HDP TBMM Grup Toplantısı
Eş Genel Başkan Pervin Buldan:- "15 Temmuz darbe girişimiydi ama sonunda da OHAL ilanı ve dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla birlikte demokratik siyasete de bir darbe yapıldı. Arkadaşlarımız demokratik siyasete yapılan darbe sonucu bugün içerideler" - "Ül
TBMM (AA) - HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "15 Temmuz darbe girişimiydi ama sonunda da OHAL ilanı ve dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla birlikte demokratik siyasete de bir darbe yapıldı. Arkadaşlarımız demokratik siyasete yapılan darbe sonucu bugün içerideler." dedi.
Buldan, partisinin, sadece kadınların katıldığı TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden eski milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat'a Allah'tan rahmet, ailesine de başsağlığı diledi.
Tunceli'nin Ovacık ilçesi kırsalında terör örgütü mensuplarınca araziye önceden yerleştirildiği değerlendirilen patlayıcıya basan 2 çocuğun hayatını kaybetmesine ilişkin Buldan, "Patlamada iki canımızı, 8 yaşındaki Ayaz ve 4 yaşındaki Nupelda'yı kaybettik. Acımız ve üzüntümüz çok büyük. Kederli ailesine başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Ailemizin acısını yürekten paylaşıyorum." ifadelerini kullandı.
Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a ilişkin davanın duruşmasının bugün görüldüğünü anımsatan Buldan, "Demirtaş ve tutuklu olan bütün arkadaşlarımızın bir an önce özgürlüklerine kavuşmasını temenni ediyorum." diye konuştu.
Dün 15 Temmuz darbe girişiminin seneidevriyesi olduğunu hatırlatan Buldan, hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyerek, darbe girişimin bir kez daha kınadıklarını söyledi.
Eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile eski HDP milletvekilleri İdris Baluken, Sırrı Süreyya Önder ve daha birçok arkadaşlarının cezaevinde olduğunu belirten Buldan, şöyle devam etti:
"15 Temmuz darbe girişimiydi ama sonunda da OHAL ilanı ve dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla birlikte demokratik siyasete de bir darbe yapıldı. Arkadaşlarımız demokratik siyasete yapılan darbe sonucu bugün içerideler. Darbenin siyasi ayağını açığa çıkartmayan, gizleyen anlayış demokratik siyaset yürütenleri, muhalifleri cezaevine atarak bu ülkeye en büyük kötülüğü yapmaktadır."
Buldan, Meclisi asla erkek anlayışa teslim etmeyeceklerini ve Meclis çatısı altında kadınların sesini hep yükseltmeye devam edeceklerini söyledi. Üniversite öğrencisi Şule Çet ve Rabia Naz Vatan'ın hayatını kaybetmelerine ilişkin davaların takipçisi olacaklarını ve onların sesi olmaya devam edeceklerini vurgulayan Buldan, "Bu ülkede kadınların, çocukların ve hiçbir bireyin korunmak için ne S-400'lere ne de F-35'lere ihtiyaçları vardır. Bir toplumu ayakta tutacak ve koruyacak olan güç silah değildir. Toplumu koruyacak olan barış, gerçek adalet, demokrasi ve özgürlüklerdir." dedi.
- "Kadınların, 'kadın üniversiteleri' talebi yok"
Pervin Buldan, haziran ayı içerisinde 40 kadının öldürüldüğünü, son 6 ay içerisinde ise öldürülen kadın sayısının 214, son 13 yılda çocuklara yönelik cinsel istismar suçlarında da 10 kat artış olduğunu öne sürerek, "Kadınlar her gün katledilirken Sayın Cumhurbaşkanı çıkmış 'Merkez Bankası faiz indirmiyor' diye başkanını görevden alıyor ama artan kadın cinayetlerini durdurmadığı için sorumlu bakanlarına, emniyet müdürlerine dokunmuyor." görüşünü savundu.
"Kadın üniversitesi" tartışmalarına değinen Buldan, "kadın üniversiteleri" kurmanın karma eğitime karşı bir müdahale amacı taşıdığını ileri sürdü. Buldan, "Kadınların, 'kadın üniversiteleri' talebi yok. Kadınların, üniversiteler konusunda eşit, parasız, anadilde bilimsel ve toplumsal cinsiyet eşitliğini temel alan üniversite talebi var." diye konuştu.
Buldan, 11. Kalkınma Planı'nda, kadınlara dair güvence, kadına yönelik işsizliği ortadan kaldıracak düzenlemeler ile kadın istihdamını arttıracak tedbirlerin yer almadığını savundu.
- "İstanbul Sözleşmesi, kadın kazanımlarının bir sonucudur"
Yoksulluk nafakası tartışmalarını anımsatan Buldan, şu değerlendirmede bulundu:
"Poşeti parayla satan zihniyet, kadınların yoksulluk nafakası hakkına da göz dikiyor. Nafakanın kaldırılması, kadına yönelik ekonomik şiddet anlamına gelmektedir. İstanbul Sözleşmesi, kadın kazanımlarının bir sonucudur. Şimdi bu kazanımı ortadan kaldırmak için zemin yaratmaya çalışıyorlar ve tartışıyorlar. Kadınlar bu sözleşmeden asla geri adım atmayacaklardır. Kadınlar olarak İstanbul'u 23 Haziran'da nasıl kurtardıysak İstanbul Sözleşmesi'ni de aynı kararlılıkla sahipleneceğiz ve asla gasp ettirmeyeceğiz. Kadınların, İstanbul Sözleşmesi ile uğraşacağınıza gidin Okçuluk Vakfınızla uğraşın. Çok istiyorsanız avcı topluma geri dönebilirsiniz."
Yeni anayasa konusunda çalışmalarını başlattıklarını hatırlatan Buldan, oluşturulacak "demokratik anayasa" ile sürekli tehdit altında olan kadın kazanımlarının da güvence altına alınacağını söyledi.
"Yargı paketi" yerine "S-400 paketinin" getirildiğini belirten Buldan, şunları kaydetti:
"Ülkenin ihtiyacı acil adalet, demokrasi ve barış iken siyasi iktidar, halkın kaynaklarını savaş araç ve gereçlerine harcamaktadır. Tekçi iktidar kendi rejimini ve koltuğunu sağlama almak için S-400 işine girdi. 'Türkiye ittifakı' dedikleri aslında S-400 ittifakıdır. Faşizmin ihtiyacı S-400'dür. Ülkenin ve halklarımızın ihtiyacı ise gerçek demokrasi, barış ve özgürlüklerdir. AKP çözüldü, çözülüyor. AKP'den kopmalara kimse bel bağlamasın. Umut, ne AKP ne de AKP benzeri partilerdir. Umut HDP, kadınlar ve kadınların ittifakıdır."
Kaynak:
Bu haber toplam 112 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.