmen ve mültecilerin hayatını tehlikeye attığına ilişkin ortak bildiri yayımladı
İnsan hakları savunucuları, "Avrupa Birliği (AB) ile Tunus'un göçmen ve siyahi karşıtı politikalarını" kınadıklarını bildirdi.
Fransız Mediapart, İtalyan Il Fatto Quotidiano ve Tunus menşeli Nawaat gazeteleri tarafından yayımlanan ortak bildiri, ABD, Kanada, Libya, Cezayir, Nijer, İtalya, Almanya, Fransa ve Tunus'tan aralarında akademisyen, hukukçu ve çok sayıda sivil toplum kuruluşunun temsilcilerinin bulunduğu 397 kişinin imzasını taşıyor.
Bildiride, AB ile Tunus arasında göçmen kabulüne ilişkin stratejik ortaklık adı altında geçen ay imzalanan ve Tunus yönetimine Avrupa'ya göçü engellemek noktasında atacağı adımları mali yardımlarla desteklemeyi kapsayan anlaşmaların uluslararası hukuka aykırılık taşıdığına işaret edildi.
Göçmenlere yönelik AB'den yükselen nefret söyleminin eleştirildiği bildiride, Tunus yönetiminin Sahra Altı Afrika ülkelerinin vatandaşlarına yönelik "bir dışlama ve sömürü sistemini sürdürme iradesi ortaya koymasından" üzüntü duyulduğu belirtildi.
- "AB yöneticileri sorumsuz söylemleriyle göçmen ve siyahi karşıtlığını körüklüyor"
Avrupalı yetkililerin göçmen, mülteci ve siyahilere yönelik yükselen ırkçılığı kınamak yerine "ortak bela" olarak adlandırdıkları düzensiz göçle mücadeleyi araçsallaştırdıklarına dikkati çekilen bildiride, "AB yöneticileri, sorumsuz ve fırsatçı söylemleriyle Tunus yönetiminin göçmen ve siyahi karşıtı politikalarını körüklüyor." ifadesine yer verildi.
Bildiride, AB ve Tunus arasındaki mutabakat zaptının parlamenterlere, sendikalara veya sivil topluma danışılmadan şeffaflığa aykırı olarak imzalandığının altı çizilerek, bu durumun kınandığı vurgulandı.
Konunun meseleye hakim sivil toplum kuruluşları, sosyal aktörler ve bilim insanlarının katılımıyla görüşülmesi ve yapıcı bir zeminde yeniden ele alınması çağrısı yapılan bildiride, ancak bu şekilde göçmenlerin sınırlarda hayatını kaybetmesine yol açan politikaların önüne geçilebileceği değerlendirmesi yapıldı.
- AB ve Tunus arasındaki mutabakat zaptı
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Hollanda Başbakanı Mark Rutte, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ve Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in temmuz ortasında Tunus'ta gerçekleştirdiği toplantının ardından Avrupa Birliği Komisyonu Komşuluk ve Genişleme Komiseri Oliver Varhelyi ile Tunus Dışişleri, Göç ve Yurt Dışındaki Tunuslular Bakanı Munir Ben Rjiba arasında düzensiz göçü önlemeye yönelik mutabakat zaptı imzalandı.
AB, mültecilerin Avrupa'ya geçmesini engellemeyi öngören anlaşma kapsamında Tunus'a mali destek sağlayacak. Anlaşma ayrıca Avrupa'da oturum izni olmayan düzensiz göçmenlerin Tunus'tan üçüncü ülkelere gönderilmesini hedefliyor.
- Tunus'taki düzensiz göçmen sorunu
Sosyal medyada daha önce, Libya-Tunus sınırındaki Afrikalı düzensiz göçmenlerin zor şartlar altında kaldıkları ve bazılarının susuzluktan sınıra yakın bölgelerde öldüğüne ilişkin görüntüleri yer almıştı.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ve Uluslararası Göç Örgütü (IOM) tarafından 27 Temmuz'da yapılan ortak açıklamada, Tunus'a gönderilmelerinin ardından zor koşullarda mahsur kalan yüzlerce düzensiz göçmen, mülteci ve sığınmacının güvenliği ve sağlığı konusunda derin endişe duyulduğu belirtilmişti.
Tunus yönetimi, Libya sınırında zor şartlardaki Afrikalı düzensiz göçmenlere karşı insani görevlerini yerine getirmediği yönündeki suçlamalara tepki göstermişti.
Her yıl binlerce Afrikalı düzensiz göçmen, daha iyi bir yaşam umuduyla Akdeniz üzerinden Avrupa'ya ulaşmak için Libya ve Cezayir'e sınırı olan Tunus'a geliyor.
Tunus'un güney kentlerinde ikamet eden göçmenler, fırsat buldukça teknelerle Avrupa'ya geçmeye çalışıyor.
Kaynak:
Bu haber toplam 98 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.