İçişleri Bakanı Soylu AA Editör Masası'na konuk oldu: (3)
"Önümüzdeki nisan ayının sonunda genel perspektif olarak, Elazığ'da da ilgili yerlerde de Malatya'nın ilgili ilçelerinde, Doğanyol, Pütürge, Kale, Sivrice'de, oralarda hayat normale dönecek"- "Bundan sonra daha rahat, daha güvenilir daha konforlu bir şeki
ANKARA (AA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, nisan ayının sonunda genel perspektif olarak Elazığ ve Malatya ile ilçelerinde hayatın normale döneceğini belirtti.
Soylu, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu. Van'daki depremin ardından hemen köylere gittiklerini anımsatan Soylu, buralarda yaşayanlara neler yapılacağını, nasıl yapılacağını teker teker meydan toplantısıyla anlattıklarını ifade etti. Vatandaşlara, "Merak etmeyin, Sayın Cumhurbaşkanımızın size geçmiş olsun dilekleri var. Hükümetimiz, devletimiz yanınızda. Bu hasar buradan kaldırılıncaya kadar yanınızda olacağız." dediklerini aktaran Soylu, bir köyde hasarlı olan ahırdan bir hayvanı çıkardığına ilişkin anısını aktardı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gün içerisinde kendilerinden bölgeye ilişkin haber aldığını ifade eden Soylu, Erdoğan'ın depremler konusunda yoğun bir tecrübeye sahip olduğunun altını çizdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yol göstermesiyle ilgili bakanlarla koordinasyon halinde şehrin ekonomik hayatına dönmesi için bir sistem kurduklarını belirten Soylu, "Bir yılda biz Elazığ'ı, Malatya'yı normalleştireceğiz." dedi.
- "Bu hazırlığı iyi bir şekilde yapacağız"
Bu kapsamda ilgili bakanlıklarla şehrin hem ekonomik, ticaret hayatını hem sosyal hayatını düzenleyebilecek, bütün kurum ve kuruluşlarla bir yıllık bir takvim çizdiklerini dile getiren Soylu, şöyle konuştu:
"Bunu çok rahat bir takvim olarak söylüyorum. Önümüzdeki nisan ayının sonunda ki muhakkak Sayın Cumhurbaşkanımız bunu öne çektirecektir ama önümüzdeki nisan ayının sonunda genel perspektif olarak, Elazığ'da da ilgili yerlerde de Malatya'nın ilgili ilçelerinde, Doğanyol, Pütürge, Kale, Sivrice'de, oralarda hayat normale dönecek ve başka bir şey yapılacak burada. O da Sayın Cumhurbaşkanımızın hem ideali hem hayali hem de belki de bundan önce sürekli olarak kafasında düşündüğü ve burada da hayata geçirdiği, özellikle köylerde yıkılan konutların, mesela Van, Sivrice, Battalgazi, Elazığ Merkez köylerinde öyle olacak, 'çelik konstrüksiyondan evler.' Bu şu demek, bundan sonra daha rahat, daha güvenilir, daha konforlu bir şekilde hayatı oralarda devam ettirmek zorundayız. Yani insan bir sokulduğu yerden bir daha sokulmamalı. Bu hazırlığı iyi bir şekilde yapacağız."
- "Elbette savuracak halimiz yok"
Soylu, "Biz yıkıyoruz, kimse kusura bakmasın hasarlı binayı yıkarız, burada vatandaşı oturtmayız. Biz vatandaşımıza kira yardımını yaparız, acil konut hizmetlerini yerine getirmeye çalışırız. Her türlü desteği ortaya koyarız ama vatandaşımızı orada hasarlı, ağır hasarlı, yıkılması gereken binada bir şekilde oturtamayız"ı gösterdiklerini anlatarak bütün sistemi bunun üzerine kurduklarını vurguladı.
