Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, MÜSİAD toplantısında konuştu: (1)
"Jeopolitik gelişmeler hepimizin radarında ve yakından takip ettiğimiz bir husus. Şunun altını çizmek istiyorum; jeopolitik gelişmeler, Türkiye'nin artan jeopolitik önemini ortaya koyacak, 2025'te bu daha net bir şekilde ortaya çıkmış olacak"- "Kısa vadede nispeten Türkiye'nin arkasından esme ihtimali olan rüzgarlar söz konusu. Kısa vadede Türkiye ekonomisi ve OVP'yi destekleyici bir ortam var"
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Jeopolitik gelişmeler hepimizin radarında ve yakından takip ettiğimiz bir husus. Şunun altını çizmek istiyorum; jeopolitik gelişmeler, Türkiye'nin artan jeopolitik önemini ortaya koyacak, 2025'te bu daha net bir şekilde ortaya çıkmış olacak." dedi.
Şimşek, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneğinin (MÜSİAD) "2024 Yılı Değerlendirmesi 2025 Yılı Beklentileri" programındaki konuşmasında, Türkiye ve dünya ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kısa vadede dünya ekonomisinde Türkiye ekonomisi açısından önemi olan ve ülkeyi etkileyen konulara değinen Şimşek, 2025'te Avrupa Birliği ve Türkiye'nin yakın coğrafyasında büyümenin hızlanmasının beklendiğini anımsattı.
Şimşek, bunun gerçekleşmesi durumunda dış talep, ihracat açısından bunun olumlu bir trend olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Bu durum, Türkiye'nin programını, büyümesini, ihracatını destekleyici bir trend. Avrupa ve ABD'nin ekonomi politikalarında belirsizliklerde bir artış var, önemli ölçüde siyasi dinamiklerden kaynaklanıyor, küresel enflasyondaki düşüş ise bizim için destekleyici. Daha uygun kısa vadeli finansal koşullar, OVP'yi de ekonomik aktiviteyi de destekleyici nitelikte. Bizi en yakından ilgilendiren petrol, doğal gaz gibi emtia fiyatlarında bugün itibarıyla reel artış öngörülmüyor.
Jeopolitik gelişmeler hepimizin radarında ve yakından takip ettiğimiz bir husus. Şunun altını çizmek istiyorum; jeopolitik gelişmeler, Türkiye'nin artan jeopolitik önemini ortaya koyacak, 2025'te bu daha net bir şekilde ortaya çıkmış olacak. Bölgemizdeki gibi birçok sorunun çözümünde Türkiye lider rolünü oynamaya devam edecek ve bu dünyada daha çok takdir edilecek, bu anlamda Türkiye'nin stratejik önemi artmış olacak. Dolayısıyla kısa vadede baktığımız zaman aslında görünüm programı (OVP), reel ekonomiyi, ihracatı destekleyici nitelikte."
Türkiye'nin ihracatının yaklaşık yüzde 76'sının Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'ya, yani yakın coğrafyaya gittiğine işaret eden Şimşek, buralarda 2025'te öngörülen büyümenin 2024 ve 2023'e göre çok daha olumlu olduğunu söyledi.
- "2023, 2024'e göre 2025'te dünyada enflasyon düşmeye devam edecek"
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, dünyada enflasyonda düşüşün devam ettiğini belirterek,"2023, 2024'e göre 2025'te dünyada enflasyon düşmeye devam edecek, öngörülen rakam ortalama yüzde 4,3. Gelişmiş, ABD gibi Avrupa Birliği gibi bölgelerde yüzde 2 civarına inmesi bekleniyor. Bu gerçekleşirse hem Avrupa Merkez Bankası hem Amerika Merkez Bankasının kısa vadeli faiz oranlarının düşük seyretmesi, daha da düşmesi beklenir." değerlendirmesinde bulundu.
Uzun vadeli borçlanma faizlerinin ise şu anda yukarı yönlü olduğunu dile getiren Şimşek, bunun belirsizliği yansıttığına dikkati çekti.
Şimşek, "20 Ocak'tan sonra ABD'de bu belirsizlik azalacak gibi, o zaman esas uzun vadeli faizlere ilişkin bir değerlendirme yapmak daha kolay olacak." dedi.