"Eksiğimiz, aksağımız yok mu?" diye soran Soylu, "Bu işlerde eksiğin, aksağın olmaması mümkün değil. Eksik, aksak muhakkak vardır ama gayret, samimiyet, plan, koordinasyon var ve gücümüz yettiğince de vatandaşımızın bu konudaki taleplerini karşılamak konusunda irademiz de var. Allah'ımıza şükürler olsun, devletimiz güçlü. Elbette savuracak halimiz yok. Savurgan olmayacağız. Planlı, programlı, disiplinli, yapabildiğimizi yapabileceğimiz, bütçemizi iktisatlı bir şekilde kullanabileceğimiz ama hedefe de varılabileceğimiz bir deprem yönetim anlayışı ortaya koyduk." diye konuştu.
"Türkiye, depremdeki paraları topladı, ne yaptı?" şeklindeki soruları hatırlatan Soylu, Türkiye'de binlerce okulun yenilendiğini, şehir hastanelerinin yapıldığını aktardı.
Soylu, Elazığ'daki 6,8'lik depremin şehir hastanesine yansımasının 3,1 büyüklüğünde olduğuna işaret ederek tüm binaları depreme dayanıklı hale getirerek çalışmalar yürüttüklerini anlattı.
1999'dan sonra en son geçen yıl çıkarılan yönetmelikle ve alınan kararlar çerçevesinde çalışmaların yapıldığını belirten Soylu, "Bunları elbette ki ülkemizin ekonomik gücüyle, ülkemizin gelirleriyle mütenasiptir, yani uyumludur. Şunu söylemek gerek, deprem konusunda Türkiye, geçmiş tecrübelerin ve geçmiş acıların bir daha yaşanmamasını temin etmek için elinden gelen bütün gayreti ortaya koymaktadır. Hem Türkiye afet müdahale planıyla hem kentsel dönüşümle." değerlendirmesini yaptı.
- "Siyasallaştırmamak lazım"
Soylu, kentsel dönüşüm konusunun siyasallaştırıldığını aktararak "Ne olursunuz bu işe siyaset bulaştırmayalım, siyaset karıştırmayalım. Şu söylenebilir: 'Şurada şu eksiğiniz var, şurada şu eksiği yapın.' ama bunun üzerinden 'Kentsel dönüşümü rantsal dönüşüme döndürüyorsunuz.' dediğiniz andan itibaren çok doğal olarak demokrasinin içerisinde siyaset de bakar, bürokrasi de bakar, 'Acaba ben ne yapıyorum, bunu böyle mi yapmak lazım.' diye. Bu sefer iş yavaşlar ve çekingen adımlar atılmaya başlar." ifadelerini kullandı.
Bunun maliyetini de milletin ve çocukların ödediğine dikkati çeken Bakan Soylu, şunları kaydetti:
"Birçok şehit cenazesiyle karşı karşıya kalıyoruz, hepimiz saf tutuyoruz. Depremlerde, afetlerde, sellerde insanlarla karşı karşıya kalıyoruz, tabutlar önümüzde. Ben geçen gün 9 tabutun önünde namaz kıldım. Yani ölüm hak, buna inanıyoruz, Müslümanız ama çocukların tabutuna tahammül edemiyorum. Hakikaten tahammül edemiyorum. Onun için çocuklarımızın geleceği için bunu bir vesileyle siyasallaştırmamak lazım. İşin doğrusu budur. Ufacık bir tabut ve çocuk bu yani. Onun için burada yapılması gereken, şunu çok açık söyleyeyim, bunu siyasallaştırmamak lazım. Burada hakikaten devlet bütün varlığıyla, elimizdeki parasal, ekonomik güç, imkanlarımız neyse bunu hep beraber yapmaya çalışıyoruz ama bu bedeli siyaset yapıp, buradan siyasal istismar ortaya koyup... Dikkat edin, ne ben ne de bakanlarım, bize bu kadar söz söylenmesine rağmen o bir ay içerisinde vallahi, billahi bir tek siyasi kelam ortaya koymadık. Çünkü o alanı biz siyasetten izole etmeye çalıştık. Onu vatandaşımızın bir güven alanı olarak inşa etmeye ve belirlemeye çalıştık."
İçişleri Bakanı Soylu, konuşması sırasında çocuk cenazelerinden söz ederken gözyaşlarını tutamadı.
(Sürecek)
Kaynak:
Bu haber toplam 130 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.