Emtia fiyatlarında 2025'te önemli bir değişiklik öngörülmediğini aktaran Şimşek, jeopolitik gerginliklerde hızlı bir artış olduğunu, finans piyasalarının, sermaye piyasalarının bunu pek dikkate almadığını, etkilerinin sınırlı olacağını düşündüğünü belirtti.
- "Küresel imalat sanayi üretiminin üssü kaydı"
Şimşek, "Özetle kısa vadede nispeten Türkiye'nin arkasından esme ihtimali olan rüzgarlar söz konusu. Kısa vadede Türkiye ekonomisi ve OVP'yi destekleyici bir ortam var." ifadelerini kullandı.
Uzun vadede dünyanın önemli sorunlarla karşı karşıya olduğunu ifade eden Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Dünyada ticarette bir parçalanma, korumacılık söz konusu. Dünyada küresel borç milli gelire göre oldukça yüksek seviyede. Uzun vadeli faizlerin yüksek olduğu bir ortamda bu bir sorun kaynağı. Dünya nüfusu yaşlanıyor. Dünya bir taraftan dönüştürücü, yani verimliliği arttıracak bir taraftan da yıkıcı teknolojik konularla karşı karşıya, yapay zekadan bahsediyorum. İklim değişikliği diğer önemli bir konu. 2. Dünya Savaşı sonrası dünya ticaretinde kural bazlı, çok taraflı mekanizmalar oluştu fakat bugün gelinen noktada bu kural bazlı, serbest ticaretten uzaklaşma söz konusu."
ABD ve Çin arasında yaşanan jeostratejik rekabet nedeniyle küresel ticarette parçalanmanın yeni normal olduğuna dikkati çeken Şimşek, ticaretteki sınırlamaların Çin-ABD merkezli olarak ciddi boyutlara ulaştığını dile getirdi.
Şimşek, son 2 yılda çok sayıda sınırlama söz konusu olduğunu belirterek, "Küresel imalat sanayi üretiminin üssü kaydı. Çin'in küresel imalat sanayindeki payı yüzde 8,6'dan yüzde 30'un üzerine çıktı. Aynı dönemde Avrupa Birliği, ABD, Japonya gibi birçok ülke, gelişmiş bölge, gelişmiş ülke, küresel imalat sanayi katma değerindeki paylarında ciddi düşüş yaşadı." diye konuştu.
Buradaki kaymanın yeni trendler oluşturacağına işaret eden Şimşek, dost ülkelerden tedarikin şu anda çok önemli bir trend oluşturmaya başladığını vurguladı.
Şimşek, "Dost ülkelerden tedarik, önemli bir trend olmaya devam edecek. Küresel ticaret politikaları belirsizlik endeksi, ciddi boyutlara ulaşmış durumda, yakın tarihin en yüksek düzeyinde. 20 Ocak sonrası ne tür adımlar atılacak, gümrük tarifelerinde ne tür değişiklik olacak burada belirsizlik var. ABD'nin ticaret politikası belirsizliklerinden bazı ülkeler çok, bazı ülkeler az etkilenecek, bizim nispeten az etkilenmemiz beklenir çünkü ABD'ye karşı ticaret fazlamız yok, ayrıca yüksek gümrük tarifeleriyle zaten şu an da karşı karşıyayız. Çin ihracatının rota değiştirmesi nedeniyle bu alanda ise ABD'nin yeni ticaret politikalarının bize etkisi büyük olabilir. Eğer yeni ABD yönetimi seçim öncesi söyledikleri ile amel ederse bu bizi dolaylı olarak ciddi şekilde etkileyebilir." değerlendirmesini yaptı.
ABD-Çin ekseninde yaşananlar ve yaşanacaklarla ticaret savaşlarının hız kazanabileceğini dile getiren Şimşek, doların küresel bir para birimi olması dolayısıyla, doların değerinin de tüm dünyayı etkilediğini hatırlattı.
Şimşek, "Mesela paritedeki dalgalanma bizi etkiliyor çünkü ham maddeyi dolarla ithal ediyoruz ama ihracatı avro ile yapıyoruz, paritedeki değişiklik bizim rekabet gücümüzü etkiliyor." ifadesini kullandı.
(Sürecek)
Kaynak:
Bu haber toplam 41 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.